Yüksel Holding sürdürülebilirlik raporu olan yükselebilirlik çalışmasını açıkladı!
Yüksel Holding sürdürülebilirlik " raporu "Yükselebilirlik" çalışmasını açıkladı.
Bundan 2.5 yıl kadar önce Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB) o dönemdeki Başkanı Erdal Eren'in davetiyle, Antalya'da bir hafta sonu yaptıkları ilk arama konferanslarına katılan tek gazeteciydim.
2020 vizyonunu (Henüz AK Parti'nin 2023 söylemi oluşmamıştı) belirlemek üzere düzenlenen, 2 tam günlük arama konferansındaki tartışmalarda; kurumsallaşma, şeffaflık, kalite ve büyüme sorunlarına ilişkin çözüm önerileri öne çıkıyordu.
Bu konferansın yapılabilmesi, Eren'den sonra geçtiğimiz yıl TMB'nin başkanlık koltuğuna oturan, ancak toplantının yapıldığı 2009 yılı itibarıyla "vekillik" görevi yürüten Emin Sazak gibi üçüncü kuşağın inşaat sektöründe CEO koltuklarına/ oturması ile mümkün olabilmişti.
Yüksel Holding Genel Koordinatörü Tuna Aksel ile geçtiğimiz günlerde bir araya geldikten sonra gönül rahatlığıyla şu yorumu yapabiliyorum: TMB'ye yön verenler, "sürdürülebilirlik" arayışında samimi olabiliyormuş...TMB'nin, üyesi olduğu Avrupa İnşaat
Sanayi Federasyonu'nun (FIEC) 100'üncü yılında; sosyal sorumluluk, çevre bilinci, ekonomik verimlilik ve üretimde kalitenin artırılması gibi kriterlerden oluşan "Sürdürülebilirlik İlkeleri" bildirisine imza atmanın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra;
Yüksel Holding “sürdürülebilirlik " raporu "Yükselebilirlik" çalışmasını açıkladı.
Ve ilk kez bir müteahhitlik şirketi karbon ayak izini saptadı.
Yüksel'in dünyadaki karbon ayak izi; yılda 1678 ton. Sektörde ilk benchmark (ölçü- kriter) olması nedeniyle, bu miktar ne kadar iyi ya da kötü bilmiyorum. Aksel ileriye dönük hedeflerini ortaya koyarken, "900'den aşağısı olur mu" sorusuyla birlikte bir çıta da belirlemiş oluyor...
İNSAN MUTSUZSA, KREDİ YOK
Türkiye'de 50 yılı geride bırakan ve sayıları bir elin parmaklarını aşmayan yurtişi ve dışı müteahhitlik şirketlerinden Yüksel Hoding, 2006 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni imzalayarak sürdürülebilirlik vizyonunu ortaya koymuştu.
Aksel'e "-çevreye duyarlı olmak" ilkesinin, müteahhitlik firmalarının kâr maksimizasyonu hedeflerini zorlayan bir kriter olduğunu hatırlatıyorum. Aksel, "Bu coğrafyadan gelen HES önerilerini kabul etmedik" diyor...
ODTÜ'lü Aksel, Karadeniz coğrafyasına gösterdiği özeni, "kimlik" bilgileri üzerinden anlatıyor:
"Annem Sinop'un Gerze İlçesi'ndendir. Gerze'de evlerin kapısı kilitlenmez. İlçedeki tutukevine 1987 yılından sonra bir mahkûm konmadı! Gerzeliler, çeşmelerini o yıl şampiyon olan takımın rengine boyarlar. Mahkemeye giden yoktur. Uluslararası finans kuruluşları, insanları mutlu etmeyen projelere kredi vermiyorlar. Projelerin insan psikolojisini, tarımı ne oranda etkilediğine bile bakılıyor."
Gerze Tutukevi'nden son aylarda gelen haberler ne yazık ki, Aksel kadar iyimser olmamıza olanak vermiyor. Zira Anadolu Grubu'nun Gerze'deki termik santral projesi, yoğun protesto gösterilerine tanık oluyor. Bu nedenle ilçedeki cezaevinde tutuklu trafiği artıyor...
Yüksel'in Siirt'te yapımı süren 517 MW kapasiteli Çetin Barajı ve HES projesine Alman Bankası Deg Bank'ın, Blac Sea Bank ile birlikte 28 milyon dolar kredi açtığını hatırlatayım. Yüksel'in diğer baraj ve HES projeleri ise Diyarbakır, Bolu ve Kahramanmaraş'ta sürüyor.
TMB'nin Etik Kurulu kriterlerinin de bu vizyondan etkilenmesini umut ediyorum.
Serpil Yılmaz/Habertürk