Kentsel Dönüşüm

Yusuf Ziya Yılmaz: 30 bin riskli konutu 8 yılda dönüştürürüz!

Başkanlar ve Şehirleri’nde bu haftaki konuğum Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna dördüncü dönemdir oturan Yusuf Ziya Yılmaz. Bu röportaj benim için diğer röportajlarımdan biraz farklı. Zira ben Samsunlu’yum.

- Son yıllarda inşaat sektörünün hızla büyümesinden Samsun da nasibini aldı mı?


Türkiye’de 20 milyon konut var, 20 milyon konutun yaklaşık 10 milyonu gerek izolasyon, gerek depreme dayanıklılık gerekse 21. yüzyılın yaşam konforunu karşılayacak tarzda değil. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de bu sorun var ama 2023 vizyonundaki Türkiye’de olması gereken konut konforunu ve standardını karşılamıyor. Dolayısıyla bu 10 milyon konutun ülke kaynaklarının el verdiği imkanda yenilenmesi gerekiyor. Son 20 yıl içinde Türkiye dünyadaki inşaat teknolojilerinin gerisinde kalmadı ve hatta bu konuda lokomotif olarak rol aldı. Önümüzdeki yıllarda da yenilenmesi gereken konutlar için önemli bir yol alacağımızı söylemek mümkün. Özellikle enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’nin enerji harcamalarını çok yükselten bir etken bu.


- Türkiye’de 99 depreminden sonra deprem yönetmelikleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle yeni bir yola girildi. Ulaşmamız gereken hedeflere ulaştık mı?


Ulaştık demek mümkün değil. Ama çok büyük bir mesafe katedildi. Biliyorsunuz, 700-800 bin konut üretildi. Yeterli değil elbette. Yapılanları küçümsemeyelim ama eksiklerimiz ve hatalarımız var. O hataları yapmadan daha hızlı ve daha organize olarak gidersek bence Türkiye bu konuda da içinde bulunduğu coğrafyanın parmakla gösterilen bir ülkesi olabilir. Bu coğrafyaya Rusya’yı da katıyorum. Ukrayna’yı, Rusya’yı, Gürcistan’ı ve Bulgaristan’ı da katıyorum. Bir Ortadoğu ülkesi olduğumuz kadar bir Karadeniz, bir Balkan ülkesiyiz de aynı zamanda.


30 bin riskli konut var


- Samsunda riskli bina sayısı nedir? Kentsel dönüşüm projeleriniz?


100 bin konutun tahmin ediyorum 30 bini risklidir. Elimdeki veriler çok somut değil onun için tahmin yürütüyorum.


- Bunlar için ne kadarlık bir zaman öngörüyorsunuz? Bu binaların bir çoğu kentsel dönüşüm alanlarına dahil oldu mu?


Önümüzdeki 7-8 yıl içinde dönüşür diye düşünüyorum. Bizlerin de çok becerili bir aksiyon uygulamamıza da bağlı... Bu iş usta ellerin elinde olursa, vatandaşı da korkutmadan, tırnaklarıyla sahip oldukları bu değerden kopmayacaklarını, dönüşümün lehlerine olacağını anlatan bir dil ve vizyon ortaya konduğunda bu iş hızlanabilir ya da gecikebilir. Bizde öyle mahalleler var ki şu anda insan üzülüyor, açık söyleyeyim utanıyorum ben oralara gittiğimde. Bu insanlar bana ‘Bize ne zaman yaşanabilir mahalleler vereceksiniz?’ dese, onlara cevap veremiyorum. Dördüncü dönemdir bu şehirde belediye başkanıyım, bu dönüşümü şimdiye kadar yapmam lazımdı. Ama bu dönüşüm Türkiye’de yapılacak en zor işlerden bir tanesi. İnsanların tırnaklarıyla elde ettiği, sigara fabrikalarında çalışarak edindiği konutları onların her şeyi. O konut, onların hayatlarının en önemli öğesi. O öğeyi kaybetme korkusu çok büyük. Onun için de buna saygı duyup, onları mağdur etmeyecek bir uygulamayı yapabilecek bir program sonuca götürür.


- Yerinde dönüşümden mi bahsediyoruz yani?


Yerinde dönüşümden bahsediyoruz. Çünkü o insanların evlerini satması, yeni alanlardan ev almaları çok zor. Diğer bir zorluk da elbette yerinde dönüşüm. Hem aynı alana yeni konut yapacaksınız, hem metrekare azaltmayacaksınız, alt yapı yatırımları yapacaksınız, yeşil alanı arttıracaksınız hem de emsal arttırmayacaksınız gerçekten çok zor kaotik bir süreçten bahsediyoruz.


 

Turist denize bakmak istiyor

- Mimarlar Odası’nın Samsun sahiline yapılan Sheraton Oteli ile ilgili bir itirazı var. Bu itirazları nasıl değerlendirirsiniz?


Sheraton Otel’le ilgili yapılan eleştirilerin hepsini büyük bir olgunlukla ve büyük bir saygıyla karşılıyorum. Yalnız Samsun gerçeğini, şehrin gerçeklerini görerek olaya baktığınızda bu olayın o kadar fazla sert dille eleştirilmesinin doğru olmadığını görüyorum. Samsun bir deniz kenti, bir sahil kenti. Turizm ve konaklama tesisleri de sahil kentlerinde özellikle sahilleri tercih ediyor. Samsun’a gelen bir turist de deniz algısıyla bu şehre geliyor. Samsun’da arka planını engellemeyen, deniz kenarında inşa edildiğinde arka plandaki kentsel yerleşimi rahatsız etmeyecek bir lokasyon bulma ihtiyacı duyduğumuzda bulduğumuz tek yer, şu an Sheraton inşaatının olduğu yerdi. Sheraton’ın arka tarafında ‘Kara Samsun Boynu’ dediğimiz bir nokta var. O yamacın üzeri de sit alanı. Tamamen kentsel yerleşimden ayrılmış bir yer. Orada var olan konutlar gecekondu ve zaten yıkılacak. Yamaçtakiler de ruhsatsız binalar. Bu otel başka bir yerde olsaydı binaların önüne geçip panoramayı etkileyecekti. Ama burada otel siluetinin rahatsız ettiği kimse yok. Bunu sahilde Kerim Bey lokasyonuna ya da Atakum’a yerleştirin, mümkün mü? Deniyor ki deniz kenarına yapmak zorunda mısınız? Elbette zorundayız! Burası bir sahil kenti. Bir turist buraya gelip kalacaksa deniz kenarında kalmak ister. Deniz kenarında daha alçak otel yapılamaz mı? Yapılabilir ama arsa bulmakta çok zorluk çekiyorsunuz.


-  Bu bina Samsun için emsal olmaz mı?


Samsun uzun bir süre konaklama sıkıntısı çekti. Samsun’da turizmin gelişmesine engel oldu bu sorun. Kongre turizminin en büyük sıkıntısı konaklama tesislerimizin yetersizliği olarak karşımıza çıktı. Artık Samsun’da bu sıkıntı aşıldı. 3 yıldızlı, 4 yıldızlı oteller geliştiren gruplarımız var. Zaten bunların hiçbiri deniz kenarı ısrarında değiller. Çünkü arka plan kapanacağı için izin verilmeyeceğini biliyorlar.


Cadde AVM’leri yapacak


YUSUF Ziya Yılmaz, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceği projeleri şöyle anlatıyor: “Şehrin içindeki keresteciler, matbaacılar, kunduracılar gibi bazı sanayi tesislerini şehrin dışında çıkarmaya çalışacağız. Bu zaten başladı, devam edecek. Kent merkezini rahatlatmak için bu unsurları şehir dışına taşıyoruz. Belediyemizin karşında Saathane esnafını dediğimiz bakkaliye toptancısını şehrin dışına taşıyoruz. Çiftlik Caddesi’ni cadde mağazaları konseptini uygulayarak trafiğe kapatacağız. Alışveriş merkezlerinin kentsel yaşam üzerindeki baskısını azaltmak, cadde alışverişini canlandırmak için cadde AVM yapacağız. Önce Çiftlik, sonra Mecidiye’yi de bu şekilde cadde AVM şekiline getireceğiz.”


‘Karşı kıyıya geçelim’ önerisi


YUSUF Ziya Yılmaz, Samsun’lu müteahhitlere Rusya’da iş yapmayı önerdiğini belirterek, “Rusya şehirlerindeki konut stokuna, inşaat teknolojosine bakıyoruz. Bizden en az 20 yıl daha gerideler. Bizim inşaat ve altyapı firmaları bu zamanlamayı iyi kullanabilirse orada çok iyi işler yapabilirler. Samsun’daki firmalara da hep onu öneriyorum. Gelin beraber karşıya gidelim ve bir takım öneriler getirelim. Rusya’nın büyük bir pazar olduğunu unutmayalım” diye konuştu.


Şehirlerin şahsiyeti olmalı


KENTSEL dönüşüme yapılan eleştirileri de değerlendiren Başkan Yılmaz, şunları söyledi: “TOKİ’nin ürettiği  konutlara ‘Çok tek tip, şehirlerin kimliğine katkı vermedi’ gibi şeyler söyleniyor ama ilk 7-8 yılda bu hatalar olabilir. Ancak şimdi Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarımızın çizgilerini taşıyan mimarinin yansımaları görülüyor. Türkiye böyle bir kararlılık içinde, bunu yapacağını gösterdi. Dönüşüm yönünde de bir irade kullanıyor. Bu noktada asla ihmal etmememiz gereken bir nokta da artık kimlikli şehirler yapmak. Şehirlerin bir şahsiyeti olmalı. Medeniyetlerin çizgilerini taşımalı ve kendini ifade etmeli.”



Vatan