Mimarlık

Yerli mimarlar, Afet Merkezi'ne Fransız kaldı!

Bugün gazetesi yazarı Perihan Çakıroğlu, "Çok açık ki, İstanbul, giderek dünya inşaat ve yapı sektörünün yükselen yıldızlarından olacak" diye yazdı

 

İşte o yazı;   "Bizim çılgın projeler yanında yabancılar da birçok çılgın proje ile akın edecek. Uluslararası boyutta çalışan mimarlar, mühendisler de bu projelere eşlik etmek üzere buraya gelecekler.  Özellikle Türk mimarlar, şimdiden elini çabuk tutmalı. Zorlu bir rekabetin işaretlerini görüyoruz. Projeleri yabancılara kaptırmak işten bile değil. Nitekim elimizde böyle canlı bir örnek var.  Geçenlerde Alman kökenli global malzeme ve teknoloji devi TyssenKrupp'un Türkiye Genel Müdürü Uğur Oktar ile buluştuk. Firmasının iki yılda bir farklı ülkelerde düzenlediği mimarlık yarışmasının Türkiye ayağını anlattı. Yarışmanın yapıldığı şehirlerde, o şehrin en elzem ihtiyaçlarına yönelik projelere önem verildiğini belirten Oktar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerinden Afet Önleme ve Eğitim Merkezi talep ettiğini söyledi. Geçen yılın sonunda yarışmanın kazananları belli olmuş ve "Hırvat mimar ekibi" kazanmış. Nedense, yarışmaya Türkiye'den hiçbir mimar katılmamış.  Düşünün, deprem korkusu yaşayan İstanbul'un Afet Merkezi'ne mimarlarımız Fransız kalmış. Neyse ki, yarışmaya KKTC'den katılan ekip, kazanamasa da durumu bir ölçüde kurtarmış. Bu yıl içinde Bakırköy'de Büyükşehir Belediyesi tarafından 27 dönümlük bir alanda kurulması planlanan merkezle ilgili yarışmaya 95 ülkeden, 1495 ekip halinde tam 2 bin 692 mimar başvuruda bulunmuş. Bunların büyük bölümü elenmiş. 59 ülkeden 287 projenin dünyaca ünlü mimarlar tarafından değerlendirilmiş. Ve 100 bin dolarlık birincilik ödülü, Hırvatistan'dan 'Radionica Arhitekture' ekip lideri Goran Raco'ya verilmiş. Merkez için tasarlanan proje, yemyeşil bir park içinde tek katlı bir yapı şeklinde yapılacak. Eğitim ve simülasyon fonksiyonlarını bir arada sunacak. İnşaat alanı 9 bin 450 metrekare olacak tesis, Türkiye'de bir ilk olacak. Deprem, fırtına, yangın söndürme, duman deneyimi, tsunami, ilk yardım deneyimi de bu merkezle gerçekleştirilecek.    Belediyelerde "Borcum yok" modası    Yerel seçimlere neredeyse 2 yıl var ama belediyeler arasında rekabet hızlandı. Akıllı belediye başkanları "akıllı şehirler" ortaya çıkarmak için var gücüyle çalışıyor.  İşin sevindirici tarafı, iddialı başkanlar, "Bizim belediyenin borcu yok" modası başlattı.  Konya'nın Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da bu trendin öncülerinden. Geçenlerde İstanbul'a geldi ve hem yaptıklarını hem de kentini anlattı. Nüfusu en kalabalık 17'nci belediye olan Selçuklu'da 495 bin kişi yaşıyor. Altay, 63 ilden büyük olan Selçuklu'nun hiç borcu olmadığını söylerken, "Bunu nasıl başardınız" sorusuna şu cevabı verdi: "Bizde emlak vergilerinde pek kaçak göçek yoktur. Yüzde 95'ini tahsil ediyoruz. Bunun yanında da parselasyonumuz tamamen yapılmış olduğundan arsa satışlarıyla gelirlerimiz artmıştır. Geçen yılki bütçeyi gerçekleştirme oranımız da yüzde 99 olmuştur."  Arsa alanlar da ödemelerini de günü gününe aksatmadan yapıyormuş. Başka belediyeler gibi de "gecekondu"ya müsamaha yok!  Başkan Altay, belediye gelirleriyle örnek işler yaptığını söylüyor. Mesela, "Türkiye'nin ilk kelebek çiftliği müzesi", mesela Türkiye'nin en büyük kongre merkezi bunlardan sadece ikisi.  Selçuklu medeniyetini yaşatmak için de sempozyumlar düzenleten Altay. Sile bölgesindeki tarihi eserler için de restorasyon çalışmalarına soyunmuş.  Kadın girişimciler için projeler yaptıran Altay, her girişimci kadına 70 bin lira verildiğini söyleyince Selçuklu'da yaşayan kadınların çok şanslı olduğunu düşündüm.  Altay, 2012 bütçesinin ise 250 milyon lira olduğunu ifade etti.  Diyorum ki, "Mutlu kentler, mutlu ve akıllı başkanlarla ortaya çıkarılır."   Perihan Çakıroğlu / BUGÜN