`Yavru Vatan' inşaatçının geçim kapısı oldu

İnşaat sektörünün rölantiye geçtiği Türkiye'de işçiler 'yavru vatana' akın ediyor.

İnşaat sezonunun başlamasıyla birlikte, bu sektörün "rölantiye" geçtiği Türkiye'de, boyacısından sıvacısına kadar kalifiye işçiler 'yavru vatanı', yavru vatandaki işçiler de ücretlerin daha tatminkar olduğu Güney Kıbrıs'ı tercih ediyor. Türkiye'de kalifiye işçiler bunu yeterli bulmuyor. 30 YTL'den başlayan kalifiye işçinin günlük yevmiyesi, işçinin tecrübesine ve alanındaki ustalığına göre, 50-70 YTL'ye kadar çıkıyor. Ancak kalifiye işçiler, asgari ücretin bin 100 YTL ileTürkiye'nin yaklaşık iki katı olduğu KKTC'yi tercih ediyor. Türkiye'de inşaat sektöründeki durgunluğu da dikkate alarak, yavru vatana akın eden binlerce Türk inşaat işçisine rağmen KKTC'de büyüyen inşaat sektörünün ihtiyacı karşılanamıyor. Bu durum, sektördeki hareketliliğin yanı sıra KKTC'deki işçilerin ekmek kapısını, ücretlerin daha tatminkar olduğu Güney Kıbrıs'ta aramalarından da kaynaklanıyor. Türk işçiler KKTC'ye sezonluk giderek, 3 ay çalışıp geri dönüp, kazandıkları parayla 9 ay geçinmeye çalışırken, KKTC'li işçiler ise ücretlerin daha tatminkar olduğu Güney Kıbrıs'ı ekmek kapısı olarak görüyor. Güney Kıbrıs'a günübirlik gidiş-dönüş yapmak suretiyle inşaatlarda çalışan işçiler, haftada en az bin 200 YTL para kazanıyor. KKTC hükümeti ise çalışma yasalarındaki yeniliklerle, Türkiye'den gelen her işçi için çalışma izin belgesi zorunluluğu arıyor. Eskiden olduğu gibi isteyen her işçi KKTC'ye gidip işçi olarak çalışamıyor. Bunun yanı sıra KKTC'li müteahhitlere de çeşitli zorunluluklar getiriliyor. Buna göre, çalışan her inşaat işçisinin sosyal güvenlik primi yatırılmak zorunda. Bu da inşaat işçisi çalıştırmanın maliyetini katlıyor. Güney Kıbrıs gibi KKTC'nin de Avrupa Birliği üyesi olma ihtimali ise yavru vatanda son yıllarda özellikle inşaat sektöründe canlılık yaşanmasını sağlıyor. Fiyatların Türkiye'ye göre yaklaşık iki katı yüksek olan KKTC'de mülk edinmek isteyenlerin sayısının artması ise fiyatlardaki tırmanışı sürdürüyor.

İnşaat sektörü Türkiye'de rölantide 

Adana Ticaret Odası (ATO) İnşaat Meslek Komitesi Başkanı Halil Avcı, KKTC'nin Güney Kıbrıs gibi AB üyesi olması ihtimalinin ve bu konuda yapılan çalışmaların, sadece çeşitli iş çevrelerini değil inşaat sektörünü de yavru vatana daha fazla yönlendirdiğini bildirdi. Sektörün Türkiye'de rölantiye geçtiğini, Toplu Konut İdaresi'nin bile elindeki inşaatları bitirme çabasında olduğunu ifade eden Avcı, "Yaz mevsimiyle birlikte inşaat sezonunun da açılmasıyla inşaat işçileri geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da ücretlerin daha tatminkar olduğu KKTC'de çalışmayı tercih ediyor. Sadece inşaat işçilerinin değil, inşaat ürünleri satan firmalar ile müteahhitlerin de KKTC'ye ilgi var. Yavru vatan, inşaat malzemelerinin de önemli bir bölümünü Türkiye'den temin ettiğinden, bu hareketlilikten çimentocu, demirci, boyacı, seramikçi, alçıcı gibi diğer tüm inşaat kalemi üretim ve ticareti yapanlar için de gözde oluyor" dedi.

Fakilte mezunu işsiz kalifiye eleman revaçta

Avcı, inşaat sektöründeki kalifiye eleman sıkıntısına da dikkatiçekerek, şöyle devam etti: "Bu sıkıntıyı aşmanın yolları bulunmalı. Milyonlarca fakülte mezununun işsiz olduğu Türkiye'de, meslek yüksek okullarının önemi halen anlaşılamadı. Ancak, umutsuzluğa kapılmadan, ailelere ve öğrencilere meslek edinmenin önemi öğretilmeli. Çünkü, fakülte mezunu boş gezerken, birkaç yıllık eğitimle su tesisatçılığı, elektrik tesisatçılığı, kalıpçılık, tornacılık gibi çeşitli meslek gruplarında eğitim görenler revaçta. Bu elemanlar, oldukça tatminkar ücretlerle çalışıyorlar." Avcı, ara eleman sıkıntısının çözümü için tüm sektörlerin kendi branşlarındaki meslek yüksek okullarında öğrenim gören öğrencilere karşılıksız burs vermesini önerisinde bulunarak, "Örneğin bir meslek odası, bir meslek yüksek okulunda kendi branşını tercih eden ilk 50 ya da ilk 100 öğrenciye burs vermeli" dedi.

Türk işçisi bizim için avantaj

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise Türk inşaat işçisinin kendileri için bir çok avantajı olduğunu söyledi. Gürcafer, KKTC'den 4 bin 500 kadar kalifiye elemanın Güney Kıbrıs'ta çalıştığını, oysa, 40 bin civarında inşaat işçisine ihtiyaçları olduğunu belirterek, bunun hepsini iç piyasadan karşılamalarının imkansız olduğunu, yurt dışından işçi gelmesinin doğal olduğunu kaydetti. "Türkiye'den işçi gelmesi bizim için büyük bir avantaj" diyen Gürcafer, "Yabancı bir işçiyle çalışmak yerine, kendi ırkımızdan, kendi dilimizden biriyle çalışmak daha avantajlı" ifadesini kullandı. Gürcafer, Türk inşaat işçisinin, "ciddi bir bilgi ve beceri birikimine de sahip olduğuna" işaret ederek bunun da kendileri için diğer bir avantaj olduğunu vurguladı. KKTC'de işsiz üniversite mezunlarının arttığını, bunların bir kısmının ülkedeki inşaatlarda çalışmadığını, ancak "kimse görmediği" için gidip Güney Kıbrıs'ta rahatlıkla inşaatlarda çalıştığını anlatan Gürcafer, Güney Kıbrıs'ta çalışan kalifiye bir işçinin haftalık 1000-1200 YTL kazandığını, düz işçilerde bu rakamın biraz daha düşük olduğunu belirtti. Gürcafer, Türkiye'den KKTC'ye gelen inşaat işçilerininse, kalifiye elemandan, operatör ve formene kadar, asgari ücret olan 1.100 YTL ile 5 bin YTL arasında değişen miktarlarda ücret aldığını söyledi. Disiplinli ve düzenli olduğu sürece Türkiye'den işçi getirmede bir sıkıntı yaşamadıklarını anlatan Cafer Gürcafer, hükümetin yaptığı düzenleme ile kaçak işçi çalıştırılmasının ortadan kalktığını, çalışma düzenin kayıt altına alındığı, getirilen işçilerin sigorta ve sosyal haklarının yatırılması ve ücretinin düzenli ödenmesi, barınak sorunun giderilmesinin yasal güvenceye alındığını söyledi. Gürcafer, yapılan anlaşmalar uyarınca, KKTC'deki sigorta yatırımlarının Türkiye'ye aktarılmasına imkan sağlandığını, bunun da Türkiye'den gelen işçiler için önemli olduğunu kaydetti. Cafer Gürcafer, KKTC inşaat piyasasında bir durağanlık olsa da "şu anda bir kıpırdanma olduğunu" ifade ederek, "2009'un ilk çeyreğinde canlanma beklediklerini" sözlerine ekledi.