Sektörel

Yabancı yatırımcılar markalı konutlara rağbeti arttırdı!

Halil Ersoy, "Yabancı yatırımcıların gelmesi özellikle markalı konutlara rağbeti arttırdı. Ancak daha sonra yaşanan krizler yabancı yatırımcıların da gayrimenkul piyasasından yatırımlarını çekmesine yol açtı." dedi.

İnşaat sektöründe bir durgunluk yaşandığını ve bu durgunluğun sebepleri ile inşaat sektörünün yeniden nasıl eski günlerine döneceğini değerlendiren Halil Ersoy, Yabancılara Konut Satışı Yasası’nın inşaatın kimyasını bozduğunu ileri sürdü.


İnşaat ve gayrimenkul piyasasında bir durgunluk yaşanıyor diyen ATSO 41. grup Emlak Komisyoncuları Başkan Yardımcısı Halil Ersoy, “Aslında bu durgunluğun sebebi yeni değil. 2012 yılında yabancılara kat mülkiyetiyle satış konusunun yasalaşmasından sonra, inşaat sektörü bu durumdan evvela olumlu yararlandı, daha sonra deyim yerindeyse bir çıkmaza girdi. Yabancı yatırımcıların gelmesi özellikle markalı konutlara rağbeti arttırdı. Ancak daha sonra yaşanan konjonktürel gelişmeler ve küresel krizler yabancı yatırımcıların da gayrimenkul piyasasından yatırımlarını çekmesine yol açtı ve başlangıçta bu suni artışın etkisiyle mantar gibi çoğalan inşaatlar, konut fazlalığına sebep oldu” dedi.


İnşaat sektörünün durgunluğa girmesinin farklı nedenleri olduğunu söyleyen ATSO 41. gurup Emlak Komisyoncuları Başkan Yardımcısı Halil Ersoy,“Aslında bu durgunluğun sebebi yeni değil” dedi.2012 yılında yabancılara kat mülkiyetiyle satış konusunun yasalaşmasından sonra inşaat sektörü bu durumdan evvela olumlu yararlandığını söyleyen Halil Ersoy, daha sonra deyim yerindeyse bir çıkmaza girdiğini kaydetti.


Yabancı yatırımcıların gelmesi özellikle büyük projelere rağbeti arttırdığını aktaran Ersoy, “Ancak daha sonra yaşanan konjonktürel gelişmeler ve küresel krizler yabancı yatırımcıların da gayrimenkul piyasasından yatırımlarını çekmesine yol açtı ve başlangıçta bu suni artışın etkisiyle mantar gibi çoğalan inşaatlar, konut fazlalığına sebep oldu” şeklinde konuştu.


İNŞAATA BAĞLI SEKTÖRLERDE DURGUNLUK VAR


Halil Ersoy, “Başta tekstil, turizm, ayakkabı gibi sektörlerde yaşanan durgunluk doğal olarak inşaat sektörünü de belli bir durgunluğa itti. Bu sektörlerde istihdam edilen insanlar işlerin durmasıyla beraber sadece gündelik acil ihtiyaçlarına karşılamaya yöneldiler. Ev almak veya bu ihtiyacına yönelmek için insanların ekonomilerinin daha rahat olması gerekir” ifadelerini kullandı.


BANKA KREDİSİ MÜŞTERİYİ MAĞDUR EDİYOR


Halil Ersoy, “Bazı firmalar müşterilerinin kredi başvurusunu bile kendileri yapıyor. Vatandaşların ve kurumların birçoğu zaten kredi borcu ve batağı içerisinde. İnsanların yaşamı neredeyse kredi borçlarından dolayı ipotek altına alınmış. Elbette faizlerin yüksek olması ve krediyle ev almak isteyenlerin bu faizler karşısında zor durumda olması da gayrimenkul piyasasını olumsuz etkilemiştir” dedi.


HAKSIZ REKABET DE KRİZ NEDENİDİR


“Son olarak piyasada yaşanan haksız rekabetin de sektörel anlamda bir krize neden olduğunu düşünüyorum” diyen ATSO 41. gurup Emlak Komisyoncuları Başkan Yardımcısı Halil Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşaat sektörünün kârlı ve cazip bir sektör olduğunu düşünen ancak bu sektör hakkında bilgi sahibi olmayanların sektöre dahil olmaları haksız bir rekabetin oluşmasına neden oldu. Bu durum zaten zorda olan inşaat sektörünü daha da zora soktu. Bu durgunluktan kurtulmanın yolu bir takım ekonomik ve siyasi hamlelerin yapılmasından ve bir takım değişikliklere gidilmesinden geçiyor. Türkiye özellikle tarım ve bacasız sanayi olarak isimlendirdiğimiz; tekstil, ayakkabı, turizm ve benzeri sektörlerin canlandırılarak ekonomik bir kalkınma hamlesi yapılabilir. Bunu bir çark gibi düşünün, çarkın sağlıklı işlemesi için bu dişlilerin hepsinin sağlam ve işliyor olması lazım. Eğer bu sektörler sağlıklı işlemeye başlarsa, inşaat ve gayrimenkul sektörü de durgunluktan çıkarak yeniden kârlı bir sektör haline gelir.”


Antalya Hilal