Vergi

Yeni vergi teşvikleri yolda!

Meclis’in açılması ile birlikte yeni vergi teşvikleri çıkaracaklarını belirten Maliye Bakanı Ağbal, “Hedefimiz büyüme” dedi

Büyümede yatırım ve ihracatın ağırlığını artırmak için çalışma yaptıklarını belirten Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi tekrar açılınca önemli vergisel teşvikleri hayata geçireceklerini söyledi. İstanbul Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Ağbal, "Meclis açılır açılmaz yatırım ve ihracat tarafında özellikle işletmelerin verimliliği, ölçek büyümesi alanında önemli vergisel teşvikleri hayata getireceğiz. Türkiye'nin orta ve uzun vadede büyüme trendini devam ettirecek yapısal reform gündemi hükümetimizin en önemli önceliğidir" dedi.


FONUN YÜKÜ OLMAYACAK

Bu çerçevede Ulusal Varlık Fonu'nun yeni bir enstrüman olduğunu dile getiren Ağbal, bu fonun birçok ülkede örneği görüldüğü gibi kalkınma amacına hizmet edeceğini düşündüklerini söyledi. Yaptıkları yasal düzenlemede kurulacak fonun uluslararası normlarda kurumsal yönetişim ilkelerine uygun olarak yönetileceğini vurgulayan Ağbal, "Türkiye'de oluşturduğumuz Varlık Fonu'nda global örnekler hangi standartlara sahipse onlar olacak. Varlık Fonu, bizim mali disiplindeki duruşumuzu farklı bir noktaya taşıyacak bir uygulama değildir. Kamu kesiminin genel dengesi içinde kendi yerini bulacak ve o çerçevede bir kuruluş olarak yapılanacak" dedi.


MERKEZ'DEN BANKALARA DESTEK

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da zirvedeki konuşmasında, ellerindeki tüm araçları fiyat istikrarına yönelik kullanmayı sürdüreceklerini söyledi. Bu arada Merkez Bankası, TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirdi. Döviz imkânının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkânının ilk üç diliminde katsayılar da 0.1 puan artırıldı. Bankanın açıklamada, "Finansal sisteme yaklaşık 1.2 milyar TL ve 670 milyon dolar ilave likidite sağlandı" denildi.


Vatan 


Haber Star'da şu şekilde yer aldı


İstanbul Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Ağbal, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4.5 olan hedefin altında büyüyeceğini belirterek tüketim dışındaki büyüme kanallarının destekleneceğini söyledi. Ağbal “Türkiye güçlü büyüme momentumunu koruyor. Türkiye yüksek nisbi büyüme oranlarını, büyümesini özellikle tüketim kanalından devam ettiren bir ülke. Ancak büyümenin yatırım ve ihracat tarafını güçlendirmemiz lazım” dedi. Yatırım ve ihracatın ekonomik büyümedeki ağırlığının artırılması için hükümetin mevzuat hazırlığında olduğunu belirten Ağbal “Meclis açılır açılmaz yine yatırım ve ihracat tarafında özellikle işletmelerin verimliliği, ölçek büyümesi alanında önemli vergisel teşvikleri hayata getireceğiz. Türkiye’nin orta ve uzun vadede büyüme trendini devam ettirecek yapısal reform gündemi hükümetimizin en önemli önceliğidir” dedi. Hükümetin mali disiplinden taviz vermeyeceğini tekrar ifade eden Ağbal, mali disiplinin en önemli unsuru olarak nitelediği kamu maliyesinde reform çabalarının süreceğini belirterek, “Bunlara ikinci nesil reform diyoruz, şu anki mali disiplini sürdürmek için reform çabamıza devam edeceğiz” dedi. Ağbal, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı ‘Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi’ paketinin bütçede karşılığı olacağını ve mali disiplini etkilemeyeceğini de belirtti.


SHELL’İN ESKİ CEO’SU: TÜRKİYE HARİKA BİR ÜLKE


Zirve kapsamında düzenlenen, moderatörlüğünü LBV Varlık Yönetimi Başkan ve Başekonomisti Cornelia Meyer’in yaptığı mülakatta konuşan Royal Dutch Shell eski Başkan ve eski CEO’su Sir Mark Moody-Stuart, Türkiye’nin yatırım çekebilmesi ve ekonomik kalkınmasını gerçekleştirebilmesi için neler yapması gerektiğinden bahsetti. Türkiye’nin çok güçlü bir pozisyonda olduğunu belirten Moody-Stuart “Sağlam, iyi eğitimli bir orta sınıf var ve Türkiye bir sanayi üssü gibi. Teknoloji açısından uygulanabilir, sofistike bir noktada. Mali disiplin sağlanıyor, sağlam bir bankacılık sistemi var ve çok sağlam altyapı yatırımları bulunuyor” dedi. Moody-Stuart, turizm açısından Türkiye’nin harika bir ülke olduğunu dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Neden bir insan buraya gelmesin ki? Büyüyen bir ekonomi, iş gücü iyi, hukukun üstünlüğü var. Türkiye’nin bulunduğu konuma hem bir avantaj olarak, hem dezavantaj olarak bakabilirsiniz. Bir yatırım noktası olarak, endüstriye, arz piyasalarına yatırım yapıp, buradan Avrupa’ya arz yapabilirsiniz. Bu ülke İran’a, Irak’a, Rusya’ya, Türk Cumhuriyetlerine bağlı ve bu bağlantılarda finans ve endüstri noktasında ortaya çıkıyor. Bunlar bir zafiyet de getiriyor. Dünyanın çok da huzur ve barış noktası değil burası maalesef. Bu Türkiye’nin suçu değil.”


Star