Sektörel

Vefa Küçük, Romanya'da en büyük yaşam merkezini kuruyor

İşadamı Vefa Küçük, Doğu Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezi projesinin inşaatına bu yaz başlıyor.

Vefa Küçük... Onu herkes Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticisi olarak tanır. 1998'de FB başkanlığını Aziz Yıldırım'a 1 oy farkla kaptırması çok konuşuldu. Küçük, aslında bir avukat ve demir çelikle girdiği ticaret hayatına şimdi inşaatla devam ediyor. Dinamik Yapı Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüten Küçük, akşam evine dönebilsin diye İstanbul çevresinde inşaatlar yapma prensibini Romanya yatırımları için bozmuş. Romanya hükümetiyle ortak Doğu Avrupa'nın en büyük alışveriş ve yaşam merkezini inşa etmek üzere kolları sıvayan Küçük'le her şeyi konuştuk:

Önce bize biraz kendinizi anlatır mısınız?

1943 yılında Nevşehir'de doğdum. Ben 9 yaşındayken de İstanbul'a geldik. İlkokuldan sonra Vefa Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Üniversiteye kadar kötü bir öğrenciydim. İkmale kalmadan geçirdiğim bir yılı hatırlamıyorum.

Üniversiteye başlayınca ne oldu da dersleriniz düzeldi?

Üniversite birinci sınıftaydım. Hoca kürsüde anlattığı konuyu tekrar etmem için beni çağırdı. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Bin kişilik sınıfa karşı mikrofonla ders anlatacaktım. Kelimesi kelimesine anlattım. Hoca beni örnek gösterdi `herkes Vefa gibi olsun' dedi. Hocanın her an beni kürsüye çağıracağı korkusuyla hep çok çalıştım.

İş hayatına girişiniz...

Avukatlığa başlamıştım. 7 yıldan sonra demir çelik sektörüne girdim, kayınpederimin sayesinde. 1994'te fabrikalarımızı sattık ve şimdi inşaatla devam ediyoruz.

İnşaat işinde neler yapıyorsunuz?

Dinamik Yapı diye bir şirketimiz var. Alışveriş merkezi ve lojistik üzerinde yoğunlaştık. İzmit'te konut yapıyoruz. Çarşı, iş merkezi, hiper marketler yaptık. Lojistik projeleri olacak, bunları yabancı fonlara satacağız. Akşam evime dönebilmek adına sadece Bolu ve Tekirdağ arasında çalışacağım dedim. Ama bunu yurtdışıyla bozduk.

O zaman yurtdışı projelerinizden de söz eder misiniz?

Yurtdışında Polonya, Kuveyt ve Romanya'ya gittik. Polonya ve Kuveyt'te umduğumuzu pek bulamadık. Romanya daha farklıydı. Ama Romanya'da iktidar değişti. Enka da dahil 20 civarındaki proje incelemeye alındı. 2 yıl kaybettik. Sonra orada İsrailli bir grupla ortaklık yaptık. Şimdi 600 bin metrekare kapalı alana sahip Doğu Avrupa'nın en büyük projesini yapacağız. Proje, alışveriş merkezi ve 400 odalı otel, ofis katları ve recidence içeriyor. Projeye Romanya hükümeti de yüzde 10 ortak. İnşaata temmuz ayında başlayacağız. 400 milyon Euro'luk bir yatırım olacak ve yıllık 80 milyon Euro getiri planlıyoruz. Orada anahtar teslimi fabrikalar da yapıyoruz.

Siz Fenerbahçe Kulübü hakkında konuşmama kararı almıştınız...

Evet, konuşmam aslında. Ama şunları söyleyeyim. 1998 yılında Aziz Yıldırım'la sandığa gittim. Aziz Yıldırım 1 oyla başkan seçildi. Bundan sonra bana düşen ya körü körüne muhalefet ya da onun yanlışlarını medeni bir şekilde dile getirmekti. FB'nin bugünkü durumu özlenen bir tablo. Birlik var. Eskiden eğer yönetim sevinirse muhalefet üzülürdü, başarılı olmalarını istemezlerdi. Buraya hem emeğini hem parasını vermiş yöneticiyi haksız eleştirmemek gerekiyor. Aziz Yıldırım bizden daha başarılı. Bu insanların karşısına hangi ucuz muhalefetle çıkabilirsiniz. Ben yapmadım, yapmam da. Yani susma hakkımı kullanıyorum.

Sınıfta kalan Dündar, beni eleyerek sınıf başkanı oldu

Vefa Lisesi'ne başlayınca aynı okuldan gelen arkadaşlarla bir karar birliğine vardık. Ben sınıf mümesilliğine aday olacaktım, onlar da destekleyeceklerdi. Sınıf arkadaşımız olan Uğur Dündar, o yıl sınıfta kalmıştı. Öğretmenimiz `Sınıf mümessili seçeceğiz. Uğur mümessil olsun, o abiniz' dedi. Hevesim kursağımda kalmıştı. İlk yıl öyle geçti. İkinci sınıfa geldiğimizde ise ben hep mühendis olmayı istediğimden fen bölümünü seçtim, Uğur da edebiyata yöneldi. Rakip gitmişti, artık mümessil olabilirdim. Planımızı uygulayabilecektik. Bu kez de, şimdi Eyüboğlu okullarının sahibi olan Rüstem Eyüboğlu ile aynı sınıftaydık. Kendisi bizden 5 yaş büyüktü. Yine aynı şey oldu, öğretmen `O abiniz mümessil olsun dedi'. O sırada beni destekleyen arkadaşlardan biri `başka adaylar da var' dedi. Oylama yapıldı ve sonuçta başkan seçildim. Rüstem de elektrik mühendisi oldu, hálá görüşürüz. Ve her seferinde bu olay için bana takılır.

Konut talebi düştü müşteri beklemede

Konut sektöründe bir daralma olduğunu söyleyen Vefa Küçük, tam mortgage'ye bankalar ayak uyduracakken dünyadaki krizin Türkiye'ye de yansıdığını ifade etti. Düşme eğilimindeki faizlerin de 20 puan artarak yukarıya çıkmaya başladığını hatırlatan Küçük, konut piyasasının tedirginlik içinde olduğunu söyledi. Küçük `Konut piyasasında arz var ama talep yok. Talep 4'te 1 kadar inmiş durumda. Bu dünyadaki dalgalanmanın yansıması. Faizler daha da çıkabilir korkusu hakim. Ama bence faizler şu anda çıkabileceği en üst noktada. Müşteri ise düşüş beklentisi içinde' dedi. Küçük, daha önce konut ve inşaat yatırımları için müteahhidin, yatırımcının peşinden koşan bankaların şimdi ise temkinli davrandıklarına işaret etti. Vefa Küçük `Bankalar konutunuza şu desteği verelim diyorlardı, şimdi projeleri desteklerken temkinli davranıyorlar.

Projeler askıya alınabilir

Onların da endişleri var. Verecekleri kredilerin geri dönmeyeceği endişesini yaşıyorlar. Bu da konut yapanları olumsuz etkiliyor. Ama hiç bir müteahhit projesini bu nedenle yarıda bırakmaz. Ama ikinci proje için beklemeyi tercih eder' dedi. Türkiye'nin değişik gelir gruplarına dikkat çeken Küçük, herkesin de kendi evinin sahibi olmak istediğini ve devletin konut üretiminin yeterli olmadığı yerde özel sektörün bu boşluğu doldurduğunu belirtti.

İlk arabam ikinci el Murat 124'tü

Fakülteyi bitirdikten sonra kaymakam olacaktım. Ya da hakim, savcı olabilirdim. Ama Anadolu'ya gitme ve ailemi burada bırakma mecburiyeti nedeniyle son anda vazgeçtim. Son çare bitirdiğim okulla alakalı avukatlık yapmaya başladım. 7 yıl avukatlık yaptım. O zamanın keyfini hiç bir şeyde bulamadım. O dönemde arabamı aldım. İlk arabam ikinci el Murat 124'tü. Evlendim, 2 yıl kiradan sonra kendi evimi aldım. O lezzet başkaydı. Yakında emekliliğimi isteyeceğim. Hayattayken çocuklara işlerin devredilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten oğlum ve kızım şimdi de benimle çalışıyor.

Fulya ERDEM / Star