23 / 11 / 2024

2008'de gayrimenkul sektöründe ne olacak?

2008'de gayrimenkul sektöründe ne olacak?

2007 gayrimenkul sektörü için oldukça hareketli geçen bir yıl oldu. Hem sektörün hem de uygun koşullarla ev sahibi olmak isteyenlerin bir umutla beklediği mortgage yasalaştı. Ancak Türkiye'de, diğer ülkelerdeki gibi gelişmiş bir mortgage piyasası yok. Kon




Öte yandan 2007 yılında konut ve bankacılık sektöründe hareketlilik başladı. Aynı zamanda gayrimenkulde büyük satışların yapıldığı, rekor fiyatların oluştuğu bir yıl oldu. Ancak Amerika'daki yüksek riskli mortgage krizinden kaynaklanan dalgalanmanın etkisiyle her ne kadar ülkemizde yüksek riskli mortagage piyasası olmasa da gayrimenkul piyasasında durgunluk yaşanmış oldu. Özellikle beklenildiği kadar hızlı bir düşüş göstermeyen mortgage faizleri, konut sektöründe hem yeni, hem de ikinci el konut piyasasında genel bir arz- talep durgunluğu yaşattı. Bunun yanısıra yurtdışı borsalarında yaşanan kayıplar, mortgage kredilerinde, Çin,ABD ve İngiltere'de yaşanan sıkıntıların yansıması olarak kabul edilebilir. Yabancı yatırımcıların artan dolar talebiyle birlikte, Türk Lirası'nda büyük kayıplar görülmüştür. Artık yabancı yatırımlar doğrudan yatırım olarak ülkemize gelmekte ve dolayısıyla ekonomiye etkisi sınırlı kalmaktadır. Ancak piyasalarda yaşanan mortgage krizi nedeniyle yatırımların Türkiye' ye kayacağını, gayrimenkul sektöründe fiyatların hızla yükselmemesi durumunda Türkiye'nin 2008'de geçen yıla göre 2 katı doğrudan yabancı sermaye çekeceğini söyleyebiliriz.

Mortgage sistemi ile birlikte yapı sektörünün hacmi büyüdü. Ruhsatlı, iskanlı, depreme dayanıklı, kısacası nitelikli konutlara yönelik olması, bu tip konutlara olan talebi artırdı ve artırmaya devam etmekte. Konutların standardı yükselmiş durumda. Öte yandan bankalar, 2007'de yeni ve değişik ihtiyaçlara cevap verebilecek mortgage kredisi paketleri oluşturdular ve oluşturmaya devam ediyorlar.

Yeni yılda faizlerin düşeceğine yönelik beklentileri ve mortgage sisteminin tam olarak hayata geçirilmesiyle sektörün büyüme trendine gireceğini ve yeni projelere de hız verileceğini söylemek mümkün.

Sonuç olarak, İnşaat sektörü yıllık %15-20 oranında büyüme ile ülkenin ve ekonominin parlayan yıldızı olmaya, ülkemizdeki işsizliğinin çözümüne önemli katkılar sağlamaya devam edecektir kanısındayım.Tüm bunların ışığında Türkiye' de yapılması gerekenlerin başında, kişinin gelirini gözönünde bulundurarak ödeyebileceği miktarda kredi kullanması, tercihini sektörde güvenirliliği ispatlanmış, referansı iyi inşaat şirketlerinden kullanması, kısacası iyi düşünüp doğru karar alması gelmektedir. ABD'deki krizden Avrupa'nın da olumsuz etkilendiğini belirtirsek, bu süreçte bizim ekonomimiz de dalgalı bir seyir izleecektir. Bu yıl büyüme rakamının biraz hadefin altında kalacağını düşünüyoruz ve politikada daha dikkatli olursak; hem tasarruflar için hem de fonlar için Türkiye güvenilir bir ülke olacaktır.

İyi haftalar dilerim.

Barış Yılmazkaya


Geri Dön