Dış Piyasalar

Yunanistan'da tarihi eser restorasyonları parasızlıktan durdu!

Ekonomik darboğazdaki Yunanistan'da AB ve IMF'nin direktifi ile hükümet tarafından yapılan bütçe kesintileri, ülkedeki müze ve arkeolojik alanları olumsuz etkiliyor

 

Personel eksikliği nedeniyle birçok müze ve arkeolojik alanın ziyaretçiye kapalı olduğu ülkede iki müze, son iki ayda iki büyük soygunla gündeme geldi.   Yunanistan Arkeologlar Derneği Başkanı Despina Kuçumba, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin 2009'a oranla 2011'de yarı yarıya kesildiğini kaydederek ''2011 yılında bakanlığın arkeoloji servisi bütçesi 12 milyon avroydu. Bu miktar 19 bin arkeolojik alan ve tarihi anıt ile 210 müzenin toplamı içindi. Bu miktarın yetersiz olduğunu rakamlara bakarak anlayabilirsiniz' diye konuştu.    Müze ve anıtlar için tek kaynağın Avrupa Birliği (AB) fonlarından sağlandığına ve önceden seçilen programlar çerçevesinde belirli müzeler ve arkeolojik alanlar için kullanıldığına işaret eden Kuçumba, diğer müze ve arkeolojik alanlar için yeterli mali kaynak ve personelin olmadığını söyledi.    2011 yılı son 3 ayında personelin yüzde 10'unun erken emekli edildiğini belirten Kuçumba, ''Bütün ülkedeki müze ve arkeolojik alanlarda çalışan sadece 7 bin kişi kaldık'' dedi.   Yunanistan'ın her karış toprağında tarih yattığına dikkati çeken Kuçumba, bu yüzden inşaat yapacak firmaları kazılarında arkeologlarla çalışmaya zorladıklarını ifade etti.    2011 yılında yasadışı kazıların engellenmesi hariç sadece arkeolojik alan ve müzelerde 2 bin 500 güvenlik görevlisinin görev yaptığını anımsatan Kuçumba, Yunanistan'daki bütün arkeolojik alanlar ve müzelerin güvenliğini sağlayan sadece 2 bin güvenlik görevlisinin olduğunu, gece çalışanlar ve yasadışı kazıları engellemek üzere görev yapanların da buna dahil olduğunu kaydetti.    Kuçumba ''Devlet tarafından finanse edilen bütün restorasyon projeleri durdu. Sadece Akropolis restorasyonumuz devam ediyor ve AB fonları tarafından yürütülen birkaç restorasyon projesi var. Yunan kültürünün geleceği konusunda çok endişeliyiz. Son günlerde Yunanistan'da herşey maliyete göre değerlendiriliyor'' diye konuştu.      Müze soygunları     Bu yıl Ocak ayı başında ünlü ressam Picasso'nun ''Kadınbaşı'' adlı tablosunun çalındığı Yunanistan Ulusal Resim Müzesi'nde gece çalışan sadece bir güvenlik görevlisinin bulunduğuna işaret eden Kuçumba, Şubat ayında silahlı soygunun yaşandığı olimpiyat oyunlarının doğduğu Olimpia Müzesi'nin ise gördüğü zarardan dolayı şu anda kapalı olduğunu söyledi.    Olimpia arkeoloji alanının çok fazla ziyaretçi çektiğini, özel olarak orayı görmeye gelen ziyaretçiler olduğunu kaydeden Kuçumba, ''Olimpiyat ateşinin de yakıldığı yer olan bu alan bizim için çok önemli ve personele ihtiyacı var. Belki İlia bölgesinde diğer arkeolojik alanları kapatmalılar ve güvenlik görevlilerini Olimpia'ya yönlendirmeliler'' diye konuştu.        Çoğu müze kapalı durumda     Ekonomik nedenler ve personel yetersizliği nedeniyle birçok müzenin de kapalı olduğunu kaydeden Kuçumba, şöyle konuştu:    ''Bizans Müzesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi, Selanik Arkeoloji Müzesi'nde kapalı sergi salonları, galeriler var. Girit Heraklion'daki arkeoloji müzesi para olmadığı için yenilenemiyor ve kapalı. Rodos Arkeoloji Müzesi kapandı. Ege'deki özellikle adalardaki bütün müzeler kapalı. Sadece 1-2 güvenlik görevlisi bulunuyor ve onlar da sadece koruma görevi yapıyor, müzeyi halka açamazlar. Çok fazla bilinmeyen ancak yerel tarihi barındıran küçük müzeler de kapalı.    Bütün bu kültür mirası, insanların Yunanistan'a gelme nedeni. Bu bizim kimliğimiz, bu biziz. Olimpia'daki soygun sadece arkeolojik bulguların çalınması demek değil, tarihimizden birşeyler aldılar, itibarımızı ulusal güvenliğimizi aldılar. Bunlar atalarımızdan çocuklarımıza kalacak şeyler ve tarihimizi çocuklarımız için koruyamıyor gibi hissediyoruz.''        Anıtların dili yok     Tarihi yerlerin çekim yapacak film yapımcıları ve fotoğrafçılara kiralanmasının uzun yıllardır uygulandığını ancak son zamanlarda bu kiralama işinin de özel bir firmaya devredilmesinin teklif edildiğini kaydeden Kuçumba, ''Bu en kötüsü. Neyi özelleştirmek istiyorlarsa 'devlet bunu başaramıyor ve özelleştirmek zorundayız' diyorlar'' dedi.    Kuçumba, AB ve IMF'nin direktifiyle yapılan kesintilere karşı ''Anıtların dili yok ama bizim var'' ve ''Tarihi olmayan Avrupa geleceği olmayan bir Avrupa'dır' sloganlarıyla bir kampanya başlattıklarına bildirdi.    Yunanistan'daki AB ve IMF tarafından empoze edilen kesintilerin sadece kültürel mirasa değil demokrasiye de yapıldığını ifade eden Kuçumba, şunları kaydetti:    ''Bu bütün Avrupa'yı ilgilendiriyor. Bugün buradan başladı yarın İtalya, Portekiz sonra Fransa ve Almanya. Bu politika hiç bir yere varmaz. Bu politikaları yürütmekle daha da yoksullaşacağız sadece maddi değil, manevi olarak da tarihimiz açısından da. Avrupa depresyona doğru gidiyor. Biz daha çok endişeliyiz çünkü tarihçiğiz. Tıpkı Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında olduğu gibi bazı yönetimler kendi politikalarını empoze etmeye çalışıyorlar, şimdi bu tanklarla olmuyor da piyasalarla oluyor.''   AA