Sektörel

Vefa’dan Dilovası’ndan sonra Bilecik’e üretim tesisi yatırımı!

2013’ü yatırımlar yılı ilan eden Vefa, Sultanbeyli, Tuzla ve Dilovası tesislerine ek olarak bu yıl Bilecik’teki üretim tesisini de faaliyete geçirmeyi planlıyor.


Prefabrike ve hafif çelik yapı sektörünün önde gelen gruplarından Vefa, tamamen öz sermayesi ile gerçekleştirdiği yatırımlarını hızla sürdürüyor. Sultanbeyli ve Tuzla’daki iki üretim tesisine geçtiğimiz yıl Dilovası’ndaki üçüncü fabrikasını ekleyen Vefa, 2013 yılında yeni bir üretim tesisini daha faaliyete geçirmeyi planlıyor. Vefa, böylelikle dört farklı üretim tesisiyle mevcut üretim kapasitesini artırmayı ve katma değeri yüksek yeni ürünleri pazara sunmayı hedefliyor.


Vefa Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, yeni fabrika ve teknoloji yatırımlarıyla üretim kapasitelerini artıracaklarını belirterek, yeni geliştirdikleri ürün ve teknolojilerle de ürün yelpazelerini genişleteceklerini kaydetti.


Geçtiğimiz yıla kadar üretimlerini toplam 20 bin metrekarelik Sultanbeyli ve Tuzla’daki üretim tesislerinde sürdürdüklerini hatırlatan Orhan Güner, Dilovası Fabrikası’nın ise 2012’nin son çeyreğinde faaliyete geçtiğini kaydetti. İdari ofisleriyle birlikte 29 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 40 bin metrekarelik alana sahip olan Dilovası Fabrikası’nın üçte ikilik birinci bölümünde üretime başlandığını söyleyen Güner, “Şu an itibariyle aylık 90 bin metrekare prefabrike ve hafif çelik yapı üretim kapasitesine ulaştık. Fabrikanın birinci bölümüne bu yıl içinde ekleyeceğimiz yeni hatlar ile birlikte üretim kapasitemizi ayda 160 bin metrekare seviyesine çıkaracağız” dedi.


Dilovası üretim tesisinin, inşaatı Mayıs ayında tamamlanacak olan ikinci bölümünün ise yaşam konteynerleri üretimine ayrılacağını belirten Güner, böylelikle ayda 3 bin adet konteyner üretim kapasitesine sahip olacaklarını kaydetti. Güner, “Dilovası üretim tesisinin ikinci bölümü için makine siparişlerimizi verdik. Bu bölüm için kurguladığımız yeni bir üretim sistemi ile günde 120 adet konteyner üretimi yapacağız. Böylece sektörde faaliyet gösteren standart bir üretim tesisinin 10 katı bir üretim gücüne ulaşacağız” diye konuştu.


İzolasyonlu duvar üretimi için Bilecik yatırımı


Bilecik’teki fabrikanın inşaatının da tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Orhan Güner, yeni üretim hatlarının montajına Nisan ayında başlanacağını söyledi. Güner, “Bilecik üretim tesisi, yeni geliştirdiğimiz izolasyonlu panel duvar sistemi ve bu panel duvarın bileşenleri için üretim üssü olacak. Yatırımımızı, kullanacağımız hammaddelere yakın olduğu için Bilecik’te gerçekleştiriyoruz. Yeni nesil panel duvar sistemi ve bileşenlerini geliştirirken çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin yanı sıra TÜBİTAK’la da işbirlikleri kurduk. TÜBİTAK ile yürüttüğümüz çalışmalar, duvarın bir bileşeni olan ve özel olarak geliştirdiğimiz ajanla oluşturulan izolasyon harcı üzerinde yoğunlaştı. Bünyemizdeki AR-GE biriminin liderliğinde yürüyen çalışmalarımızı sonlandırmak üzereyiz. Üretim hatları ile eş zamanlı olarak, ilk ürünleri test etmek ve çıkan ürünleri sürekli geliştirmek için ölçüm laboratuvarları kurmak üzere de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tüm iklim bölgelerini dikkate alarak geliştirdiğimiz izolasyonlu panel duvar sistemini hem prefabrike hem de çelik yapılarda kullanarak çok daha ekonomik ve daha konforlu yaşam alanları oluşturmayı hedefliyoruz” görüşünü kaydetti.


“Hedef, maksimum verim alınabilen rakipsiz ürünler üretmek”


Vefa olarak yenilikçi teknolojiler ile çağın gereklerine uygun fonksiyonel ürünler geliştirmeyi hedeflediklerini bildiren Orhan Güner, kendilerini bu konularda yönlendirenlerin ise her zaman müşterilerinden gelen talep ve beklentiler olduğunu söyledi. Güner, “Bu beklentileri karşılamak için geliştirdiğimiz çözümlerin dünya standartlarında olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü biliyoruz ki inovasyon süreci içinde ele alarak geliştirdiğimiz fikirler, çözümler ve ürünler ancak bir değer ortaya koyduğunda anlam kazanıyor. Yaptığımız çalışmalar bize verimlilik olarak yansıdığında, müşterilerimizin ihtiyacını giderdiğinde, sektöre değer kattığında ve ülke ekonomisine katkı sunduğunda değerleniyor ve anlam kazanıyor. 2013 yılı ile birlikte artık maksimum verim alınabilen rakipsiz ürünler üretme hedefimize çok daha hızlı ve kolay ulaşabileceğiz. Bundan sonraki hedefimiz alanımızda tek olduğumuzu ve en iyisi olduğumuzu tescillemek” diye konuştu.