Sektörel

Veysel Eroğlu: 3. köprü güzergahı en kötü yerden geçmiyor!

BM Ormancılık Forumu'nda konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veyse Eroğlu; "3. köprü güzergahı söylendiği gibi İstanbul'un en kötü yerinden geçmiyor. Mesela havzalarla hiçbir alakası yok." dedi...

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 3. köprü güzergahının söylendiği gibi İstanbul'un en kötü yerinden geçmediğini belirterek, ''Mesela havzalarla hiçbir alakası yok. Ormanlarla ilgili de en az 5 katı kadar kesilenin yerine ağaç dikmek kaydıyla çalışma yapıyoruz. Bazı yerlerde tünelle bazı yerlerde viyadükle geçerek, bu kesim asgari seviyede tutulacak'' dedi. 

     Bakan Eroğlu, Lütfi Kırdar Kongre ve Kültür Merkezi'nde, bakanlık çalışmaları ile 9-18 Nisan'da Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek BM Ormancılık Forumu'na ilişkin düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

     Eroğlu, 3. Köprü için seçilen yerdeki ağaçların korunmasına yönelik tedbir alıp almadıklarına ilişkin soru üzerine, bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın, 3. köprü için güzergah belirlerken havzalara zarar vermeyecek ve asgari miktarda ağaç kesilecek şekilde planlama yaptığını belirterek, ''İşin başından beri devreye girdik. Güzergah söylendiği gibi en kötü yerden geçmiyor. Mesela havzalarla hiçbir alakası yok. Ormanlarla ilgili de en az 5 katı kadar kesilenin yerine ağaç dikmek kaydıyla çalışma yapıyoruz. Bazı yerlerde tünelle bazı yerlerde viyadükle geçerek, bu kesim asgari seviyede tutulacak. Havzalara herhangi bir sıkıntı vermeyecek'' diye konuştu. 

     İstanbul'da, 3. havaalanı, Kanalİstanbul gibi önemli projelerin orman alanlarına yapılacağının belirtilmesi üzerine Eroğlu, 3. havaalanının yapılacağı yerin kömür ya da maden ocakları tarafından tamamen tahrip edilen bir yapıda olduğunu aktardı. Eroğlu, şöyle devam etti: 

     ''İstanbul'a havaalanı yapılacaksa ormanların içine mi yapalım yoksa tahrip olmuş alana mı yapalım- Seçilirken bütün bunlar dikkate alındı. Kanalİstanbul'un geçeceği yer de öyle bir ormanlık alan değil. İstanbul orman alanları açısından en zengin şehirlerden biri. Bunu arttırıyoruz. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile anlaştık, en az 5 katı kadar ağaç dikecek, hatta tünelle geçilmesi gereken yerler tünelle viyadükle geçilmesi gereken yerler viyadükle geçilecek. Mevcut ağaçlar da uygun açık alanlara taşınacak.'' 

     

     -''Büyük Menderes havzasında kirlilik giderek azalıyor''- 

     

     Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Çaldağı nikel madeni ile ilgili soruya karşılık, bu konuda daha önce Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) çalışması yapıldığını hatırlattı. 

     Konuyla ilgili profesörler tarafından rapor verildiğini aktaran Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

     ''Yerine giderek bunu incelediğim zaman ilave tedbirler alınması kaydıyla, benden önce bir kısım izin verilmiş zaten, izin vereceğimi ifade ettim. Yaklaşık onun 7 katı kadar yeniden ağaçlandırma yapılacak, ayrıca su kullanmayacak. 'Turgutlu Atık Su Arıtma Tesisi'nden çıkan suyu kullanabilir ama yeni bir su kaynağından su tahsis edemeyiz' dedik. İkincisi tamamen geri dönüşümlü bir sistem olacak ve birtakım üretim planlamasının da nasıl yapılacağını söyledik. O şartları kabul etmek kaydıyla ancak işletme yapabilirler. Bu konuda zaten üniversiteden rapor var. Kontrol ediyoruz. Ayrıca idare mahkemesine de değişik müracaatlar olmuş, raporlarla zaten idare mahkemeleri de burada böyle bir çalışma yapılmasını uygun görmüş veya yürütmeyi durdurma kararını reddetmiş. Onun da dikkatlice takip ediyoruz.'' 

     Büyük Menderes havzasında kirliliğin önlenmesine yönelik çalışmalar olup olmadığı sorulan Eroğlu, kirlenen havzalardan Ergene başta olmak üzere Gediz, Büyük Menderes, Kızılırmak gibi havzalarda öncelikli planlama yaptıklarını belirterek, ''Gediz'den sonra Büyük Menderes havzasındaki bütün şehirlerin atık sularının arıtılması ve kontrolü şeklinde çalışma yaptık. Kirlilik giderek azalıyor'' dedi. 

     

     -''HES'ler bütün dünyada teşvik ediliyor''- 

     

     Bakan Eroğlu, bir başka soru üzerine, hidroelektrik santrali (HES) yapılırken doğanın tahrip edildiği şeklinde itirazlar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: 

     ''HES dediğiniz o havzada küçük bir nokta. Kesilen ağaç da cüzi miktardadır. Onun da zaten kat be kat fazlası dikiliyor. Tünel olursa tünelden çıkan malzeme bazen dereye atılıyor, onları cezalandırdık. Derede canlı hayatın devamı için su bırakılması, hatta bunun ölçümü var, sağlanıyor. Bazıları diyor ki 'HES'lerden çıkan sular zehirli.' Bunlar son derece yalan yanlış şeyler.'' 

     Bazı kesimlerin HES'lere karşı yalan yanlış propaganda yaptığını ifade eden Eroğlu, ''HES'ler bütün dünyada teşvik ediliyor. Temiz, ucuz, yenilenebilir enerji diye biliniyor. Biz de ise hayret...'' diye konuştu. 

     AA