Genel

Yoktan var edilmiş bir şehir! Şehir denirse tabii

Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, bugünkü köşesinde bir geceliğine gittiği Ankara hakkında izlenimlerini yazdı. Divan Oteli'nde kalan Yılmaz, gecekondu bölgesindeki TOKİ binalarını kaleme aldı...

Mehmet Y. Yılmaz'ın köşesindeki o bölüm şöyle:

Yoktan var edilmiş bir şehir! Şehir denilirse tabii

Geçenlerde bir gece için Ankaraya gittim ve Ankara Kalesinin surlarının dibindeki Çukurhanın restore edilmesiyle açılan Divan Otelinde kaldım.

Hemen yanındaki hanın restore edilmesiyle bir de Rahmi Koç Müzesi açılmış, görülmeye değer, Vehbi Koçun ilk dükknının bir benzeri de içinde yer alıyor.

Ankaraya uzun yıllardır Kaleden bakmamıştım. Oradan bakınca Ankaranın nasıl bir mimari facia olduğu bir kez daha görülüyor.

Manzara, bozkırın ortasında göğe doğru yükselen ve hiçbir özellikleri olmayan dev kamu binalarıyla çevrilmiş, apartmanlardan ibaret.

Koca kentte, işte mimari değeri olan bir bina diyebileceğiniz bina sayısı iki, hadi bilemediniz üçü geçmiyor.

TBMM binasını, Anıtkabiri bir kenara koyarsanız üst üste konmuş kutucuklardan oluşan bir kent görüntüsü var.

Üstelik şunu da biliyoruz ki Ankaranın bina stoku cumhuriyetten bu yana neredeyse üç kere yenilendi.

Eski binalar yıkıldı, yenisi yapıldı, onlar da yıkıldı, yenileri yapıldı. Ama ortada kocaman bir sıfır var!

Yoktan var edilmiş bir başkentimiz var ama İşte şurası da şu dönemin mimari özelliklerini yansıtır diyebileceğimiz kalenin içi hariç bir yer de yok.

Esenboğadan kente girerken, yıkılan gecekonduların yerine TOKİnin yaptığı dev binaları görüyorsunuz.

Belli ki dünyanın parası harcanmış ama herhangi bir mimari üslup kaygısı yok, kentin yeni imar edilen bir bölümünün diğer yerlere örnek olmasına yönelik bir çaba yok.

Ankarada böyle hassasiyetleri olan bir belediyenin bulunmadığını biliyorum, öyle olsaydı kentin içindeki son parklar da yollara kurban edilmezdi.

Ama hiç olmazsa bundan sonrası için özellikle de kamu binalarını yaparken tek tip projelerden vazgeçmek, zor olmamalı.

Hürriyet / Mehmet Y. Yılmaz