Yeni projelerle Anadolu Yakası çekim merkezi olacak!
Fortune Türkiye, Emaar Türkiye işbirliği ile Anadolu Yakasının iş ve fikir önderleri yeni bir toplantıda bir araya geldi. Anadolu Yakası'nı odağa alan toplantılar dizisinin ikincisinde, sosyal yaşam ve kaliteli iş döngüsü açısından Anadolu Yakası değerlendirildi.
Fortune Türkiye, Emaar Türkiye işbirliği ile Anadolu Yakasının iş ve fikir önderleri yeni bir toplantıda bir araya geldi. Amaç, bu yakada faaliyet gösteren şirketlerle bir platform oluşturabilmek. “Anadolu yakasında iş yapmak ve yaşamak şirketlere, bireylere nasıl bir değer katıyor? Anadolu Yakası perspektifinden gelecek nasıl görünüyor?” soruları, toplantının odak noktasını oluşturdu. Ayrıca sosyal yaşam ve kaliteli iş döngüsü açısından Anadolu Yakası değerlendirildi.
Moderatörlüğünü Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros’un üstlendiği Emaar Square Residences’ta gerçekleşen toplantıda Anadolu Yakası’nın taşıdığı potansiyelin altı bir kez daha çizilirken, yakanın sosyo-ekonomik sorunlarına da değinildi. Anadolu hinterlandının (Avrupa Yakası’na göre) daha açık olan yapısı şirketleri buraya doğru çekerken, gelecek yıl tamamlanacağı belirtilen banliyö hattı ve hızla devam eden metro projeleri ile ulaşım sorununun da çözülmesi bekleniyor. Kentsel dönüşüm sürerken yakanın sosyokülterel yapısındaki bozulma ise, burada faaliyet gösteren şirket yöneticileri için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Birbirinden değerli katılımcılar ve sektör temsilcileriyle bereber ortak akıl platformu çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz toplantıdan ilginç başlıklar, değerlendirmeler ve çözüm önerileri...
ARZU ULUDAĞ- EMAAR TÜRKİYE SATIŞ, PAZARLAMADAN SORUMLU KIDEMLİ DİREKTÖR
"2018 yılında 5 yıldızlı otelimiz The Address İstanbul açılacak"
İstanbul’un parlayan yıldızı Anadolu Yakası’nda ''yatırımların yoğunlaşması ve şehrin bu yönde büyümesiyle birlikte, Anadolu Yakası daha değerli bir yaşam merkezine dönüşmeye başladı. “Pendik Marina, Kurtköy’deki İstanbul Park motor sporları pisti ve Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul’un hızla gelişen önemli merkezlerini temsil ediyor” diyen Uludağ, İstanbul’un üç büyük gelişim arterinden ikisi olan Marmaray ve Avrasya Tüneli ile İstanbul’daki A tipi ofis arzının yarısının Anadolu Yakası’nda olduğunu belirtti. İstanbul Finans Merkezi sebebiyle ofis stoğu da gitgide artıyor. Uludağ, “Emaar, Anadolu Yakası’ndaki gelişimi ve bölgenin potansiyelini fark ederek yatırımlarını Çamlıca’ya yaptı. Projemizin içerisinde alışveriş merkezimiz Emaar Square Mail bulunuyor. Aynca bin 71 tane konutumuz ve bir ofis bloğumuz var. 2018 yılında ise Emaar Square projesinde bulunan 5 yıldızlı otelimiz The Address İstanbul açılacak” dedi.
BUKET PİLAVCI-TÜRKİYE KALİTE DERNEĞİ (KalDer) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"İnsanı ön plana koyan her yatırım başarılı olur"
İstanbul’un çok büyüdüğüne ve bir şehir olmanın ötesine geçtiğine değinerek sözlerine başlayan Pilavcı; “Bir işin doğru yapılması, insanların yaşam kalitesine hizmet içindir. Anadolu Yakası İstanbul’un banliyösü ve daha çok oturulan, daha az iş yapılan bölgesi oldu” dedi. Gayrimenkul şapkası da olan Pilavcı, bir AVM’nin de yöneticisi. Pilavcı, “AVM’ler bölgenin yaşamına farklı katkılar yapıyor. Bulundukları yerdeki yaşamı değiştiriyorlar. Emaar’ın bu yatırımının bölgenin gelişmesinde çok iyi olabileceğini biliyoruz” dedi. İnsanı ön plana koyan her yatırımın başarılı olacağına inandığını söyleyen Pilavcı, toplantıda iklim değişimleri konusuna da değindi ve “Bir şehirde yükselen yerler, gökdelenler olabilir ama hava koridorlarının düşünülmesi gerekiyor. Hava koridorlarını kestiğinizde şehir mahvoluyor” dedi.
BERİL KOPARAL-ZADE VİTAL GENEL MÜDÜRÜ
"Kültürel değerlerin hiçe sayıldığı kentsel dönüşüm projeleri olumlu etki yaratmaz"
Toplantıda söz alan Beril Koparal, “Uzmanlık alanımız, eczane ve hekim. Eczanelerde yüksek ciroları hep Anadolu yakasında yakaladık. Bu yakanın insana dokunan yönü çok daha fazla” dedi. Koparal, Anadolu yakasındaki AVM’ler için “Mimarisi çok karmaşık değil, genelde avlu yapısı içinde ve halka yakındır. O yüzden de bu yakanın halkı AVM’ye daha alışkın” dedi. Taksim’in eğlence için tercih edilen bir semt olmaktan yavaş yavaş uzaklaşmasıyla Kadıköy’ün öne çıktığına da değinen Koparal, kentsel dönüşümle birlikte Bağdat Caddesi’nin yapısındaki değişimden bahsetti. Ataşehir ile Caddeyi kıyaslarken de, Ataşehir’in sosyolojik yapılanması ile Bağdat Caddesi’nin yapılanması arasında ciddi farka dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Kültürel değerleri geri plana atıp, sadece matematiksel olarak bir kentsel dönüşüm yaparsanız büyük hata yaparsınız. Bağdat Caddesi, ciddi bir örnek. Buradaki kültür değişiyor.”
CEMAL ASLANDAĞ- ASLANDAĞ GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"800 bin konutun yenilecek olması sektör için sevindirici"
Mutfak, banyo, kapı üretiminde faaliyet gösteren Aslandağ Group, inşaat sektörü ile beraber hızlı büyüme yakalayan şirketlerden. Aslandağ, kentte dikey büyümeye karşı olduğuna değinerek; “Geldiğimiz noktada planlama doğru yapılamadığı için, sanayi düzgün mevkilendirilemediği için konut ve sanayi bir yerde sıkıştı. Yakın zaman önce kentsel dönüşümde 800 bin konutun yerinde dönüşümünün yapılacağı açıklandı. Bu sektörümüz için güzel bir haber ama Türkiye için İstanbul için güzel bir haber mi bilmiyorum” dedi. Gecekonduların günümüzde gündüz konduya dönüştüğünü söyleyen Aslandağ, ‘Yatay binalara yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum ama Fikirtepe gerçeği de önümüzde. Mahalle kültüründen uzak bir yapı. İstanbul’un dışına doğru açılmamız gerekiyor” dedi. Aslandağ, Bağdat Caddesi’nde arz-talep dengesinin bozulduğunu ve müteahhitlerin ciddi sıkıntıda olduğunu söyledi.
ABDURRAHMAN YILDIRIM- HABERTÜRK GAZETESİ KÖŞE YAZARI
"Asıl yanlış, Avrupa Yakası'nda yapıldı"
Makro perspektiften bakarak önemli değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, temel yanlışlığın İstanbul’a bu denli merkezi rol biçilmesi olduğunu söyleyerek, “2016 yılında İstanbul, tarihinde ilk defa, net 71 bin göç verdi ve bu göç sürüyor” dedi ve İstanbul nüfusunun 35 milyona ulaşacağı tahminlerinin yapıldığına değinerek daha planlı hareket etmek gerektiğini söyledi.
“İlk şehirleşme Avrupa Yakası’nda olduğu için asıl yanlış orada yapıldı. Anadolu Yakası daha programlı daha hedef odaklı gidiyordu” diyen Yıldırım şöyle ekledi: “Nüfus artabilirse emlak fiyatları da yukarı doğru gidecek dolayısıyla İstanbul Anadolu Yakası’nın göğe doğru büyümesi lazım, yatay kent planı zaten bozuldu”. Önümüzdeki yıllara kalacak tek değer Kadıköy yarımadası...” Yıldırım, İstanbul’da gayrimenkul fiyatlarının büyük ölçüde tavanını bulduğuna da değindi.
AHMET ERKURTOĞLU- AE MİMARLIK KURUCUSU MİMAR
"Kentsel dönüşüm 'Ada' bazında yapılmalı"
Kadıköy’de kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen yaklaşık 4 bin binanın yüzde 25’inin projeleri AE Mimarlık tarafından gerçekleştiriliyor. Erkutoğlu özellikle 1999’da yaşanan Kocaeli depreminin İstanbul’un dönüşümde bir fırsat olarak görülebileceğinin fakat fırsatın kaçırıldığının altını çiziyor ve “Kentsel dönüşümün ada bazında yapılması gerekiyor. Parsel bazında yapıldığında kente yük getirirsiniz. Ama hâlâ şansımız var. Henüz dönüşümün gerçekleşmediği yüzde 70 oranındaki binada (35-36 bin binanın 5-6 bini yenilendi), ada bazına dönebiliriz” dedi. Kentsel dönüşümün neden başladığını ve nasıl hızlandığını da hatırlatan Erkutoğlu, ‘Yeldeğirmeni, Moda, Bağdat Caddesi üzeri, sahil parselleri, Acıbadem, Bakırköy, Ataköy emsal artışından faydalanamıyor, dolayısıyla burada yaşayan vatandaşlar binalarını yenileyemiyorlar” dedi.
BORA YILDIRIM- SİKA YAPI KİMYASALLARl GENEL MÜDÜRÜ
"Yeni projelerle Anadolu Yakası çekim merkezi olacak"
Sika Yapı Kimyasalları, inşaat sektörüne yönelik tedarik yapıyor. Kentsel dönüşümde sosyal ve toplumsal boyut dışında özellikle ekonomik boyutun gelişme potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyen Yıldırım, “Son dönemde Anadolu Yakası ve Avrupa Yakası ciromuz başa baş noktasına yaklaştı. Gayrimenkulde bir balon var patlayacak deniyor ama 10 senedir de değer artışı yaşanıyor. İstanbul finans merkezi gelecek. Ekonomik yönüyle bu çok önemli bir çekim merkezi yaratacak bir platform. Haydarpaşa’da hayata geçtiğinde önemli bir gelişme sağlayacak. Metrekare bazındaki gayrimenkul fiyatlarını düşününce, Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na geçişlerin tercih sebebi olacağını düşünüyorum. Bahsettiğim projelerle Anadolu Yakasının bir çekim merkezine dönüşecek ve önümüzdeki 10 yılda buradaki gelişme ve değerlenme potansiyeli Avrupa Yakası’na göre çok daha fazla” dedi.
YUSUF ZAYİD GÜNDOĞDU- MİYAMOTO INTERNATIONAL TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"Planlamaya harcanan 10 dakika, uygulamada iki saat kazandırır"
Yedi yıl Japonya’da yaşamış olan Gündoğdu İstanbul’un ancak Tokyo ile mukayese edilebileceğini belirterek, “Çok benzerlikler var. Tokyo da İstanbul gibi çok sıkışık ancak araç trafiği yok. Çünkü otopark fiyatları aylık 300 dolar civarında. Dolayısıyla akıllı hiçbir Japon araç kullanmıyor ve metro altyapısı da harika” dedi. İstanbul banliyö hattının 15-20 yıl içinde aşağı alınmak zorunda kalacağına işaret eden Gündoğdu şöyle ekledi, “Bu hat da yetmeyecek, banliyö hattının üstüne hava ray gibi bir sistem kurulacak. Bu İstanbul’un aldığı göç ile ilgili. Mühendislik açısından ulaşımda çözülemeyecek bir sorun yok.” Kentsel dönüşümle ilgili bir özeleştiride bulunan Gündoğdu, Türkiye’de kültürel fark sebebiyle zaman zaman kaybedilebildiğini söyledi ve ekledi; “Bizde kervan yolda dizilir mantığı var. Bir Japon atasözü; ‘planlamaya harcanan 10 dakika, uygulamada iki saat kazandırır’ der.”
PROF.DR, AHMET DUYAR- ARTESİS TEKNOLOJİ SİSTREMLERİ KURUCUSU
"Türkiye'de projelerimiz daha etkin"
Artesis, Arçelik’in içinden çıkan, Gebze OSB’de bir teknoloji firması. Liseyi Maraş’ta okuyan ve arkasından Robert Koleji’nde okumak için İstanbul’a gelen Duyar, ardından Amerika’da 17-18 sene yaşıyor. “Türkiye’de özgün yeni bir teknoloji kurduk. İstediğim insanları bulabilecek ve çekebilecek, cezbedebilecek bir yerde olmak istiyorum. Aynı zamanda insanların oraya severek gidebilmesi ve uzun süre çalışabilecekleri bir yer olması önemli. Bu açıdan bakınca yine İstanbul’da ve yine Anadolu yakasında kalmayı tercih ediyorum” diyen Duyar, İstanbul’u şehircilik açısından sevmese de ihtiyaçlarını giderdiğini ekliyor. Duyar Türkiye’de oturmuş bir sistem olmadığına da değinerek, “Türkiye’de aynı işi yapan insanların çok daha zeki ve yetenekli olmaları gerekiyor. Liseyi bitiren herkesin üniversiteye gidebildiği bir ortamla, ancak seçilmiş insanların üniversiteye gittiği bir yeri insan kaynağı açısından karşılaştırmak güç” dedi.
FERRUH KETENCİ- BORŞEN BORU YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"Önce göçü önlememiz lazım"
Ketenci işyeri Zeytinburnu’nda iken Bostancı’da yaşadığını ve bu yolu almanın gittikçe daha uzun sürdüğünü anlatarak, “İşyerimi Anadolu Yakası’na taşıdığımda bana yılda 21 iş gününün kaldığını hesapladım. Zamanı parayla alamıyorsunuz” dedi. 1999 depreminden sonra tek katlı bir evde yaşamak için plan yapmaya başlayan Ketenci, Kurtköy’de karar kılıyor. “2004 yılından beri Kurtköy’de yaşamaya başladık. Bölgede o zaman bakkalımız bile yoktu” derken şöyle devam etti: “Bina yaparak, göçü önlemeden nereye kadar gidebiliriz? Önce göçü önlememiz lazım. Türkiye’de yüksek katlı binaların kontrolünü kimin yaptığını da merak ediyorum? Bu plansızlıkla binaları yapsak neye yarayacak?” Gebze OSB’deki problemlere de değinen Ketenci, “Beyaz yakalılar Gebze OSB’de çalışmak istemiyorlar. Yol toplam dört saat. Bu yüzden çoğu insan istifa ediyor. OSBleri planlamadan hiç bir yere varamayız" dedi.