İmar

Yenikapı'daki inşaatlarla tarih yeniden yazıldı!

Marmaray ve Metro projeleri kapsamında Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı’daki istasyonların inşasıyla açığa çıkan arkeolojik bulgularla gemicilik üzerine bilinenler de baştan sona değişti. Yenikapı'daki inşaatlarla tarih yeniden yazıldı.

Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde başlayan arkeolojik kazılar İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazıları oldu. Yenikapı’da -1 metre ile -6,30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük liman olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı. 3 ayrı bölgede sürdürülen kazılarda Marmaray kazı alanında 13, Metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 tekne kalıntısı gün ışığına çıkarıldı. Yakın zamanda bulunan 2 batıkla birlikte tekne sayısı da 37’ye yükseldi. Dünya’nın en geniş repertuarına sahip antik tekne koleksiyonlarından birini oluşturan Yenikapı batıkları, Bizans Dönemi gemi tipolojisi, gemi yapım teknolojileri ve bu teknolojinin gelişimine ilişkin önemli bilgiler sundu. 10 yıllık arkeolojik çalışma sonucunda elde edilen verileri Cemal Pulak’ın liderlik ettiği ve aralarında Tezas Üniversitesi’nden birçok Amerikalı araştırmacının da bulunduğu uzmanlar LiveScience sitesine anlattı:


 En zengin kalıntılar


Yenikapı kalıntıları dünyada tek bir bölgede elde edilen en büyük batık koleksiyonunu oluşturuyor. Tekneler benzersiz şekilde iyi korunmuş halde. En iyi durumdaki 8 tekne kalıntısı incelendiğinde o dönemdeki gemiciliğin sandığımızdan çok daha gelişmiş olduğunu gördük. Bazı tekneler önce iskeleti inşa edilip sonra kalasları üzerine geçirilerek yapılmış, bazıları ise dış yüzeyi önce inşa edilerek imal edilmiş. Yüzyıllar ilerledikçe önce iskelet inşa edilerek yapılmış gemilerin daha popüler hale geldiğini anlıyoruz. Birkaç tanesinin Bizans döneminde ilk kez küreklerin kullanıldığı tekneler olduğunu görüyoruz. Bu enkazlar sayesinde gemi mühendisliği ve tasarımı konusunda çok önemli bilgilere ulaştı. 


11. yüzyıla kadar kullanıldı


Roma İmparatorluğu’nun büyüyen yeni başkentinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere Marmara Denizi kıyısına I. Theodosius (379-395) tarafından Lykos (Bayrampaşa) Deresi’nin ağzına yaptırılan Theodosius Limanının, Lykos Deresi’nin taşıdığı miller sonucu işlevinin önemli bir bölümünü yitirmiş olmasına rağmen, küçük gemi ve teknelerin barındığı bir liman olarak 11. yüzyıla kadar kullanılmaya devam edildiği yapılan kazılarda elde edilen ve 7-11 yüzyıllara tarihlenen gemi kalıntılarından anlaşıldı.


Vatan