Genel

Yabancı yatırımcılar Türkiye'de adımlarını kalıcı olarak atıyor!

Amplio Emlak Yatırım Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu, ülkedeki yabancı yatırımcıların pazardan çıkmak için hamlelerde bulunduğu söyleminin tamamen gerçek dışı olduğunu ifade etti..

İSTANBUL - Alaeddin Babaoğlu, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünyanın 17'inci. 

Avrupa'nın da 6'ıncı büyük ekonomisi olan Türkiye'nin son 10 yıl ortalamasında en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer aldığını ve son yıllarda ciddi miktarda yabancı sermaye yatırımı çektiğini söyledi. 

Türkiye'nin dünyada yabancı sermaye yatırımı için en çekici 13. destinasyon olduğunu belirten Babaoğlu, özellikle Ortadoğu pazarında ekonomik yapısı ve ilişkileriyle dikkati çeken Türkiye'nin, ticari potansiyeliyle de ilgi odağı haline geldiğini belirtti. 

Babaoğlu, dünya emlak raporlarında, gelişmekte olan piyasa trendlerinde İstanbul'un mevcut varlıkları ile ikinci; yeni birleşme, satın alma ve geliştirme fırsatlarında ise ilk sırada yer alarak büyük bir potansiyele sahip olduğunu kanıtladığını dile getirdi. 

"Son dönemde yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmekten çekindiği, hatta ülkedeki yabancı yatırımcıların pazardan çıkmak için hamlelerde bulunduğu" söylemlerinin gerçek dışı olduğunu ifade eden Babaoğlu, 'Türkiye, 2012 yılında 13 milyar doların üzerinde yabancı yatırım çekti. Yabancı yatırımlar son dönemde de devam ediyor. Direkt yabancı yatırım olarak baktığımızda, 2012 yılı sonunda 32 bin 600 olan yabancı sermayeli şirket sayısı, 2013 haziran itibariyle 34 bini geçmiş bulunuyor. Yani bu yılın ilk 6 ayında 1.400 yabancı sermayeli şirket piyasalara giriş yapmış. Türkiye'deki yatırım potansiyelinin büyüyen ekonomi ile birlikte arttığını düşünürsek uzun vadeli düşünen yatırımcı adımlarını kalıcı olarak atıyor. Büyümeye oranla, yapılan yatırımların da arttığını gözlemleyebiliyoruz" diye konuştu. 

Babaoğlu, yabancı yatırımcıların bir ülkeye yatırım yapacağı zaman genel olarak ilgili ülkenin ekonomik büyüme potansiyeli ve istikrarına, ihracat potansiyeli ve farklı pazarlara erişimiyle uluslararası entegrasyonuna, nüfus ve işgücü yapısına, sektör için bir kümelenme ve tedarikçilerinin mevcut olup olmadığına ve altyapı durumuna baktığını belirterek, şunlan kaydetti: 'Türkiye şu an 4 saatlik uçuş mesafesi içerisinde 1,5 milyar nüfusa ve 25 trilyon dolardan büyük bir Gayri Safi Mili Hasılaya ulaşım sağlanabilecek bir lokasyonda. Son 10 yılda ortalama yüzde 5 büyüyen, 786 milyar dolar büyüklük ile dünyanın 17. en büyük ekonomisiyiz. İşçilik maliyetlerimiz dünyanın başka ülkeleri gibi düşük değil fakat çok üretken, verimli ve çalışma motivasyonu yüksek işgücü sayesinde uygun maliyetli bir yatırım ortamı sunuyoruz. Altyapı olarak rekabet içerisinde bulunduğumuz ülkelerden çok daha ileride olmanın avantajı var. Bunun yanı sıra 75 milyonluk nüfusunun yüzde 50'si 30 yaşın altında, genç, dinamik ve eğitimli. 


Tabii kaynaklar açısından da eşi görülmeyecek bir kaynağa sahibiz. Bununla birlikte ekonomik yapı ve siyasi durum açısından da istikrarlı olan Türkiye, yatırımcıların yönelmesi için en cazip imkanların olduğu bölgelerden biri. Ayrıca dış borçlarla alakalı politikalar ve yatırımcıyı destekleyen yaklaşım da önem arz ediyor." Türkiye'de halihazırda faaliyet gösteren yabancı firmaların vizyon açısından Türkiye'nin potansiyelini görebildiklerini ve diğer yatırımcılara göre daha emin adımlar atabildiklerini ifade eden Babaoğlu, yeni yatırımcı firmalara Türkiye'deki mevzuatları, teşvikleri ve yabancı yatırıma verilen önemi anlatabilmek için iletişimin gücünü iyi kullanmak gerektiğini söyledi Babaoğlu, Amplio Emlak Yatırım olarak 7-9 Ekim'de katılacakları Expo Real 2013 Münih'te Türkiye'ye özel olarak düzenleyecekleri "Turkey: 'High Potential' Real Estate Market?" paneli ile Türkiye'nin yatırım potansiyelini anlatacaklarını ve uluslararası firmaları bu potansiyeli değerlendirmek için yatırıma davet edeceklerini açıkladı. 


Türkiye'de yatırım anlamında yakalanan trendin devam edeceği öngörüsünde bulunan Babaoğlu, "Otomotiv, çelik, hava ulaşımı gibi konularda son dönemin en gelişmiş ülkelerinden biriyiz. Avrupa'nın en hızlı büyüyen hava yolu ulaşımına sahip olmamız da bunu gösteren sonuçlardan biri. AB'ye uyum sürecinde atılan adımlar, ekonomik istikrar ve büyüme trendi, yabancı yatırımcıyı çeken etkenlerden bazıları olmakla birlikte, genç nüfus sayesinde üretim ihtiyacının her zaman olacağını öngörebiliriz. Türkiye, maden ve enerji sektöründeki kaynakları açısından da son derece kuvvetli bir ülke. Önümüzdeki dönemde bu alanlarda büyük yatırımların yapılabileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. (AA) 



Ankara Yarın