Yapı Kayıt Belgesi alınan binaların mahkeme kararı kaldırılabilir mi?
Avukat Şenol Saltık,Yapı Kayıt Belgesi alan gayrimenkullerle ilgili verilmiş hapis cezaları ve devam eden davalarla ilgili hukuki durum hakkındaki makale yazdı..
Yapı kayıt belgesi verilen binalara ilişkin, yıkım kararları ve tahsil edilmemiş İdari Para Cezaları iptal edilecektir. Ancak, Türk Ceza Kanunu’nun 184. Maddesi uyarınca, imar kirliliğine neden olmak suçundan, Mahkemeler tarafından verilmiş hapis, adli para cezası ve müsadere kararları, yapı kayıt belgesi alındıktan sonra kaldırılacak mıdır ? Esasında yasada bu konuda açıklık yoktur. Ancak, aşağıda açıklayacağımız nedenlerle, yapı kayıt belgesi alan binalara ilişkin, adli mahkemelerce verilmiş tüm cezaların kaldırılması gerektiği kanaatindeyiz. Söz konusu kararlar kesinleşmiş olsa dahi, mahkeme hükmü, tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu’nun 184/5. Maddesinde bu husus düzenlenmiştir ;
“(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı, imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.”
Yapı Kayıt Belgesi hakkı ve uygulaması, 3194 sayılı İmar Kanununa eklenmiş bir yasal düzenlemedir. Ceza Kanununun ilgili maddesinde, yapının imara uygun hale getirilmesi halinde, verilmiş cezaların bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağı düzenlenmiştir. Yapı kayıt belgesi düzenlemesinin, İmar Kanunu içerisinde yer alması, imara uygunluk açısından gerekli hukuki altyapıyı sağlamış olmaktadır. Yapı Kayıt Belgesi alan kişi, binada kat mülkiyeti kurulmasını sağlayabildiğine göre, yapının artık imar mevzuatına uygun hale getirildiği kabul edilmelidir. Kat mülkiyeti kurulmuş bir binayı imara aykırı olarak kabul etmek, yasa ve hukuk mantığına tamamen aykırı olacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. Maddesinde ; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü mevcuttur.
Türk Ceza Kanununda yer alan ; “ Sanık Lehine Olan Kanunun Uygulanması” prensibini de dikkate aldığımızda, söz konusu yasal düzenlemenin derdest olan tüm ceza davalarında ve kesinleşmiş dosyalarda, sanık lehine yasal düzenleme olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü, Kat Mülkiyeti kurulmuş bir binanın artık imara aykırı olduğundan bahsedemeyiz. Bu sebeple, yapı kayıt belgesi alan binada, kat mülkiyeti kuruluşu ve cins tashihi işlemini yapan kişiler hakkında, Adli Mahkemelerde, devam eden davaların düşürülmesine, kesinleşmiş dosyaların ise bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Avukat Şenol Saltık