Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 'Tarihinde 7'den büyük depremler oldu' diyerek, o şehir için yapılaşma uyarısı yaptı!
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, büyüyen bir kent olan Kütahya'nın yapılaşmasına dikkat çekti ve deprem riskinin hassasiyetle gözetilmesi gerektiğinin altını çizdi. İşte o açıklama...
"Kütahya'nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Kütahya" başlıklı program, İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği, Mimarlar Odası, Kütahya Belediyesi ile Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür de burada gazetecilerin sorularını cevapladı.
Prof. Dr. Naci Görür, amacının Anadolu'yu dolaşarak insanların ölmemesi ve depreme dayanıklı yapıların yapılması için uyarılarda bulunmak olduğuna dikkat çekti. Görür, Kütahya'da geçmişte büyük depremlerin meydana geldiğini söyledi.
7'DEN BÜYÜK DEPREMLER MEYDANA GELDİ
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, açıklamasında Kütahya'nın bir deprem kenti olduğunu, özellikle daha doğuda doğrultu atımlı fayların etkin olduğu ülkemizde batıda daha çok graben, horst dediğimiz normal fayların egemen olduğu bir rejimin olduğunu aktardı.
"Kütahya bu iki rejim arasında biraz geçişi simgeliyor. Bundan dolayı bu bölgede diri faylar konsantre olmuş vaziyette ve büyük depremler üretme potansiyeli de var" ifadelerini kullanan Görür, arihi dönemlerde Kütahya ve çevresinde 7'den büyük depremlerin bile olduğuna, ağırlıklı şekilde ise 6'lı, 7'li depremlerin görüldüğüne vurgu yaptı.
KENTİN ZEMİNİ SIVILAŞMIŞ VE RİSKLİ
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kütahya'daki yapılaşma ile ilgili de konuştu ve "Kütahya yanlışı yapıyor. Kütahya kendi bütün düzlük alanlarında grabenin tavan bloku üzerinde kolayına giden konutlar inşa ediyor" ifadelerini kullandı.
Şehrin sıvılaşmış riskli bir zemininin olduğuna dikkat çeken Naci Görür, şunları söyledi:
"Kütahya'da önce bir mikro bölgeleme çalışmasının yapılması gerekli. Bu bölgenin bütün dinamikleri, arz kabuğunun bütün dinamikleri hem yer altı hem yer üstü deprem dalgalarının bu bölgede tutum ve davranışları, nerede, nasıl davranacakları, en büyük yer hızı, en büyük yer ivmesi, depremin yapılara bindireceği yükler, sıvılaşma yani tüm bunlar tehlike haritaları oluşturulmak suretiyle önce bir belediye başkanının ya da yetkilinin önüne gelecek."
Ayrıca Prof. Dr. Görür, bu gelecek yetkilinin de şehri, o yer bilimleri mikro bölgeleme verilerine göre yönetmesi gerektiğini söyledi.
Dağ başında tarla alıp 3 yıl bekleyenler, borsada 3 ayda yandık bittik diyor!
TOKİ’nin iki yeni projesi için daha teslim müjdesi geldi! İşte TOKİ teslim tarihleri Eylül 2024!