Sektörel

1. Ege Yapı Zirvesi İzmir'de yapıldı!

1. Ege Yapı Zirvesi, Yeni Asır gazetesi tarafından Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlenendi

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, TOKİ ihalelerinin Kamu İhale Kanunu gereği en düşük teklif sahibine verildiğini belirterek, "Geçin devletin yerine, karar sizde, işi de iyi biliyorsunuz. En uygun teklifi vermek bir kriter. Bunun dışında bir kriter oluşturmak zor. Yoksa suiistimallere açık hale geliyor. Benim kanaatim de doğrusu en düşük teklifi verene vermek ama en etkin denetimin yapılmasını sağlamak" dedi.

Bakan Demir, Yeni Asır gazetesi tarafından Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlenen "1. Ege Yapı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, büyük bir varlık ve yokluk mücadelesinin ardından Cumhuriyetin ilk yıllarında bakanlığın bir bakan, bir müsteşar, bir bürokrat ve bir memurla çalışmaya başladığını söyledi.

Günümüzde bakanlığın asli görevine gelmede biraz gecikmeli de olsa yol aldığını ifade eden Bakan Demir, Türkiye'de 2010'lu yıllara gelindiğinde bayındırlık ve iskan hizmetlerinde yatırımcı bakanlıktan, işletmeci bakanlık düzeyine gelindiğini vurguladı. Bakan Demir, Türkiye'de kaçak, güvensiz, sağlıksız yapıların, çarpık kentleşme ve sağlıksız kırsal yapılaşmanın en büyük sorunlardan biri olduğunu belirterek, "Dünyada müteahhitlik hizmetlerinde Çin'den sonra ikinci sıradayız. Havaalanları, enerji yatırımları gibi çok nitelikli projelerde yer alıyoruz. Yani, tasarım ve planlamanın çok iyi işlemediği ama dünyada çok nitelikli projeleri de hayata geçiren bir Türkiye. Böyle bir harmoni var" dedi.

Geçmişteki aksaklıkları giderme konusunda gayret gösterdiklerini dile getiren Bakan Demir, bu konuda sektörün her kesiminin önerilerine açık olduklarını söyledi.

Bakan Demir, bakanlık tarafından hazırlanan ve 1 Ocak 2012'den geçerli olacak yeni bir düzenlemeyle sektörün kayıt altına alınacağını, düzenlemeyle bir müteahhidin ruhsata aykırı yapı inşa etmesi durumunda o aykırılığı giderene kadar bir daha Türkiye sınırları içinde yeni bir yapı inşa edip ruhsat alamayacağını, ruhsatlı binalarda kaçak kısımlar inşa edilmesi konusunun gündemden çıkarılacağını, müteahhitlerin SGK'ya ödeme yükümlülüklerinin yerine getirmelerinin sağlanacağını, vatandaşın belediyeden ruhsat almak için belediyede vakit kaybetmesinin önüne geçileceğini anlattı.

Toplantıda kaçak yapılaşmadan bahsedildiğini, kaçak yapıyı özendirici bir mevzuat ya da düzenlemenin bulunmadığını, bu sorunun yetkililerin gereğini yapamamasından dolayı yaşandığını belirten Bakan Demir, yerel yönetimlerin bu tür yapılaşmalardan haberdar olmamasının söz konusu olamayacağını, problemlerin çok büyük bölümünün gerekli müeyyidelerin uygulanmamasından ya da buradaki aksaklıklardan kaynaklandığını söyledi.

Bakan Demir, Türkiye'de belediye meclislerinin kararlarının yarısından fazlasını tadilatlar konusunun oluşturduğunu, bu anlayışın terk edilmesi gerektiğini kaydederek, "O planlar ilk yapılırken gerekli ve yeterli çalışma olmaksızın yapılmış olup, revizyon ihtiyacı doğuyorsa bu çok vahim bir şey. Bu durumda kent sağlıklı kararlarla oluşturulmuyor demektir. Çok özel durumlarda ancak revizyon hayata geçirilmeli" dedi.

-KENT BÜTÜNLÜĞÜ-
Bakan Demir, kurumların plan yetkilerinin merkezde yerel yönetimler ile koordineli olarak, kent bütünlüğü içinde, derli toplu hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti.

Kendisinden önce konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun TOKİ ve Özelleştirme İdaresi ile ilgili plan yetkisine dair sözlerini hatırlatan Bakan Demir, bu iki kurumun plan yetkisinin olduğunu, ancak bunların tamamının belediye meclislerinden geçirilerek uygulandığını ifade etti.

Bakanlığın da kamu arazilerine ilişkin plan yetkisinin bulunduğunu, Aziz Kocaoğlu'nun bunun özel kişiler lehine kullanıldığını söylediğini hatırlatan Bakan Demir, "İhtimal vermiyorum, umarım olmamıştır. Gerekli talimatı vererek araştırılmasını sağlayacağım" diye konuştu.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığının bütün sürecin sağlıklı işlemesini sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan Bakan Demir, mimar-mühendisliğin de bunun bir parçası olduğunu, mimar-mühendislerin odaya kayıt yaptırmalarıyla o mesleği icra ettiklerinin anlaşıldığını, gerekli özelliklere sahip olup olmadıklarının
başka bir tespit mercinin bulunmadığını, sorunun giderilmesi için meslek yasasının çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

-KENTSEL DÖNÜŞÜM-
Bakan Demir, kentsel dönüşümün boş alana plan yapmaktan daha zor bir süreç olduğunu, bunu yapabilecek belediyelerin olduğu gibi yapamayacak belediyelerin de bulunduğunu kaydetti.

Toplantıda sığınak konusunun gündeme geldiğini, inşa edilen sığınakların bu amaçla kullanılmadığını bildiklerini belirten Bakan Demir, bu konuda bir çalışma yürüttüklerini, ancak konunun sadece kendi bakanlığının konusu olmadığını söyledi.

Bakan Demir, İmar Kanununda yapılacak yeni düzenlemeyle "düzenleme ortaklık yapısı"nın (DOP) yüzde 50'ye çıkarılmasının sağlanacağını söyledi.

Otoparklara ilişkin uygulamanın çok yanlış yerlere sevk olduğunu, bazı belediyelerin paraları alıp otopark yapmadığını, altyapı konusunda da zaman zaman benzer uygulamaların yaşandığını anlatan Bakan Demir, "Sığınak ve otopark meselesini sağlıklı şekilde çözmek lazım" dedi.

Bakan Demir, katılımcılardan gelen bir soru üzerine, yapı denetiminin 19 ilde uygulandığını, yaygınlaştırılmasını ve etkin biçimde yapılmasını planladıklarını, bu konuda çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Bir başka katılımcının, TOKİ'nin en düşük teklif sahibine ihale vermesi konusundaki sorusu üzerine, şu karşılığı verdi: "Kamu İhale Kanunu uygulamasına göre en düşük teklifi verene veriliyor. Elbise almak için bile fiyatını, rengini, biçimini inceliyoruz. Mimar mühendis arkadaşlarımız, kendi inşaatlarını yaptırırken bile bir sürü sıkıntı yaşıyor. Geçin devletin yerine, karar sizde, işi de iyi biliyorsunuz. En uygun teklifi vermek bir kriter. Bunun dışında bir kriter oluşturmak zor. Yoksa suiistimallere açık hale geliyor. Benim kanaatim de doğrusu en düşük teklifi verene vermek, ama en etkin denetimin yapılmasını sağlamaktır."

Bakan Demir, hükümetin sektörleri rahatlatmak konusunda çok gayret sarf ettiğini, bütün sektörlerde KDV oranının yüzde 8'e inmeden inşaat sektörünün yüzde 8'i talep etmemesi gerektiğini, aksi durumunda ekonomide çok büyük payı olan bu sektörde KDV'nin düşmesi halinde başka gelirlere ihtiyacın ortaya çıkacağını dile getirdi.
AA

--

"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valiliğinin, Belediye Meclis kararlarına ilişkin 160 civarında dava açtığını belirterek, "İstanbul'daki dava sayısı 3, Ankara'da 2. Başka yerlerdeyse hiç açılmamış. Bunun (Bayındırlık ve İskan Bakanı tarafından) denetlenmesini arz ediyorum" dedi.

Kocaoğlu, "1. Ege Yapı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, planlamada yetki karmaşası bulunduğunu, özellikle büyük kentlerde imar planlamasının mutlaka Bayındırlık ve İskan Bakanlığının otoritesi artırılarak üstlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Özelleştirme İdaresindeki kadroların plan yapmayı bilmediğini, TOKİ'nin de plan yetkisi bulunmasına rağmen yapmadığını dile getiren Kocaoğlu, Özelleştirme İdaresinin paraya, TOKİ'nin yaptığı konuta baktığını, bu konudaki bilgi birikiminin en fazla bakanlıkta olduğunu ifade etti.

Kocaoğlu, 3194 sayılı yasada 9. maddenin kamu yararı ve acil durumlarda kullanılması gereken yetkileri belirlediğini, ancak bu yetkinin kaçak yapı inşa etmek için kullanıldığını, Kemalpaşa ilçesinin Ören beldesinde böyle bir olay yaşandığını, Bakan Demir'in konuyu incelemesini istediklerini söyledi.

Belediye Meclis kararlarına ilişkin İzmir Valiliğinin 160 civarında dava açtığını, İstanbul'daki dava sayısının 3, Ankara'da 2 olduğunu anlatan Kocaoğlu, "Başka yerlerdeyse hiç açılmamış. Bunun şahsınız (Bayındırlık ve İskan Bakanı) tarafından denetlenmesini arz ediyorum" dedi.

İzmir Valisi Cahit Kıraç ise 2005 yılından bu yana 7121 belediye meclisi kararının incelenmek üzere valiliğe intikal ettiğini, teknik konularda karar geldiğinde komisyona gittiğini, gerekli incelemelerin ardından bir rapor hazırlandığını, buna göre de işlem yapıldığını anlattı.

Son dönemdeki meclis kararlarının incelemesine ilişkin itirazların fazlalaşması sonucu, komisyonda bulunan teknik elemanları çeşitlendirdiğini dile getiren Vali Kıraç, hukuk devletinin en önemli özelliklerinden birinin her türlü işlemin yargı denetimine tabi tutulması olduğunu kaydetti. Vali Kıraç, "Benim verdiğim kararların yargıya açık olması da çok doğal. Büyükşehir Belediye Başkanımız ile her zaman diyaloğumuz iyidir. Bunu fazla bir sorun olarak görmüyorum" dedi.

Kıraç, 165 kararın yargıya taşındığını, 33'ünün altında kendi imzasının bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Yani yılda ortalama 10 konuyu yargıya taşımışız. İzmir Valiliği olarak asli işimiz devleti çalıştırmak. Ama açıkça hukuk kurallarının ihlali durumunda da müdahale etmememiz mümkün değil. Valiliğimizin çalışmalarına vatandaşa hizmeti durdurucu bir gözle bakılması insanlık suçudur. Başkan da ifade etti zaten. Büyükşehir Belediye Başkanımız rahat olsun, görevini sağlıklı şekilde yürütsün. Aldığı kararları hayata geçirmek konusunda biz de yardımcı oluruz. Ama karar aşamasında teknik heyetimizle oturup konuşsunlar, her şey daha rahat olur."

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, fabrikaların altına inşa edilmesi zorunlu olan sığınakların amacına uygun kullanılmadığını, bunun sanayicilere fazladan yük oluşturduğunu, bu konuda Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'den "müjde" beklediklerini söyledi.

AKG Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Akgerman ise inşaat sektöründe toparlanmanın 2010 yılının son çeyreğinde olmasını beklediklerini bildirdi.
AA

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

İzmir Belediye Başkanı'ndan Ankara ve İstanbul için uyarı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 1. Ege Yapı Zirvesi'ndeki açıklamalarıyla Ankara ve İstanbul valiliklerine göndermede bulundu.

İzmir Valiliği'nin, Belediye Meclis kararlarına ilişkin 160 civarında dava açtığını vurgulayan Kocaoğlu, "İstanbul'daki dava sayısı 3, Ankara'da 2. Başka yerlerdeyse hiç açılmamış. Bunun Bayındırlık ve İskan Bakanı tarafından denetlenmesini arz ediyorum" dedi.

Ayrıca, planlamada yetki karmaşası olduğunu savunan Aziz Süleyman Varlıbaş Kocaoğlu, özellikle büyük kentlerde imar planlamasının mutlaka Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın otoritesinin artırılarak üstlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Özelleştirme İdaresindeki kadroların plan yapmayı bilmediğini de öne süren Kocaoğlu, "TOKİ'nin plan yapma yetkisi var ama yapmıyor.  Özelleştirme İdaresi paraya, TOKİ de yaptığı konuta bakıyor. Bu konudaki en büyük bilgi birikimi bakanlıkta" dedi.
Tebernüş Kireçci