Genel

Veliefendi Hipodromu'nu tescilletmek için Koruma Kurulu'na başvuruldu!

Veliefendi Hipodromu'nun Zeytinburnu'ndan taşınacağı iddiası üzerine TJK, Veliefendi Hipodromu'nu tescilletmek için Koruma Kurulu'na başvurdu. Raporda hipodromun tescil edilmesi ve koruma grubunun 2 olarak belirlenmesi talep edildi.

Bakırköy’de İBB’nin park olarak ayırdığı 73 bin metrekarelik alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imar değişikliği ile Ağaoğlu’na konut alanına çevrilmesi, hipodrom ahırlarının bitişiğindeki TOKİ’ye ait arazinin de EgeYapı’ya verilmesi Türkiye Jokey Kulübü’nü (TJK) telaşlandırdı. Veliefendi Hipodromu’nun da taşınacağına yönelik iddialar ayyuka çıkınca TJK arazi ve içindeki yapıyı tescil ettirmek için harekete geçti. YTÜ Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Can Binan, Yrd. Doç. Dr. Banu Çelebioğlu, Yrd. Doç. Dr. Uzay Yergün’ün imzasını taşıyan raporda 2863 Sayılı Yasa’nın ‘korunması gerekli kültür varlıkları’nın şartlarını belirleyen maddelerine atıfta bulunularak hipodromun tescil edilmesi ve koruma grubunun 2 olarak belirlenmesi talep edildi. TJK Nisan ayında İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu’na raporu sunarak hipodromun korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesini istedi. Kurul 27 Haziran’da yerinde inceleme kararı aldı. İşte üniversitenin tescil isteme gerekçeleri: 

Çeşitli kaynaklara göre Veliefendi Çayırı 1768 yılında vefat eden Veliyüddin Efendi tarafından bağışlandı. Osmanlı arşivlerine göre 1911’de At Neslini Geliştirme Derneği ve ona bağlı Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü’nün kurulmuş olması, alanın mesire alanı olarak 250, koşu alanı olarak 140 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. İstanbul halkının 100 yıldan fazla bir süredir anılarında atçılık Veliefendi Hipodromu veya Koşu Alanı ile özdeşleşmiştir ve bu bağlamda üst düzeyde simgesel değeri vardır. 


Özellikle 1940 - 55 döneminde düzenlenen Koşu Alanı, İtalyan ahırları olarak bilinen ilk modern tavlalar ve misafirhane ile dönemin mimari ve yapısal özelliklerini çok güzel temsil etmektedir. Osmanlı ve TC dönemi atçılığının tarihsel bir belgesi halindedir. 


Çırpıcı Deresi’nin yatağı çevresindeki çayırlık olan alanın toplumsal açıdan 18. yüzyılın ikinci yarısında sahip olduğu mesire alanı işlevi ile 1910’larda başlayan koşu alanı işlevlerinin hâlâ devam ettiği görülmektedir. Alanın hâlâ mesire alanı olarak kullanılması ve yüzyıldan fazla süredir atlı spor tesisi olarak hizmet vermesi tarihsel sürekliliğin açık bir göstergesi.


20 yılda bir TJK’ya tahsis ediliyor Toplam 612 bin 492 metrekare alan üzerinde kurulu hipodromun sadece 48 bin 772 metrekaresi TJK’nın mülkiyetinde. Hazine’ye ait arazi Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 1950 yılından beri 20 yılda bir TJK’ye tahsis ediliyor. En son TJK’ne tahsis 2010 yılında yapıldı. Veliefendi Hipodromu’nun bir süredir TJK’nin elinden alınacağı yönünde iddialar da ortalıkta dolaşıyordu.


3 pist, 1200 ahır ve koca bir tarih Hipodromda halen 12 bin kapasiteli trübün, çim (2020 metre), sentetik (1870 metre) yarış pistleri ile kum idman pisti (1730 metre), 1200 ahır, sosyal eğitim merkezi, dernek lokalleri, idare binaları, yarış atları hastanesi, müze ve sergi salonu yer alıyor. 


Ömer Şahin/Radikal Gazetesi