Eğitim

Yeni trend, kredi almak için 'anlaşmalı' ev satışı

Krizle birlikte işleri bozulan ya da nakit bulmakta zorlanan kişiler sıkıntılarını gidermek için ilginç yöntemlere başvuruyor

Nakit bulmak için sanal alışveriş yapan hatta çalışanlarına tüketici kredisi çektiren küçük işletme sahiplerinin başvurduğu son yöntem, anlaşmalı konut satışı ile elde edilen konut kredisini nakit olarak kullanmak.
 
Düşük faizli konut kredisi sadece ev hayali kuranların değil nakite sıkışanların da can simidi oldu. Kimileri 0,85'lere kadar düşen faiz oranlarını fırsat bilerek oturacağı bir ev satın alırken kimileri de oturduğu evi güvendiği bir isme anlaşmalı olarak satmış gibi göstererek ucuz konut kredisi almanın yolunu buldu.
Özellikle Anadolu'da yaygın olarak kullanılmaya başlanan yöntemin daha çok esnaf, tüccar ve küçük işletme sahipleri tarafından tercih edildiğini belirten emlakçılar, "Krizle birlikte bu tür satışlarda artış oldu. İnsanlar güvendiği kişilerle karşılıklı anlaşarak ucuz konut kredisi temin ediyor" diyor.

İşin hukuki boyutundan çekinenlerin adresi ise hukuk büroları oluyor. Avukat Abdullah Sütçüoğlu, son aylarda bu işin hukuki yaptırımı olacağı ihtimalinden çekindikleri için arayanların sayısının arttığına dikkat çekiyor.
En son kendilerine Karadenizli tornacı iki kardeşin bu konuda başvurduğunu anlatan Sütçüoğlu, "Küçük bir işletmeleri olan iki kardeş nakit olarak zora girmişler. Başka bir yerden borç ya da kredi bulma imkânları olmadığını ve konut kredisi ile sorunlarını çözmek istediklerini söylediler. Bunun için kardeşlerden birinin diğerine evini satmış gibi göstermesi gerekiyordu. Eğer böyle bir satış yaparlarsa hukuki bir sorun çıkıp çıkmayacağını sordular. Satışı gerçekleştirip krediyi de aldılar" dedi.

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nin (İMSAD) hazırladığı rapora göre Türkiye genelinde konut satışları 2009'un ikinci çeyreğinde yüzde 78,89 artış gösterdi. Rapora göre konut satışının en çok gerçekleştiği iller arasında Doğu illeri başı çekti. Kars, Ağrı, Ardahan, Kilis, Gaziantep ve Adıyaman konut satışının arttığı iller arasında.
 
Borç bitince evi iade edeceğim
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş'e göre de buna benzer tablolar özellikle kriz süreçlerinde ortaya çıkıyor. Daha önceki kriz dönemlerinde de benzer bir durum yaşandığına dikkat çeken Ateş, "Üstelik bu yöntem sadece Anadolu'da değil İstanbul'da da yaygın. Esnaf, tüccar, küçük işletme sahibi hiçbir şekilde kredi bulamıyorsa, çeki senedi protesto edilmişse çoluğunun çocuğunun üzerinden çıkış arıyor. Ne yazık ki konutunu satmış gibi gösterip kredi imkânına ulaşmak da bu yöntemlerden biri. Zaten şu anda hangi tüccar kredi alabiliyor ki hepsi bankaların kara listelerinde" dedi.
İstanbul'da emlakçılık yapan İbrahim Atik ise bu tür bir satışı doğrudan yaşadığını anlatıyor. Bir akrabasının çok zor durumda kaldığı kendisinden bu konuda yardım istediğini belirten Atik, "Evin tapusunu üzerime aldım. 4-5 yıl içinde kredi borcu ödendikten sonra tekrar iade edeceğim" diye konuştu.
 
Bankalar yardımcı bile oluyor
Denizli'de emlakçılık yapan Gencay Çakır'a göre ise bankalar kredi konusunda zorluk çıkarmak bir yana yardımcı bile oluyor. Çakır konuyu ilişkin şunları söyledi: "Denizli küçük bir yer. Herkes herkesi tanıyor. Bu nedenle toplumsal bir baskı mevcut denebilir. Banka çalışanlarının çoğu da zaten yerli kişiler. Bu nedenle bu konu daha çok yardımlaşma gibi algılanıyor ve zor durumda kalana yardımcı olunuyor." Denizli'de bu trendin haziran ayından itibaren gözle görülür bir biçimde arttığına vurgu yapan Çakır, "Çünkü Denizli krizden ağır yara aldı. Tekstilciler çok zor durumda kaldı. Ödemelerini yapamayanlar var. Borç bulmakta da sıkıntı yaşanıyor. Bu konuda bize başvuranlar da çok oluyor. Satışta aracı olun istekleri var. Biz kurum olarak bu yöntemi tercih etmiyoruz ama biliyoruz ki o kişiler diğer emlakçılara giderek bir şekilde bu işi hallediyor" diye konuştu.
Kayserili emlakçı Soner Altınok ise krizden önce bu yönde taleplerin neredeyse hiç olmadığına dikkat çekerek, "Anlaşmalı konut satışı krizle birlikte gündeme geldi. Böyle bir satışa direkt aracı olmadık. Ancak bu yönde satışların olduğunu biliyoruz." diye konuştu. İnsanların borç bulmaktansa ya da yüksek faizlerle başka kredilere girmektense böyle bir yöntemi tercih etmesinin olağan bir durum olduğunu ifade eden Altınok, "Eğer banka kredisinde bir sorun olmayacaksa ve güvendiğimi bir kişi ile böyle bir anlaşma yapacaksam ben de böyle bir yöntemi tercih ederdim. Bu durumu yanlış bir yöntem olarak algılamamak gerekir " diye konuştu.
Selma Bektaş/Referans