YDA Group, Şanlıurfa Şehir Hastanesi'ni inşa edecek!
YDA Group, istikrarlı büyüme ivmesini devam ettiriyor. İnşaat sektöründe; anahtar teslimi projelerden Yap İşlet Devret (YİD) projelere 1 havalimanlarından ve sağlık kampüslerine kadar birçok farklı alanda faaliyet gösteren grubun tamamlanmış projeleri 6,8 milyar dolara ulaştı.
Temelleri 1954 yılına dayanan YDA Group, istikrarlı büyüme ivmesini devam ettiriyor. İnşaat sektöründe; anahtar teslimi projelerden Yap İşlet Devret (YİD) projelere 1 havalimanlarından ve sağlık kampüslerine kadar birçok farklı alanda faaliyet gösteren grubun tamamlanmış projeleri 6,8 milyar dolara ulaştı. Devam eden iş hacmi ise 7,2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişimine karşı tüm dünyaya tam bir demokrasi mesajı verdiğini belirten YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, ülkenin bu dönemden güçlenerek çıkacağını söylüyor. YDA olarak yatırımlarını ertelemeyeceklerini, aksine yeni yatırımlar yapacaklarını anlatan Arslan, darbenin hemen ertesinde gerçekleştirdikleri 250 milyon TL'lik tahvil ihracı ile de piyasalara moral verdiklerini ve karamsar havayı dağıtarak adeta "Game Changer" olduklarını belirtiyor.
YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, hain darbe girişimine karşı Türkiye ekonomisinin iyi yolda olduğunu ve yoluna emin adımlarla devam ettiğini belirtiyor. Sektör ve şirket olarak 2023 hedeflerine emin adımlarla gittiklerini kaydeden Arslan, "15 Temmuz sonrasında birlik ve beraberlik içinde çok daha güçlü bir Türkiye için yolumuza devam ediyoruz, her şeyin çok daha iyi olacağına kalben inanıyorum" ifadesini kullanıyor.
Türk iş dünyası, 15 Temmuz'dan sonra büyük bir birlik mesajı veriyor, ekonomiye destek mesajları açıklıyor. Siz bu yeni dönem için neler düşünüyorsunuz?
Ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan, milli iradeye karşı yapılan hain darbe girişimine, aziz milletimizin asil evlatları tek vücut olarak karşı durarak tüm dünyaya tam bir demokrasi mesajı verdi. Mesele memleket meselesi olduğunda iş dünyası olarak hepimizin elimizi taşın altına koyması milli bir görevdir.
Bu bilinçle tek yürek olarak ülkemiz ekonomisine güven mesajları verilmesi, yatırımlara hız kaybetmeden devam edilmesi gerçekten büyük önem taşıyor. Darbe girişiminin hemen ardından ülke ekonomimizin normal işleyişine devam etmesi, ülke ekonomisinin şoklara karşı dayanıklılığını, yapısal dinamiklerinin ve finansal sisteminin gücünü ve sürdürülebilir büyüme potansiyelini bir kez daha ispatladı. Ekonomiye yön veren kurumlarımızın aldığı tedbirler, atılan doğru adımlar ve ekonomi yönetimimizin ve iş dünyamızın birlik içinde olmaları, yatırımların devam etmesi için gerekli olan güven ortamının sağlanmasına büyük katkı sağladı. Yeni dönemde de bu birlik ve beraberliğin, koordinasyonun devam etmesi büyük önem taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve hükümetimizin üstün gayretleriyle, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen bu darbe girişiminden, birlik ve beraberlik içinde, daha da güçlenerek çıkacağımıza yürekten inanıyorum.
İnşaat sektörünün önümüzdeki dönem performansı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bunu üç başlık altında değerlendirmek daha doğru olacaktır. Birinci olarak gayrimenkul sektöründe konut kredilerinde faiz oranlarının düşürülmesinin sektöre çok olumlu yansımaları olduğunu görüyoruz. İkinci olarak taahhüt projelerinde hükümetimizin büyük yatırım projelerine hız kesmeden
devam edeceğini ilan etmiş olması, inşaat-taahhüt tarafının da canlılığını koruyacağına işaret ediyor.
Üçüncü olarak da yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde her ne kadar jeopolitik riskler var ise de, İsrail, Rusya ve İran gibi ülkelerle olan ilişkilerimizin düzelmesine yönelik atılan adımlar meyvelerini vermeye başlamış, yurt dışı pazarları açısından büyük avantajlar sağlayacağının sinyallerini vermiştir.
15 Temmuz'dan sonrası daha mı iyi olacak?
15 Temmuz darbe girişimini bir hastalık gibi, vücudumuza vereceği tahribatın boyutunu kimsenin bilemediği çok tehlikeli, ölümcül bir ur varmış gibi düşünmek gerekiyor. Biz bu hastalığı ve risklerini 14 Temmuz'da da taşıyormuşuz.
15 Temmuz'da bunun ortaya çıkmasının ardından, ülkemizin bu durumu minimum hasarla atlatması ve bu riski ortadan kaldırmasıyla birlikte, ilerleyen günlerde de güçlenerek devam edeceğine inandığım birlik ve beraberlik havasında çok daha sağlam adımlar atabildiğimiz bir döneme girdiğimize inanıyorum. Ekonomik açıdan da yapılan tüm spekülasyonlara rağmen, ülke ekonomimizin son derece sağlam olduğu bir kez daha görüldü ve bu da yabancı yatırımcılara çok daha fazla güven verecektir.
Demokratik anlamda da Türkiye demokrasiye ne kadar sahip çıktığını ispatladı ve bundan sonra da ülkemiz ileri demokrasiye daha da yaklaşmıştır. Dolayısıyla bu açıdan bakarsak darbe sonrası Türk ekonomisi 14 Temmuz'a göre çok daha sağlam ve öngörülebilir noktadadır, çünkü tüm riskler, olumsuzluklar test edilmiş, yaşanmış ve tüm bunlara rağmen sapasağlam ayakta kalmayı başardı.
Ayrıca ileri demokrasi seviyesindeki ülkelerde yaşanan olağanüstü olaylarda verilen tepkilere baktığımızda, süreçlerin işleyişi bizimkinden çok farklıdır, bizler gerçekten çok güçlü bir milletiz, Türk halkı olarak bizlerin bu tür olaylara karşısında sergilediğimiz güçlü duruş başka ülkelerde eşine az rastlanır nitelikte.
Örneğin 11 Eylül saldırılarının ardından Amerika'da borsa bir hafta kapalı kaldı, Brüksel Havalimanına yapılan saldırının ardından hava sahası kapatıldı ve 12 gün sonra açıldı. Türkiye'de ise bir daha asla yaşanmamasını dilediğimiz Atatürk Havalimanı'na yapılan terör saldırısının ardından sadece 6 saat sonra hava sahası uluslararası uçuşlara açıldı. Hain darbe girişimi sonrasında pazartesi borsa açıktı, tüm siyasi,bürokratik ve ekonomik kurumlarımızın normal işleyişinde çalışmaya devam ettiğini gördük. Özetle, 15 Temmuz sonrasında birlik ve beraberlik içinde çok daha güçlü bir Türkiye için yolumuza devam ediyoruz, her şeyin çok daha iyi olacağına kalben inanıyorum.
Sektörünüzün 2023 hedefleri halen geçerli mi?
Türkiye'de, 2023 yılı hedeflerine yönelik mega projeler (Körfez geçişi, 3. Boğaz Köprüsü, Marmaray Tüp Geçidi, Avrasya Tüneli, İstanbul Üçüncü Havalimanı, İstanbul Finans Merkezi, Şehir Hastaneleri, vb.) ile inşaat sektörünün önümüzdeki 7 yıl boyunca ülke ekonomisine makro ve mikro açıdan önemli kazançlar oluşturacağını, özellikle gerçekleştirilecek bu nitelikli projelerden sağlanacak deneyimlerle yurt dışında da önemli projelerde yer alınarak ihracat gelirlerimizin artışına, iç talebin canlandırılmasına, istihdamın iyileştirilmesine, ekonomimizin birçok kalemine önemli katkılar sağlanacağına inanmaktayız. Bizler yaptıklarımıza bakarsak daha güçlü oluruz. 2002 yılından bugüne baktığımızda pek çok hedefimizi gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Havalimanı sayısı 25'ten 55'e çıktı. 13 yılda 11 bin kilometre demiryolu değişti. 2023'e kadar 25 bin kilometreye çıkarılması gündemde. Bölünmüş yol 6 bin kilometredeyken bugüıı 25 bin kilometreye çıktı. Yani biz çok şeyi başardık. Bu yüzden 2023'e de inanmamız gerekir. Diğer yandan mega projeler aksamadan devam ediyor, altyapı projelerinde hiçbir aksama olmadan, Türkiye yatırımlara hiç ara vermeden 2023 hedeflerine sağlam adımlarla ilerliyor. Bu nedenle birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece sektörün de hedeflerine ulaşmasında hiçbir engel görmüyorum.
"Tahvil İhracı ile piyasalara moral verdik"
Milletçe yaşadığımız bu zorlu süreçte ve piyasanın içinde bulunduğu koşullarda sadece firmamız için değil, ülkemize ve piyasalara duyulan güveni pekiştiren çok başarılı bir tahvil ihracı gerçekleştirdik. Yaşadığımız haince darbe girişiminin ardından S&P'nin ülkemizin kredi derecelendirme notunu düşürmesi ve OHAL ilan edilmesi ile birlikte piyasalarda yaşanan moral bozukluğu nedeniyle bazı bankaların dahi planlanmış tahvil ihraçlarını geri çektikleri bir ortamda, özel sektör tahvil piyasasında yaşanan temerrütler gibi art arda yaşanan olağanüstü olumsuz şartlarda bize böyle bir zamanda ihraç yapmaktan vazgeçmemizi, üstelik en uzun vadenin 3 yıl olduğu normal piyasa koşullarında dahi hiç kimsenin daha önce denemeye cesaret edemediği 4 yıl vadeli, düşük faizli ve yüksek rakamlı böyle bir ihraca bu konjonktürde çıkmanın çılgınlık olduğunu söyleyenler oldu. Ama biz, tüm dünyaya ülkemize ve ekonomimize güvendiğimizi göstermenin en doğru zamanı dedik, mesele memleket meselesi dedik ve grubumuzun da finans piyasalarındaki yüksek itibarına inanarak ihracımızı gerçekleştirmeye karar verdik. Tüm ulusal ve uluslararası sıkıntılara rağmen 200 milyon TL tutarla çıktığımız ihracımıza gelen yoğun talep neticesinde, toplam ihraç tutarını 250 milyon TL'ye artırdık. Üstelik Türkiye Sermaye Piyasalarında bugüne kadar hiç olmamış bir vade ile ülkemiz Borçlanma Araçları Piyasasında ilk defa gerçekleşen 4 yıl vadeli özel sektör tahviliyle büyük bir başarıya imza attık. Olağanüstü koşullar nedeniyle piyasalardaki olumsuz ve karamsar havayı dağıtarak adeta "Game Changer" olduk, piyasalara moral verdik. Güçlü Türkiye için, Yeni Türkiye için, ortak geleceğimize katkı sağlamak için, işadamı olarak "Değer Yaratmak" zorunda olduğumuz bilinciyle, milli birlik ve beraberlik içinde daha çok çalışmaya, üreterek ve daha fazla istihdam sağlayarak insanımızın yaşamına değer katmaya, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimini destekleyen yatırımlarımıza hız kesmeden durmaksızın devam edeceğiz.
YDA için 2015 nasıl geçmişti?
2015 yılı bölgemizdeki jeopolitik sorunlar ve seçimler nedeniyle inşaat sektörü açısından da zor bir yıl olmasına olduğumuz bir yıl oldu. 'Sign of the City Awards 2015' ödül töreninde, üç ödül alırken, ilkleri barındıran projelerimizle "Finans Dünyasının Oscarları" olarak da adlandırılan "Bonds & Loans Avvards Turkey 2015" ödüllerinde tam 6 ödül almaya hak kazandık. 2015 yılında aktiflerimizi yüzde 40 oranında büyütme başarısı göstererek; toplamda 3,4 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştık. Yine konsolide ciromuz 2014 yılına göre yüzde 29 artarak 1,53 milyar TL'ye ulaştı.
Peki 2016'yı nasıl geçiriyorsunuz, yıl sonu hedefinizde bir değişiklik olacak mı?
Devam eden küresel belirsizlikler, döviz kurları ve faiz oranlarındaki volatilitenin devam etmesi, komşu ülkelerde yaşanan istikrarsızlıklara bağlı olarak zor bir yıl geçirdiğimizi düşünmekle beraber, düşen enerji ve emtia fiyatlarının sağlayacağı olumlu katkı ile cari açığın azalması, dış pazarlardaki kayıplarımızı telafi etmek için iç piyasanın canlandırılarak doğru adımların atılması ve en önemlisi yaşadığımız darbe girişimi sonrasında oluşan ve her geçen gün güçlenen birlik ve beraberlik ortamı sayesinde, hem ülke olarak hem YDA Group olarak, 2016 hedeflerine ulaşacağımıza inanıyoruz. Yıl sonu hedeflerimizde bir değişiklik olmayacak çünkü Grubumuzun bütçesi planlanmış ve mevcut işlerimize göre yaptığımız bir bütçe. Belki ilk etapta gayrimenkul tarafında bir miktar düşüş olsa da konut kredilerindeki faiz oranlarındaki indirimle yaşanan canlılığın da bu kaybı kapatacağını öngörüyoruz, ivme olumlu yönde gideceğini gösteriyor. Dolayısıyla bir revizyona gitmeyi planlamıyoruz ve hedeflerimizi gerçekleştireceğimize inanıyoruz.
Yeni yatırımlar planlıyor musunuz? Yatırımlarda bir değişiklik, erteleme olacak mı?
Yatırımlarımızı hiçbir şekilde ertelemeyi düşünmüyoruz, aynı hızla var olan yatırımlarımıza devam ederken, yeni yatırımlar için de planlamalarımızı yapıyoruz. PPP modeli ile gerçekleştirilen; Kayseri , Konya, Manisa şehir hastanelerinin yapımı sürerken, ihalesini kazandığımız yaklaşık 500 Milyon Avro yatırım değerindeki Şanlıurfa Şehir Hastanesi'nin yatırımına başlayacağız. Önümüzdeki dönemlerde planlanacak yeni şehir hastanelerinin de paydaşlarından biri olmayı hedeflemekteyiz. Dalaman Uluslararası Havalimanı Yeni Terminal Binası inşaatına da 2016 yılı içerisinde hızla devam edeceğiz. Yatırımlarımızı arttırmayı planladığımız enerji sektöründe ise lisans aşamasında olan jeotermal sahalar ile ilgileniyoruz. Çanakkale'deki jeotermal sahamızdaki arama faaliyetlerimiz hızla devam etmekte olup, önümüzdeki 3 yıllık süre içerisinde jeotermal enerji santralini kurmayı hedefliyoruz. Tarım sektöründe de mevcut olan teknolojik seralarımızda verimliliği arttıracak ve ölçek ekonomisinden yararlanmamızı mümkün kılacak kapasite artırımına dönük yeni yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Bu kapsamda enerji maliyetimizi önemli ölçüde düşürecek olan güneş enerji santralimizi devreye alarak üretime başladık. Ayrıca, Türkiye için yeni bir yatırım olan Açık Hava Dijital Reklamcılık'ta da önemli atılımlar yapmayı planlıyoruz.
Sizin 2023 hedefiniz nedir?
Biz dinamik bir grubuz ve bugünkü aktif büyüklüğümüzü, istihdam kapasitemizi kat ve kat artırmayı, 2023'e kadar en az yüzde 100 büyümeyi hedefliyoruz. 2014 Aralık ayında EBRD'yle imzaladığımız "Kurumsal Yönetim Eylem Planı" kapsamında YDA'nın küresel bir altyapı şirketi olma vizyonundaki stratejik ortağı olan EBRD, sadece kurumsal yönetim politikalarımızı iyileştirmekle kalmayıp, mali, sosyal ve çevresel riskleri minimize ederek, sürdürülebilir bir yönetim anlayışına sahip olmamıza büyük katkı sağlıyor. O nedenle de 2023'te YDA Group'u küresel altyapı şirketi olarak görüyorum.
Yapımı devam eden şehir hastanelerimiz 2018'de işletmeye girmesiyle istihdam kapasitemizi 15-20 bin bandına çıkarmayı planlıyoruz. 2023 hedeflerimiz arasında Türkiye'deki ve Kazakistan'da gerek havaalanı gerekse de Şehir Hastanelerinde edindiğimiz Kamu Özel işbirliği (PPP) modeliyle yaptığımız yatırımlardaki deneyimlerimizi dış pazarlara da açılarak değerlendirmek istiyoruz.
Capital Ek