28 / 12 / 2024

Yabancı sanılan Türk mobilya markaları!

Yabancı sanılan Türk mobilya markaları!

Hakan Gence Hürriyet Gazetesi'ndeki bugünkü köşesinde "Yabancı sanıyorduk bıyıklı çıktılar" başlıklı yazıyı kaleme aldı. Yazısında yabancı zannedilen Türk mobilya markalarını tanıttı



Geçen hafta arkadaşımla piyasadaki tasarım objelerini konuşurken konu The Woo markasından açıldı. İkimiz de markanın nereli olduğunu merak ettik. Kısa bir araştırmayla karşımıza markanın Türk olduğu çıktı. Sonra farkettik ki aslında yabancı sandığımız, aldıkları isimlerle yabancı mobilya şirketlerini çağırtıran ama Türk kökenli bir hayli mobilya firması var. Bu firmalar en az yabancı markalar kadar iyi tasarımlara imza atıyor

Laz olmaları sadece tesadüf
LAZZONI MOBİLYA

Markanın kuruluşu: Artvin Arhavili bir ailenin markası. 60 yıl önce, Osman Kababulut’un temellerini attığı firma, kapı ve pencere doğramaları üretimiyle yola çıktı. 1963’den itibaren modüler mutfak üretimine başladı. 2001’de ev mobilyaları üretimine girdi. Aynı yıl  Ankara  Siteler ve İstanbul Masko’daki mağazaları hizmete açıldı. Lazzoni markasının tescili 2003’de alındı. Ankara Akyurt’ta 24 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrikası 2006’da faaliyete geçti.
Neden bu ismi aldı: Ailenin Arhavili ve Laz olması, uzun yıllardır firma ismi konusunda çeşitli söylentilere neden olsa da, bu sadece hoş bir tesadüf. İsmi, ilk ürünlerinin tasarımlarını yapan İtalyan bir tasarımcıdan geliyor. Marka ev mobilyaları üretme kararı aldığında, tasarımın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle, İtalya’nın en ünlü isimleriyle çalıştı. İlk koleksiyonunda ağırlıklı olarak Lazzoni imzalı tasarımlarıyla ilgi görünce bu isimle şirketleşti.
Ürün yelpazesi: Oturma gruplarından yatak odalarına, yemek odalarından duvar ünitelerine ve aksesuvarlara kadar, ev mobilyası anlamında aklınıza gelebilecek her ürünü bulabilirsiniz. Ayrıca Onni markasında lakeli ve klasik tarza sahip ürünler, Lazzoni Accessories da aksesuvarlar satılıyor.
Tasarım tarzı: Altı kişilik bir tasarım ekibi görev yapıyor. Kısa bir süre önce de İtalyan tasarımcı Adirano Giannini’yle de anlaşma yaptılar. Ürünlerinin çizgisi sade ve modern. “Moda gelip geçer, ama tarz kalıcıdır” diyorlar. Ergonomi ve işlevselliğe önem veriyorlar.
En ilgi gören üç ürünü: Dudi köşe koltuğu. Genelde deri olarak çalışılan ama farklı kumaş seçenekleri de bulunan bu ürünün en ayırt edici özelliği, eşit ölçülere sahip iki parçadan oluşması. Bu özelliğiyle yerleşim ve kullanım açısından avantaj sağlıyor. Obez yemek grubu ismini geniş ve kıvrımlı forma sahip masa ayaklarından alıyor. Piramit yatak en çok tercih edilen yatak başlıklarından biri. Piramit formundaki deri yatak başlığının estetik bir çizgisi var.
Şubeleri: Yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere toplam 26 mağazası var.

Kur yapan mobilyalar
THE WOO

Markanın kuruluşu: 2005’de Mete Övür, Mimar Meral Bağcı ile Shape Architecture&Interior Design adlı bir şirket kurdu. Bu şirkette iç mimari, mimari, peyzaj, obje, mobilya, aydınlatma gibi çeşitli alanlarda tasarım ve uygulama çalışmaları yürütülüyordu. Shape için tasarım ve üretim çalışmaları yaparken gerek farklı ürünlere ulaşmakta, gerek bunların üretim süreçlerinde karşılaşılan maliyet sorunları nedeniyle Mete Armağan’ı da aralarına alarak the WOO markasını yaratmaya karar verdiler.
Neden bu ismi aldı: ‘Woo’ kelimesinin anlamı kur yapmak. Kelimenin grafiksel yapısı ve fonetik olarak yarattığı histen etkilendiler. Sonra anlamını araştırınca daha da sevip bu ismi verdiler. Amaçları kapısı kapandığında her şeyin dışarıda kaldığı, hep sığınılacak yerler olarak hayal edilen evlerin, ev sahipleri ve misafirlerine adeta kur yapıyor olmasını sağlayabilmekti.
Ürün yelpazesi: Marka geniş bir aralıkta avantajlı fiyatlarla, farklı segmentlere hitap eden çok çeşitli ürünlere sahip. Markadaki 4 binden fazla ürününün arasında mobilyadan terliğe, ev yaşamına dair her şeyi bulmak mümkün.
Tasarım tarzı: Trendlerin yanısıra estetik ve fonksiyonelliğe özen gösteriyorlar. Aynı zamanda işlev ve amaca önem veriyorlar.
En ilgi gören üç ürünü: Modern mobilya serileri ilgi görüyor. Özellikle karyola grupları ön plana çıkıyor. Küçük atölyelerde ressamlar tarafından yapılan yağlı boya tablolar ve her biri özel duvar panoları beğeniliyor.
Şubeleri: İstanbul’da üç noktada satış yapıyor.

15 kişilik tasarım ekipleri var
ENNE

Markanın kuruluşu: 1974’den bu yana Aytekin ailesi Ankara’da mobilya sektöründe tamamlayıcı ürünler üreterek yer alıyordu. 1999’da mobilya üretimi ve iç mimarlık gibi iç içe geçen iki alanı aynı çatı altında toplamaya karar verdiler. Ve Enne kuruldu.
Neden bu ismi aldı: Grafik olarak ENNE harflerinin bir araya gelmesi ve harflerin armonisi bu ismi seçmelerinde etkili oldu. Markanın yerli ya da yabancı başka marka isimlerini çağrıştırmaması için dikkat edildi.
Ürün yelpazesi: Mağazalarında ev ve ofis için gerekli bütün mobilya ve tamamlayıcı aksesuarları aynı çatı altında sunuluyor. Ayrıca iç mimari danışmanlık hizmeti veriliyor. 70’e yakın farklı model ve 200’e yakın aksesuvar bulmanız mümkün.
Tasarım tarzı: 15 kişilik bir iç mimari ve endüstriyel ürün tasarımı ekibi var. Amaçları yaşam koşullarıyla şekillenen fiziksel ve psikolojik insan ihtiyaçlarını modern tasarım çerçevesinden değerlendirmek. İnsanlara evlerinde kendilerini mutlu, enerjik ve rahat hissedebilecekleri efektif mekanlar yaratmak için mobilyalar üretmek.
En çok ilgi gören üç ürün: Brama konsol, Delizia konsol, Eresia masa... Brama konsol bir yaprağın makro ölçekte fotoğraflanmış görüntülerinden ilham alınarak tasarlanmış, doğaya atıfta bulunan bir tasarım.
Şubeleri: İstanbul, Ankara, Samsun, Urfa, Kıbrıs ve Gaziantep’te şubeleri var.

Çağlayan’daki İtalyanlar
MİLANO

Markanın kuruluşu: Çağlayan’da Baba Ahmet Çakar’ın küçük esnaf olarak mobilya işine başlamasıyla, zaman içinde Mehmet Çakar ve ağabeyi Selahattin Çakar da işe dahil oldu. Çağlayan’daki ahşap atölyelere fason olarak kendine özgü tasarım ve modeller yaptıran Çakar kardeşler böylelikle Çağlayan Vatan Caddesi’nde ilk mağazalarını açtı.
Neden bu ismi aldı: Kurucularının genç, dinamik ve çalışkanlığının yanında, giyim ve tarzları da İtalyanlara benzetildiğinden 30 yıl önce Milano Mobilya adını aldılar.
Ürün yelpazesi: Ev mobilyası ana başlığı altında yatak odası, yemek odası, oturma grupları ve yaşam alanlarındaki tamamlayıcıların hepsi mağazalarında bulunuyor. Yeni sezon yemek, yatak, oturma ve tamamlayıcılar olarak dört ana kategoride toplam 50’nin üzerinde tasarlanmış mobilya grupları mevcut.
Tasarım tarzı: Tasarım ekibi bir tasarımcı, iki endüstri ürünleri tasarımcısı, bir iç mimar ve iki mimardan oluşuyor. Zaman zaman serbest tasarımcılar da yardımcı oluyor. Genel olarak modern çizgiler markanın ana hatlarını belirliyor. Sadelik ve şıklığı birarada sunmayı hedefliyorlar.
En çok ilgi gören üç ürün: En çok ilgi gören ürünlerin başında marine kanepe, momo yemek grubu ve miss yatak grubumu var.
Şubeleri: Etiler, Florya, Masko ve Modoko’da showroom’ları bulunuyor. Modoko’da ayrıca bir outlet mağazası var. Yurtiçinde ve yurtdışındaki bayiilerde de ürünlerine ulaşılıyor.

Afrika menşeili egzotik bir ağaç
ZEBRANO

Markanın kuruluşu: Firma 1953’de Ankara’da klasik mobilya üretimine başlayıp 2003’de Zebrano adını alarak, mobilya üretimine devam etti.
Neden bu ismi aldı: Adı dekorasyon amaçlı kullanılan Afrika menşeili egzotik bir ağaçtan geliyor.
Ürün yelpazesi: Bir yaşam alanının mobilya ihtiyacını karşılayacak her ürünü, buna aksesuarlar da dahil, şubelerinde bulabilirsiniz. Birbirinden farklı yaklaşık 330 ürün satılıyor.
Tasarım tarzı: Tasarımlar 12 kişilik bir ekip tarafından yapılıyor. Ayrıca bayii bazında çalışan mimar ve iç mimar kadroları kişiye özel tasarım hizmeti de veriyor. Koleksiyonlar minimal, modern ve neoklasik tarzda farklı akımlardan etkilenilerek tasarlanmış.
En ilgi gören üç ürünü: Theoden yemek odası neoklasik tarzda bir ürün. Üretilmesi için yaklaşık 144 kez işlemden geçiyor. Theoden yatak odası ve Theoden orta sehpa da beğenilen tasarımlardan.
Şubeleri: İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye genelinde 20, yurtdışında altı bayimiz bulunuyor.

Zen bahçeleri
DEKO-ÖNERİ

Budist tapınaklarının kum, çakıl, kaya ve bazen çimen gibi doğal unsurlar kullanılarak düzenlenen Japon kayalık bahçelerine, zen deniyor. Dinginlik ve huzur verdiğine inanılıyor. Dar alanları daha ferah gösteriyor. Evinizin geniş terasını veya odanızın küçük bir bölümünü zen bahçesine çevirebiliyorsunuz. Üstelik su gerektirmiyor, bakımı da kolay. Örneğin; bahçenize dere şeklinde akan bir su yolu koymak istiyorsunuz. Normalde bu işlem için su kanalı açıp altyapı çalışmaları yapmanız lazım. Zen bahçesindeyse suyun yerini çakıllarla doldurarak simgesel bir kanal oluşturabilirsiniz. Bir yeri çim alan olarak düzenlemek isterseniz, iyi çalışan bir drenaj sistemine ve kaliteli geçirgen toprağa ihtiyacınız var. Yazın her gün sulama işlemi yapmanız da şart. Oysa zen bahçeleri sizi bu ek masraflardan ve sıkıntılardan kurtarıyor. Uygulamanın ana malzemeleri hepsi ayrı anlamlar taşıyan kum, çakıl, taş, kaya, kütük, bazen çim, parlak taşlar, tırmık ve Japonya bitkileri. Örneğin kayalar Japon adalarını, bir ejdere doğru yüzmekte olan anne kaplanla yavrularını ve zihne karşılık gelen kanji karakterinin bir parçasını oluşturuyor. Çakıllar da okyanusu simgeliyor.

IN
Kare ve dikdörtgen masalar bütün mobilyacıların vitrinlerinde

OUT
Yuvarlak masalar eski albenisini kaybediyor

DJ Hüseyin Karadayı
EVİNİN VAZGEÇİLMEZLERİ

* Rahat televizyon izlemek için özel olarak tasarlattığım TV kanepem
* Odaya yeşil bir hava veren çiçeklerim
* Kış aylarında kolayca çaya ve kahveye ulaşmamı sağlayan elektronik damacanam
* Odamda görünmeyen köşe ışıklandırmalarım
* Mumlarım

Adnan Serbest
TASARIMCILARDAN EVLERE PÜF NOKTASI!

Bu yıl mekanlarda yoğun beyazın kullanıldığı net arınmış rafine, detaylarla çözülmüş, yaşam alanları gündemde. Yoğun beyazın içinde ahşap desenli naturel objeler, keten ve pamuk gibi kaplamalar, siyah beyaz karşıtlığının içinde masif ahşap, özellikle ceviz mobilyalar ön plana çıkıyor. Dekorasyon ve süslemeler, barok, avangard tavır gibi görkemli ambiansların sınırlarını zorlarken modernizmin minimal yüzü sukünetini bu yıl da koruyor.
Aydınlatmalarda bu yıl da yerden, lokal olanlar moda. Kumaşlardaysa beyazla beraber turkuaz ve yağ yeşili gündemde.
Hürriyet/Hakan Gence


Geri Dön