Eğitim

Zeki Sayın: Emlak Bankası yeniden faaliyete geçmeli!

Tasfiye halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, herkesin bankanın faaliyete geçmesini istediğini söyledi

Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, kamuoyunda bankanın faaliyete geçmesi ve böyle bir durumda da değer bulacağı düşüncesinin hâkim olduğunu belirterek, `Siyasi olan da olmayan da bankanın faaliyete geçirilip satılsa para kazanma ihtimali olduğunu söylüyor' diyor.
 
Yıl, 2001... 1926'da Atatürk'ün talimatı doğrultusunda kurulan Emlak Bankası'nın, tam 75 yıl sonra bankacılık işlemleri yapma ve mevduat toplama yetkisi sona ererek tasfiye sürecine giriyor.
Aradan 9 yıl geçmesine karşın, bugün halen Emlak Bankası'nın tasfiyesi sürüyor. Bankanın adı ise değişmiş... Tasfiye Halindeki Türkiye Emlak Bankası olmuş. Banka bugün, bir taraftan alacaklarını tasfiye etmeye çalışıyor, diğer taraftan ise kısa adı KEY olan, Konut Edindirme Yardımı'nın ödemeleri ile ilgileniyor.
Tasfiye süreci başladığından bu yana da Emlak Bankası, Hazine'ye tam 1 milyar TL ödemiş. Daha açık bir anlatımla; alacaklarının peşine düşen banka, 1 milyar TL tahsil ederek, Hazine'ye göndermiş.
Emlak Bankası'nın toplam alacağı ise 4.5 milyar TL. Bunun 1.5 milyar doları ana para, geri kalan ise yıllar içinde işleyen faiz.
Şimdi diyeceksiniz ki bunları neden anlatıyorsun. Geçenlerde Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın ile ilginç bir sohbet gerçekleştirdik.
Hemen şunu belirteyim... Önümüzdeki dönemde Emlak Bankası, yeniden faaliyete geçerse hiç şaşırmayın. Çünkü şu sıralar, kimi kesimlerce bankanın yeniden faaliyete geçmesi konuşuluyor. İşte, o yüzden Zeki Sayın ile sohbetimiz ilginç diyorum.
Eminim bankanın yeniden faaliyete geçmesine, "bu da nereden çıktı" diyeceksiniz. Zeki Sayın'a sohbetimiz sırasında sorduğum soruları ve karşılığında aldığım cevapları aynen sizlerle paylaşayım da nereden çıktığına siz karar verin.
 
- Emlak Bankası'nın bugünkü durumu nedir?
Banka, tüm menkul ve gayrimenkullerini, Toplu Konut İdaresi'ne (TOKİ) ve Halkbankası ile Ziraat Bankası'na devretmiş. Alacakları ile baş başa bırakılmış durumda. Toplam 120 personelimiz var. Samsun, Ankara, Adana ve İzmir'de de bölge müdürlüklerimiz bulunuyor. Şu anda Emlak Bankası'nın sadece alacaklarından tahsil ettiği para ve gayrimenkulü var. Gayrimenkulleri de her ay muntazam şekilde satışa çıkarıyoruz.
 
- Tasfiye ne zaman bitecek?
Bilemiyorum. Tüm alacakları tahsil edilirse yıllar sürer. Ancak ileride banka hakkında görüş değişikliği olursa, farklı gelişmeler yaşanabilir.
 
- Mesela, ne gibi farklı görüş...
Alacakları ile birlikte satılabilir. Sadece alacakları satılabilir. Veya karar değişmez, tasfiyeye devam edebilir.
 
- Bankanın yeniden faaliyete geçmesi düşünülebilir mi?
Bu tamamen, tasfiyesine karar veren kurulun, tasfiyeyi kaldırması ile ilgili. Bu da bakanlar kurulu kararına bağlı.
 
- Peki, size göre faaliyete geçmeli mi?
Bu, tamamen siyasi anlayışla da alakalı. Daha evvel IMF tarafında, ısrarla devlet bankalarının satılması ve siyasetin bu bankalardan uzak kalması görüşü hâkimdi. Fakat son krizde, diğer devletler tarafından birçok bankanın devletleştirildiği görüldü. Eğer IMF'nin, Türkiye üzerinde görüşü değişmişse, siyasi otoritenin de görüşü farklılaşmışsa bu yönde bir karar verilebilir.
Şu bir gerçek ki Pamukbank ve Türk Ticaret Bankası gibi, bu bankanın da bir ismi var. Dünya üzerinde muhabir bankalar nezdinde de bir ismi var. Bunların tekrar canlı hale gelip, isim haklarının satılıp satılmaması tamamen siyasi karar organına bağlı.
 
- Ama Emlak Bankası'nın gerek ismi gerekse de fonksiyonu, adını saydığınız bankalardan biraz farklı, değil mi?
Emlak Bankası'nın eskiden yapmış olduğu hizmeti bugün TOKİ fazlası ile yaptı. Bu, ne zamana kadar devam eder onu bilemiyorum. Ama Türkiye'de emlak oluşturmasında bir finans kuruluşuna her zaman ihtiyaç var. Nitekim, Tarım Bakanlığı arazi birleştirilmesi ile ilgili olarak, birleştirmede finansı sağlayacak bir kuruma ihtiyaç olduğunu söylüyor.
 
- Bu, Emlak Bankası olabilir mi?
Dediğim gibi bu tamamen, tasfiyeye karar veren organın kararı ile ilgili. Tabii bu arada IMF'nin düşüncesi de önemli. Ülkemiz, IMF ile temas halinde. Bağlar kopmuş değil.
 
- Bugün yeniden faaliyete geçirme kararı alınsa, durum nedir? Kasasında para var mı?
Böyle bir karar alınsa, Emlak Bankası'nın, Hazine'den bir para isteyeceğini zannetmiyorum. Satacağı gayrimenkulleri, kasasındaki parası ile yeterli oluşumu sağlayacak güçtedir.
 
- Ama şubesi yok...
Şubenin açılması genel müdürlük kurulduktan sonra tespit edilecek. Bankanın yüzlerce şube ile çalışmasına gerek yok. Tek şubeyle de çalışabilir, 5 şubeyle de.
 
- Herhalde mevduat toplamada sorun yaşamaz... Güven sorunu da olmaz sanırım...
Bakın, bunu tasvip eden, arzu eden gruplar var. Emlak Bankası'nın tekrardan faaliyete geçmesi ve böyle bir durumda da değer bulacağı düşüncesi hâkim.
 
- Arzu eden gruplar kimler? Mesela hükümet mi?
Hükümet nezdindeki durumu bilmiyorum. Ama halkın bizimle olan temaslarında, yeniden faaliyete geçmesini tasvip edici bir hal görüyoruz.
 
- Hiç siyasi otorite ile bu konuda konuşuldu mu? Ali Babacan ya da Başbakan ile...
Bununla ilgili bir toplantı yapılmadı. Ama siyasi olan da olmayan da bankanın faaliyete geçirilip satılsa para kazanma ihtimali olduğunu söylüyor. Esas olan yetkili ağızdan bunun gündeme getirilip konuşulması. Halkın arzusu var. "Açılsa iyi olur" diyorlar. "Yılların Emlak Bankası neden yok ediliyor?" diyenler var. 
 

1 milyar dolar alacağımız, 120 büyük firmanın üzerinde
Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, bankanın alacaklarıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulunuyor. Tasfiye başladığından beri 1 milyar TL alacak tahsilatı yapıldığını belirten Sayın, şunları söylüyor:
"Daha da 1 milyar dolar ana para alacağımız var. Bunların da aşağı yukarı yüzde 98'i 120 kişinin üzerinde. Zamanında verilmiş ve 15 senedir bu paralar ödenmemiş. Bunları tahsil etmeye çalıyoruz. Geri kalan yüzde 2 gibi alacağımız ise 17 bin kişi ve firmanın üzerinde. İşletme kredisi olsun, yatırım kredisi olsun, bireysel kredi olsun... Alınmış ama ödenmemiş. Bu 120 firmanın da hepsi büyük şirketler. Bugün halen faaliyette olan var. Ama olmayan da var.
Bazıları ile protokol yaptık, onu bile ödemiyorlar. Bizim bu, 1 milyar TL'yi tahsil etmemizdeki en büyük silah, koydurduğumuz yurtdışı çıkış yasağıydı. O yasağı da esprili bir şekilde, `tanışmak için koydurduk' diyorduk. Çünkü, parayı almış, dört sene bankaya hiç uğramamış. Yasağı gören, bize gelmeye başladı. Sonra Anayasa Mahkemesi bu yasağı iptal etti. İptal edince de hiçbir teminatı olmayan kişiler bankaya artık uğramaz oldu. Yasak zamanı taksitlerin ödenmesi için protokol yaptığımız kişiler bile yasak kalktıktan sonra diğer taksitleri getirmediler. Bunların birçoğu da bugün davalık. Teminatı olmadığı için de takip edilemiyor. Kişisel kefaletleri bile yok. Adamlar öylesine kredi almışlar. Şirket göstermişler ama şirketlerin hepsi dandik şirket."
Noyan Doğan/Referans