Yerli Bankaların enerji projelerine verdiği destek arttı
Hasan Köktaş, mevcut durumda bankalardan en rahat kredi alabilen sektörün enerji sektörü olduğunu söyledi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, mevcut durumda bankalardan en rahat kredi alabilen sektörün enerji sektörü olduğuna işaret ederek, "enerji yatırımlarına kredi yağıyor, son 1-2 ay içerisinde yerli bankaların enerji projelerine verdiği finansman paketi oldukça arttı" dedi.
Köktaş, yaptığı açıklamada, 2008 yılının son çeyreğinden itibaren küresel krizin çok ciddi şekilde piyasaları etkilediğini hatırlatırken, kendilerinin de yatırımcıyı finans kuruluşları nezdinde güçlü kılan, yatırımları başlamış olanları engellemeyen, başlamamış olanların da finansman teminini sağlamaya yönelik mekanizmalar geliştirdiklerini söyledi.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi noktasında yönetmeliklerde ve mevzuatlarda bir çok değişiklikler yaptıklarını anlatan Köktaş, şunları kaydetti:
"Mevzuatlarımızda onlarca değişiklik yaptık. Yaklaşık iki ay oldu aşağı yukarı onun üzerinde 10-12 maddelik bir paket değişiklik yaptık. Tamamı bankaların enerji projelerini finanse etmesini kolay kılan unsurları içeriyor.
Bankalar daha kolay, uzun vadeli kredi nasıl verir, onları organize eden bir paket.
Biz zaman zaman bankalardan taahhütname alıyorduk. O taahhütnameleri kaldırdık. Onun dışında bizim kredi rehin sözleşmeleri, hisse rehin sözleşmeleri, işletme rehin sözleşmelerinin hepsi kurul kararıyla gündeme geliyordu, onları kurul kararı olmaktan çıkardık."Yerli ve yabancı yatırımcının yatırım yapabilmesi için düzenleyici iklimin iyi olması gerektiğini vurgulayan Köktaş, bu anlamda da öngörülebilirliği yüksek bir piyasa oluşturmak gerektiğini söyledi.
Bu kapsamda yapılacak düzenlemeler ile uzun vadeli piyasada ne tür eğilimlerin olacağını yatırımcının görebilmesi gerektiğini belirten Köktaş, "yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik inanılmaz gayretlerimiz var, bu kapsamda riskleri minimize etmeye, öngörülebilirliği yüksek tutmaya çalışıyoruz" dedi.
"YATIRIM ORTAMI CANLI, GERÇEKLEŞMELER İYİ GİDİYOR"
Her sektör gibi enerji sektörünün de krizden etkilendiğine işaret eden Köktaş, ancak yatırım ortamının enerjide halen canlı olduğunu ve yatırım gerçekleşmelerinin de iyi gittiğini bildirdi.
Köktaş, "küresel krizin etkilerini gösterdiği 2008 yılında dünyanın hiçbir yerinde hiç bir şey yapılmazken bizde çok iyi rakamlarla dağıtım özelleştirmeleri yapıldı. Şu anda üçlü bir paketin, üç tane dağıtım bölgesinin ihale süreci devam ediyor. Teknik ve finansal ön yeterlikler alındı. 50'nin üzerinde teklif var toplamda. Bu çok önemli bir göstergedir" diye konuştu.
BANKALARDAN ENERJİ YATIRIMLARINA DESTEK
Son 1-2 ay içerisinde bankaların enerji projelerinde yerli bankaların enerji projelerine verdiği finansman paketinin de oldukça artmaya başladığına dikkati çeken Köktaş, Türkiye'de enerji sektörünün bundan sonra taşıyıcı bir sektör haline geldiğini, lokomotif bir sektör konumuna geçtiğini söyledi.
Mevcut durumda bankalardan en rahat kredi alabilen sektörün enerji sektörü olduğunu ifade eden Köktaş, "yerli bankalar çok hızlı bir şekilde proje finansmanı yapmaya başladı. Şu anda 2 yılı ödemesiz 12 yıla kadar vadeli projeler gerçekleşmeye başladı. Yabancı bankalar da bu finansman paket içinde olma gayretini gösteriyor, bu çok sevindirici bir şey" dedi.
ORTA VADELİ PROGRAMIN DEĞERLENDİRMESİ
Orta vadeli programda enerji sektörüyle ilgili çok önemli mesajlar olduğuna işaret eden Köktaş, bu mesajlardan bir tanesinin elektrik dağıtım ve üretim özelleştirmelerine hız verilmesi olduğunu söyledi.
Elektrikte dağıtım ve üretim özelleştirmelerinin hükümet iradesi, siyasi kararlılığı olmadan gerçekleştirilmesinin kolay olmadığına dikkati çeken Köktaş, bu anlamda orta vadeli programa konulmuş mesajın da sektör açısından önemli olduğunu ifade etti.
Dünya genelinde elektrikte dağıtım özelleştirmelerinin bir analizi yapıldığında kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede rekabet ve rasyonel işletmecilik sayesinde fiyatların düşeceğinin görüldüğünü anlatan Köktaş, böylece rekabetçi koşullarda vatandaşın enerjiyi daha ucuza temin edebileceğini ve nitelikli hizmet ile arz güvenliğinin sağlanacağını kaydetti.
Önemli bir diğer konunun da enerji kitlerinin zarar etmeden işletilebilecek duruma gelmesi olduğunu ifade eden Köktaş, "işletmeciliğin temel bir prensibi var siz eğer bugün sübvanse ederek eğer bir maliyeti yok ediyorsanız o maliyet birikir birikir, büyür daha sonraki bir zamanda topluma çok daha büyük bir maliyetle geri döner" diye konuştu.
Köktaş, enerji KİT'lerinin zarar etmemesi durumunda sistemin daha da
büyüyeceğini ve kaliteli hizmetin rekabetçi koşullarda sağlanacağını bildirdi.
EPDK Başkanı "Orta Vadeli Programda sadece enerji ile ilgili değil tüm yatırımcılara (2012 yılına kadar böyle bir program var, makro ekonomik göstergeler şunlardır, dolayısıyla herkes ve yatırımcılar kendi vaziyetinizi buna göre alın) mesajı veriliyor ki bu mesajın yatırım ortamına katkısı olacaktır" diye konuştu.
"AKARYAKIT DENETİMLERİNDE FLU ALANLARA YOĞUNLAŞMAK LAZIM"
Akaryakıt kaçakçılığını önlemek noktasında yapılan denetimin de bir analizinin yapılması gerektiğini vurgulayan Köktaş, denetimler sonrası yüzde yüzde 98-99 oranında başarı sağlanan yerleri tekrardan denetlemenin bir anlamı olmadığını, "flu alanlara" yoğunlaşmak gerektiğini belirtti.
Denetimleri emniyet, güvenlik güçleri ve çeşitli kurumlarla koordinasyon içinde gerçekleştirdiklerini anlatan Köktaş, "2009'un başında bir sistem analizi yaptık yani denetimi nerelere yoğunlaştırmak lazım bunun programını yaptık.
Mesela biz son 2 yılın verilerine baktığımızda yüzde 98'in üzerinde istasyonlarda marker uygulama başarısı var. Dolayısıyla farklı alanlarda daha toplu tüketimin olduğu ticari sirkülasyonun içerisinde çok olmayan alanlar var. O alanlara
yoğunlaşıyoruz" diye konuştu.
AKARYAKITTA KAR MARJLARINI ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Akaryakıtta bayi ve dağıtıcı kar marjlarının Türkiye'de en yakın erişilebilir piyasa olan Akdeniz piyasasının ve dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunun tespit edilmesinin ardından EPDK'nın tavan fiyat uygulamasını hayata geçirdiğini hatırlatan Köktaş, uygulama süresince aslında sadece kar marjına tavan fiyat konulduğunu akaryakıt fiyat formülündeki diğer parametrelerin ise değişken olduğunu kaydetti.
Tavan fiyat uygulamasının kanuni süresinin 2 ay olduğunu belirten Köktaş, uygulama sonrasında dağıtıcı ve bayi kar marjlarının en yakın erişilebilir piyasadaki ortalamalara çekildiğini ifade etti.
Kendilerinin mevcut durumda da piyasayı ve fiyat hareketlerini günbegün çok yakından izlediklerini vurgulayan Köktaş, düzenleyici kurum olarak amaçlarının tedarikçiler ile tüketiciler arasındaki dengeyi sağlamak olduğunu, bu yüzden mal ve hizmet tedarikinin kesintisiz ve nitelikli sunulmasını sağlamanın yanı sıra tüketici haklarını korumak zorunda olduklarını ifade etti.
RÜZGAR SANTRALI BAŞVURULARINDA SON AŞAMAYA GELİNDİ
1 Kasım 2007 tarihinde alınan rüzgar santralı lisansı başvurularında ne aşamaya gelindiğine ilişkin bir soru üzerine de Köktaş, söz konusu lisans başvurularının yaklaşık 2 yıl önce alındığını ancak başvuruların öncesinde yapılması gereken bir takım hazırlıkların, başvurular alındıktan sonra yapılmaya başladığını ifade etti.
Geçen bu süre zarfından, kurum ve kuruluşların çeşitli düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Köktaş, bu kapsamda 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda yapılan değişiklik ile çoklu başvuruların değerlendirme usul ve esaslarını belirlendiğini, TEİAŞ'ın ulusal kapasite, bağlantı kapasitesini belirlediğini ve kendi teknik değerlendirme yönetmeliğini, çıkarttığını ve
hazırlıkların hemen hemen bitme aşamasına geldiğini kaydetti. Köktaş konuşmasına şöyle devam etti:
"Geldiğimiz nokta itibariyle artık yüzdük yüzdük kuyruğuna geliyoruz.
Kısa bir süre sonra değerlendirmeler, konan parametreler çerçevesinde lisanslama aşamasına kısa bir süre sonra gelmiş olacak. 2 yıl aradan süre geçti ama bu 2 yıl çeşitli kurumların, bu işlemleri değerlendirmek üzere kendilerine verilen kanun ve yönetmeliklerde görevlerini yerine getirmekle geçti. Zaten bizim sürekli lisanslandırma işlemlerimiz devam ediyor, 4500 megavat civarında rüzgarda verdiğimiz uygun bulma ve lisans var. Bunların bir kısmı yatırımları fiilen başladı, bir kısmı projelendirme ve finansman paketlerinin hazırlanması aşamasında.
Değerlendirmelerinin başlaması, lisanslandırması ve yatırıma geçmesi de çok hızlı bir şekilde başlayacak, hazırlık aşaması son aşamaya geldi."
AA