Sektörel

1999'dan önceki binaların balkonları adeta bir saatli bomba!

1999 depremi öncesi yapılan binaların balkonlarının saatli bir bomba gibi olduğu gündeme geldi. Peki balkonlar güvenli mi? Nasıl yapılan balkonlar güvenli oluyor? İşte ayrıntılar...

Son zamanlarda binalarda balkon çökmeleri arttı. Peş peşe yaşanan balkon çökmelerinin ardından 'Balkonlar ne kadar güvenli?' sorusu yeniden gündem oldu. 

Geçtiğimiz günlerde, İstanbul Kağıthane'de, 3 katlı bir binanın balkonunun çökmesi sonucu balkondan düşen molozlar sokağa yayıldı ve bariyer çekilen sokak hem yaya hem araçlara kapatıldı. Ayrıca, Ataşehir'de de üç katlı binadaki bir evin balkonu çöktü. Çökme sırasında kaldırımda kimsenin olmaması faciaya engel oldu. Bu iki haber 2024'te yaşanan onlarca olaydan sadece ikisi. 

ESKİ YAPI STOKU BALKON ÇÖKMESİNİ ETKİLİYOR

Yeni Akit'ten Serdar Kılıç'ın haberine göre; eski yapılar konusunda sorunların yaşandığı İstanbul ve Türkiye'de balkonlar tehlike arz etmeye başladı. Bina yapılırken inşa edilen ancak bina iskeletine yeterli demirle bağlanmamış olan, dış etkenlerden etkilenen balkonlarda bir bir çökmeler yaşanmaya başladı. 

Yönetmelikte, balkon; tüm katlarda çıkma koşullarını taşımak kaydıyla, bina cephe hattı dışında veya içinde, en az bir dış cephesi açık, bağlı oldukları oda veya mutfak piyesinin kullanımını tamamlayan ve bu mekândan bölme elemanları ile ayrılmış, üstü açık veya kapalı alanlar şeklinde belirtiliyor. 

Fakat ülkemizdeki eski yapı stoku sebebiyle balkonlarda çökmeler yaşanıyor. 

BALKONLAR NEDEN ÇÖKÜYOR? KÜÇÜK BALKONLAR DA ÇÖKER Mİ? 

Balkonların asıl çökme sebepleri ise mühendislik hizmeti alınmamış olmasından ortaya çıkıyor. Balkon ile mutfağı birleştirme uygulaması Türkiye’de çok sık yapılan bir uygulama şeklinde tanımlanıyor. Balkonlar genelde 1-1,30 metre genişliğinde inşa edildiğinde fazla risk taşımıyor. Ancak, 1,5 ila 0-2 metre genişliğine çıkarıldığında, balkonun altında taşıyıcı bir güç olmaması sebebiyle depremlerde de en zayıf nokta balkon oluyor. Zaten depremlerde de  ilk önce merpen ve balkonlar yıkılıyor.

Bu nedenlerle yeni binalarda balkonlar daha küçük tasarlanıyor. Balkonun küçük olmasından memnun olmayanlar aslında mühendislik hizmeti almış binalarda hem kendilerinin hem başka vatandaşların güvenliğini sağlıyor. 

SONRADAN YAPILAN BALKONLAR 

Ruhsat ve projesinde yer almayan bir balkonun sonradan yapılması için iki koşulun bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Bunlardan ilki; balkon yapılmasına belediye/imar mevzuatının izin veriyor olması gerekiyor. Bir başka ifadeyle, yapılacak tadilat projesinin belediyece kabul edilmesi gerekir. Fakat vatandaş herhangi bir değişiklikte belediye ile temas kurmuyor. 

Bina yapım aşamasından sonra yapılan balkonların birçoğunun kaderi, çökmek oluyor. 

YENİ İMAR YÖNETMELİĞİNDE BALKONLAR İLE İLGİLİ NE VAR? 

1 Ekim 2017 tarihi itibari ile yürürlüğe alınan Yeni İmar Yönetmeliği çerçevesinde binalarda balkonlar, açık ve kapalı çıkma mesafeleri yeniden düzenlendi. Yönetmeliğe göre; Binalarda taban alanı haricinde kendi bahçe hudutları dışına taşmamak şartı ile binanın her cephesinde açık ve kapalı çıkma yapılabiliyor. 

Parsellerin yol cephelerinde parsel sınırları içerisinde kalınması şartıyla yapı yaklaşma sınırından itibaren en fazla 1.50 metre taşacak şekilde, Arka ve yan bahçe mesafelerine, parsel sınırlarına 3.00 metreden fazla yaklaşmamak kaydı ile 1.50 metre taşacak şekilde balkon inşa edilebiliyor.

Fakat son 6 Şubat depremlerinin ardından uzmanlar bina çıkmaları konusunda 2017 yönetmeliği ile ters düşüyor. Genel düşünceye göre balkon ve çıkmalar bina sistematiğini bozuyor. Yani son dönemde yönetmelik ile pratikte inşaat mühendisleri çelişkiye düşmüş durumda. Yetkililerin ise bu konuda mutabık kalması için bir defa daha masaya oturması gerekiyor. 

Konut kredisi taksitleri uçtu: 3 milyon liralık konutun maliyeti 9,5 milyon liraya yaklaştı!

En yüksek temettü veren ve yabancı yatırımcıda zirveye oynayan 10 hisse

Ankara'da yapılan simit zammı iptal edildi