Sektörel

Veli Göçer: Marmara depremi inşaat açısından bir milattır

Veli Göçer cezaevinde konuştu: 6 bin 286 kişiden bir tek benim ceza almam doğru mu? Hukuki hata var. Davayı AİHM'ye taşıdım. Beraat bekliyorum. Tek suçlu ben miyim?

Marmara depreminin üzerinden 10 yıl geçti. Yaklaşık 17 bin kişiye mezar olan binalarla ilgili 6 bin 286 kişi yargılandı. Bunlardan 198 kişinin ölümüne sebep olduğu öne sürülen Veli Göçer, tutuklanarak 5 yıl önce cezaevine girdi. Konya Cezaevi'nde yatan ve can güvenliği nedeniyle Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Göçer hakkındaki 18 yıl 9 aylık hapis cezası, 2 yıl önce zamanaşımına 8 gün kala onanarak kesinleşti. Yargılama sonunda Veli Göçer'in dışında akrabası ve şirketin taşeronu İsmet Kösebalaban da 16 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Parkinson hastası Kösebalaban 4 yıl önce cezasının bitimine bir yıl kala cezaevinde yaşamını yitirdi. Veli Göçer'in oğlu Can Göçer ve Zafer Coşkun'la ilgili dava ise zamanaşımına uğradı. Cezasının kalan 2 yılını tamamlamak için Silivri Açık Cezaevi'ne getirilen Veli Göçer, cezaevinde SABAH'a konuştu. Cezaevinde, Türkiye'nin tüm adliyelerinin dosyalarının yapıldığı matbaa bölümünde çalışan Göçer, "Ben rahat uyuyorum. Davayı AİHM'ye taşıdım" diye konuştu. İşte Göçer'in çarpıcı açıklamaları, iddiaları:

"GÖÇER'E BİR İKİ DİYORLARDI"
 "Ben hiçbir gece uykusuz kalmadım. İnsanlara yanlış yapmadım. Bizim hakkımızda hükümler peşin verilmiş. Ben kanunlara göre cezalandırılmadım. Yargılanan 6286 kişiden sadece benim ceza almam doğru mu?.. Bizim Yalova'da satışını yaptığımız sitelerin ismi Veli Göçer'di. Sitenin ismi Veli Göçer olunca ceza almak mı gerekir? Teşvikiye'de minibüse 'Veli Göçer'e bir iki' diyorlardı. Bundan dolayı ceza çekiyorum. Bu binaları yapan ben değilim. Hukuk depremin altında kaldı."
 "Marmara depremi inşaat açısından bir milattır. Bayındırlık Bakanlığı yeni yapı yönetmeliği hazırlamış demir ve çimento oranlarını yüzde 50 çıkarmıştır. Yapı denetimi uygulamaya konuldu. Ayrıca zemin etüdü zorunluluğu getirilmişti, depremden sonra devletçe yapılan zemin etüt araştırmasında Veli Göçer ofisinin binalarının bulunduğu alanda inşaat yapılamaz raporu verildi. Yapılamazdı da neden inşaat yapıldı neden onaylandı. Depremden sonra Çınarcık'ta yapılan yapılar 8 şiddetinde bile yıkılmaz. 2435 dosyada yalnız Veli Göçer suçlu bulundu. Veli Göçer adli hata ile hapis yatıyor. Bunu anlamak için hukukçu olmaya gerek yok. İnşaatı yapan şirkete 7 ay sonra ortak olan kişinin cezasını bozuyor, aynı şirkete 40 ay sonra ortak olan kişinin cezası onanıyor. Binaların babasının adı tapu anasının adı ruhsat. Veli Göçer tapu ve ruhsat sahibi değilken ceza veriliyor."
 "Geleceğe dair plan yapmam mümkün değil, davayı AİHM'ye taşıdım. Çıkacak karara göre düşüneceğim. Ben çelişkiyi dava ettim. Ali ye farklı Veli'ye farklı. Ben beraat bekliyorum. Bu karar sonrası neler yapacağıma karar vereceğim. Evet günah keçisi ben oldum, ama adalete güveniyorum. Ben adaletten ceza alacağımı hiç düşünmedim. Ben binaları pazarladım. Eğer pazarlayanlar yargılansaydı kişi sayısı 100 bini geçerdi."
Sabah

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

Veli Göçer: Neden sadece ben hapisteyim? 
 
10 yıl önce meydana gelen Marmara depreminden sonra bir kişinin ismi hafızalara kazındı: Veli Göçer. Yalova ve Çınarcık'ta inşa ettiği sitelerde 168 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine hakkında birçok dava açılan Göçer, 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 5,5 yıldır Silivri Yarı Açık Cezaevi'nde yatan ve 2011'de tahliye edilecek olan Göçer, cezaevinden Zaman'a konuştu. 
 
Açılan davalarda 6.286 kişinin yargılandığını, ancak sadece kendisinin içeri atıldığını belirten Göçer, "Bunu içime sindiremiyorum." diyor. Göçer, Yalova'da bir müteahhidin yaptırdığı sitelerde 398 kişinin öldüğünü ve bu şahsın sadece 2 yıl 11 ay ceza aldığını ancak cezaevine girmeden kurtulduğunu belirtiyor.

Göçer, büyük depremin ardından açılan davalarda 2.435 dosyada 6.286 kişinin yargılandığını, ancak sadece kendisinin cezaevine konulduğunu belirtti. Yalova'da bir müteahhidin inşa ettiği sitelerin çökmesi sonucu 398 kişinin öldüğünü anlatan Göçer, "Sadece 2 yıl 11 ay hapis cezası aldı ancak hapis yatmadan kurtuldu. Madem herkes adalet önünde eşit, peki neden sadece ben buradayım? İçime sindiremiyorum." dedi.

Binaların birçoğunu kendisinin yaptırmadığını, sadece daireleri pazarladığını savunan Göçer, cezaevinde vicdan azabı çekmediğini söyledi. Çünkü ona göre depremde çöken binalardan müteahhitler kadar devlet de sorumlu: "İnşaat yapılması uygun olmayan yerler neden imara açıldı, neden ruhsat verildi. Kimse bunun hesabını sormuyor." Haksızlığa uğradığını öne süren Göçer, başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) davayı kabul ettiğini aktardı. AİHM'de haklı bulunursa cezaevinden çıktıktan sonra müteahhitliğe devam edeceğini dile getirdi. Yalova ve Çınarcık'ta yaptırdığı 82 apartmandan 8'inin depremde yıkıldığını bildiren Göçer, yıkımların temel sebebinin yapının inşaattan kaynaklanan hatadan değil, binaların zemininin sağlam olmamasından kaynaklandığını öne sürdü. Kendisi birçok binada tapu ve ruhsat sahibi değilken hakkında yapım sorumlusu diye ceza verildiğini iddia etti: "Dairelerin tamamı satıldıktan sonra inşaatı yapan şirkete ortak oldum ve yapım sorumlusu olarak cezalandırıldım. Bu binaları ben yapmadım, sadece pazarladım. Daireleri satamayan kişi ya da müteahhit geliyordu anlaşıyorduk. Binanın cephesine Veli Göçer ismini asınca yüzüne bakılmayan bina altın oluyordu."

Bu arada Göçer hakkında depremde yakınlarını kaybedenlerin açtığı tazminat davaları sürüyor. "Ödeyebileceğim miktarı öderim ya da devlet öder." diyen Göçer, mağdurların büyük bölümünden helallik istediğini anlattı. Ona göre Marmara'daki deprem inşaat açısından milat oldu. Felaketin ardından hazırlanan yeni yapı yönetmeliği ve yapı denetim sistemi sayesinde özellikle depremin vurduğu bölgelerde 8 şiddetindeki depreme dayanıklı yapılar inşa ediliyor. Cezaevinde bazılarının meslek öğrenimi kapsamında matbaa işinde çalışarak adliyelere dosya ürettiklerini de aktaran Göçer, hatıralarını kitaplaştıracağını sözlerine ekledi.
İsa Sezen/Zaman