Yabancıların Türk bankalarına ilgisi sürecek!
S & P'nin Bankacılık Analisti Karagöz, “Türk bankalarına yabancı yatırımcının gözlüğünden bakarsanız Türk bankacılık sektöründe ciddi bir büyüme potansiyeli ve yüksek bir karlılık var” dedi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P) Bankacılık Analisti Göksenin Karagöz, son dönemde iç ve dış piyasada yaşanan belirsizliklere karşın Türk bankacılık sektörünün yabancı yatırımcı için cazibesini koruduğunu anlattı.
Karagöz, “Türk bankalarına yabancı yatırımcının gözlüğünden bakarsanız Türk bankacılık sektöründe ciddi bir büyüme potansiyeli ve yüksek bir karlılık var. Geçen hafta duyurulan Qatar Islamic Bank’ın Bank Asya’ya olan ilgisi, bu en yakın zamandaki örnek. Yakın zamanda birkaç banka el değiştirdi. Odeabank faaliyete başladı. Tahmin ediyoruz bu süreç devam edecek. Körfez’den bir iki banka daha potansiyel satın almalar için 'Görüşme yapıyoruz' derse şaşırmamak lazım” diye konuştu.
“Döviz borcu riski biraz azaldı”
Göksenin Karagöz, bankaların aktif kalitelerine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Aktif kalitesinde bir takım endişelerimiz vardı. Çok hızlı büyüme ve dolayısıyla bilançolarda çok yüksek oranda yeni kredilerin herhangi bir iç ve dış şoka tabi tutulmamış kredilerin çok yüksek orana gelmesi, bu aktif kalitesinde risk unsuru olarak devam ediyor. İkinci risk unsuru ise şu anda biraz hız kaybetmiş olsa da Türk Lirası’nın değer kaybından dolayı özel sektörde döviz borcu olan müşterilerin yaşayabilecekleri ödeme sıkıntılarıydı. Bu riskin şu an biraz azaldığını düşünüyoruz.”
Merkez Bankası’nın 28 Ocak’ta aldığı faiz artırım kararının Türk Lirası’na değer kazandırdığını vurgulayan Karagöz, TL'nin biraz daha kararlı bir yerde tutunduğunu vurguladı.
“Beklentimiz cari açığın yüzde 5 seviyesinde kalması”
Cari açık tarafında yavaşlama olduğunu, kredilerdeki büyümenin yavaşlamasının özellikle cari açığa da olumlu yansıdığını, büyük ölçüde bu yavaşlamanın ekonomik yavaşlamaya bağlı bir gelişme olduğunu dile getiren Karagöz, "Bizim beklentimiz de 2014 için cari açığın yüzde 5 seviyelerinde kalması. . Ama bu birçok ülke ile kıyaslandığında Türkiye’de bir risk unsuru olarak kalmaya devam ediyor" dedi.
“Sürdürülebilir bir kredi büyümesi göreceğiz “
Kredi kartlarına taksit uygulamasının bazı sektörlerde sınırlandırılmasının piyasaya olumlu yansımaları olduğunu da belirten Karagöz, sözlerini, “Kredi kartlarındaki taksit azaltılması bizim uzun zamandır dikkati çektiğimiz bir risk faktörünü ortadan kaldırıyor. Büyüme geçtiğimiz yıl en çok tüketim kredilerinden geliyordu. Bu şimdi bu önlemlerden dolayı momentum kaybedecek gibi görünüyor. Bu bankalar için daha az kredi riski ve daha sürdürülebilir oranlarda kredi artışı demek. Makroekonomik tabloya yansıması da ithalattaki düşüş ve cari açığın da bir şekilde yavaşlaması demek. 2014’ten başlayarak önümüzdeki senelerde daha sürdürülebilir bir kredi büyümesi göreceğiz gibi görünüyor” diye tamamladı.