Yatırım zenginleri Dubai’ye mi taşınır, İstanbul’a mı?
Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul konferansı Türkiye GRI’da eş-başkanlığını Dr. Rıza Kadılar’ın yaptığı “Türk gayrimenkul pazarında Orta Doğulu Yatırımcılar” konulu panel, konferansın en yüksek ilgi uyandıran oturumlarından birisi oldu.
1998 yılından beri üst düzey gayrimenkul yöneticilerini bir araya getiren, Global Real Estate Institute (GRI) konferansları, samimi bir formata sahip networking toplantıları olarak düzenleniyor. Bu sene ülkemizde 5. defa yapılan ve katılan herkesin aktif olarak söz aldığı interaktif oturumların bulunduğu konferansta 200’ün üzerinde sektörün lideri katılımcı, kendilerini ilgilendiren oturumlarda yer alıp fikir alışverişi yaparak Türkiye ve bölgedeki yatırım fırsatlarını tartıştı.
Konferans bünyesinde “Middle Eastern Investors in Turkey - is it exciting or just safer?” başlıklı oturumda yurtdışı yatırımcıların gözünden ülkemizin bulunduğu konum ve mevcut fırsatlar konusu masaya yatırıldı. 9 Ocak Çarşamba öğleden sonra gerçekleşen oturuma Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerin önde gelen yatırımcıları ile birlikte ülkemizden Dr. Rıza Kadılar görüşleriyle katkıda bulundu.
Dünyanın her ülkesinden binlerce üyesi olan GRI, son yıllarda her yılın Ocak ayında gerçekleştirdiği Türkiye GRI toplantıları ile Türkiye gayrimenkul sektöründe oldukça aktif bir rol oynuyor. Türkiye GRI 2007 yılından beri her yılın Ocak ayında, İstanbul’da gerçekleşiyor.
Türkiye yabancı yatırımcılar için ne vaat ediyor?
Dr. Rıza Kadılar konferans ile ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor: “GRI alışılmış konferanslardan farklı bir formata sahip. Pek çok ülkeden önde gelen yatırımcıların görüşlerini birebir öğrenme, önümüzdeki fırsatlar ve yatırım alanları hakkında karşılıklı görüş alışverişi için en iyi platform olarak öne çıkan Türkiye GRI 2013 Konferansı’nda eş başkanlığını yaptığım oturumda son dönemin yükselen yıldızı Körfez Bölgesi ve Orta Doğu merkezli yatırımcılar için ülkemiz gayri menkul sektörünün sunduğu imkanları tartıştık. Geçen sene aynı toplantıdan “yabancı yatırımcı gelmeden evinizi alın” diye bir mesaj çıkmıştı. Nitekim mütekabiliyet yasasındaki gecikmeler ve uygulamadaki zorluklar nedeni ile bu etkiyi tam görememiştik. Ancak sanırım önümüzdeki aylar Orta Doğulu yatırımcıların özellikle bireysel yatırımcı olarak varlıklarını belli bölgelerde çok daha net hissettiğimiz bir dönem olacak gibi duruyor.”
Yabancı yatırımcıların Türkiye pazarıyla ilgili kaygıları da var
Dr. Rıza Kadılar sektörün değerlendirmesini yaptıktan sonra yabancı yatırımcıların taşıdığı endişeleri de şu sözlerle dile getirdi: “Bu saptamamıza rağmen, söz konusu oturumda yabancı yatırımcıların Türkiye’deki sistemde yeterince şeffaflık olmamamasından duydukları kaygıyı dile getirdiklerini de eklememiz lazım. Yeterince piyasa derinliğinin olmaması, güvenilir ve şeffaf fiyat endekslerinin bulunmaması, yurtdışı ile karşılaştırma yapılmasına imkan sağlayacak birçok finansman imkanının eksikliği ve hatta net metrekare hesaplamaları veya maliyet tanımları gibi en temel konularda bile bir ortak standart uygulamanın bulunmaması gibi konularda endişelerinden söz eden yatırımcılar, tüm bu faktörlere rağmen Türkiye’nin kurumsal yatırımcılar için olmasa bile özellikle bireysel yatırımcılar için cazip bir piyasa olduğunu belirttiler.”
Türkiye pazarı kurumsaldan ziyade bireysel yatırımcılar için çok cazip
Dr. Rıza Kadılar, pazarın bireysel yatırımcılar için cazip olduğunun da altını çizdi: “Kurumsal yatırımcılar için hâlâ getiri oranları, bürokratik zorluklar ve finansman maliyetleri açısından rakiplerine göre çok cazip olamayan Türk gayrimenkul piyasası özellikle Orta Doğulu bireysel yatırımcılar için çok enteresan bir alternatif olmaya başladı. Özellikle mütekabiliyet yasasının yürürlüğe girmesi ile başta İran ve diğer komşu ülkeler olmak üzere, Körfez yatırımcıları için de İstanbul’da bir gayrimenkul sahibi olmak çok cazip olmaya başladı. Katılımcılar bu anlamda İstanbul’un en büyük rakibinin Dubai olduğunu ifade ettiler.
Finansman imkanlarının varlığının önemine de dikkat çeken katılımcılar son dönemde bölge sermayeli olup ülkemizde faaliyet gösteren bazı finans kurumlarının bu ülke yatırımcıları için cazip finansman imkanları sunması ile bu yöndeki talebin çok daha hızla artacağını düşündüklerini söylediler.”
Yatırım zenginleri Dubai’ye mi taşınır, İstanbul’a mı?
Dr. Rıza Kadılar, İstanbul ile Dubai örneklerini karşılaştırarak sözlerine devam etti: “Dubai’nin mütekabiliyet sıkıntılarını çözen yasal düzenlemeden ancak beş sene sonra arzu edilen anlamda yabancı yatırımcı çekmeye başladığı, bu bağlamda özellikle son yasal düzenlemelerin uygulama aşamasında da sıkıntılar çözüldükten etkisinin zaman içinde kendini göstereceği yönünde ortak kanaat belirdi. Yani geçtiğimiz senelerden farklı olarak özellikle bireysel yatırımcıların yüksek ilgisi ile şekillenen Orta Doğu sermayesinin Türk gayrimenkul sektörüne ilgisinin önümüzdeki aylarda daha da hissedilir şekilde artacağını ancak bu ilginin özellikle İstanbul odaklı olarak şekilleneceğini söyleyebiliriz.
Bu arada ihmal edilmemesi gereken çok önemli bir husus ise tanıtıma verilecek önem. Bölgede her şehrin bile yatırımcı profilinin ve beklentilerinin birbirinden çok farklı olduğunu söyleyen Orta Doğu uzmanları doğru tanıtımın öneminin defalarca altını çizdiler.
Önce gayrimenkul yatırımı ile ülkemize gelen birçok iş adamının zamanla işini de ülkemize taşımak arzu içinde olduğunu, bu bağlamda İstanbul’un artık vazgeçilmez bir merkez haline geldi de dile getirildi. Hatta Hindistan’da geleneksel bir söylem olan “Bir kişi zenginleştikçe köyünden şehre, sonra Mumbai’ye sonra da Dubai’ye taşınır” lafının artık Dubai yerine İstanbul olarak yeniden şekillenmeye başlayabileceğini söyleyebiliriz.”