2013 yılının ilk 9 ayında 860 bin konutun satışı için imza atıldı!

Rakamlar yalan söylemiyor. Hele hele liste Tapu Genel Müdürlüğü’nden yansıyorsa.

2013 yılının ilk 9 ayında 860 bin konutun satışı için imza atıldı. Bu sayının yeni yıla girerken 1 milyona ulaşması bekleniyordu. Sonuçta 2013 yılı inşaatçılar cephesinde bereketli, alıcılar cephesinde ise hareketli geçti. Tabi ki satışı yapılan tüm gayrimenkullerin sıfır ya da ikinci el olduğunu söylemek mümkün değil. 20 milyon konut stokunun bulunduğu ülkemizde, insanların konut ihtiyacı kadar inşaat sektörünün de hızlı büyümeye ihtiyacı var.

Yine rakamlara dönecek olursak; yılın ilk yarısında 6.6 oranında büyüyen inşaat sektörü, üçüncü çeyrekte bu oranı 8.7 ‘ye çıkarmış. Bu gelişmeyi geçmiş yıllara göre bir başarı olarak görsek de, ‘‘iyi ama yola devam” dememiz gerekiyor. Maliyetlerin günden güne arttığı inşaatın büyümesi için sadece arsaya, girişimciye , binaya ve pazarlamaya ihtiyaç yok. Asıl ihtiyaç olunan şey GÜVEN değerli dostlar. İşte son haftalarda yaşanılanlar güven faktörünün ne denli önemli olduğunu ortaya koydu. Adli mercilerin gündeminde olan konuyla ilgili söylenebilecek çok şey olabilir. Burada adını zikretmeden geçemeyeceğim. Sektörün önde gelen isimlerinden İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan‘ın dün gazetelere verdiği ilân nerede olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor. 

”HEPİMİZ TÜRKİYE KAYIĞININ İÇİNDEYİZ” diyen İnan ülkemizin imajını bozacak, düşmanları güldürecek tüm olaylardan uzak durulması tavsiyesinde bulunuyor. Hayatımız rakamlara endeksli yürüdüğüne göre İnan’ın söz ettiği ”İstikrar yok ise ne kadar sıfırınız olduğunun kıymeti, harbiyesi yok…Fincancı katırlarını kapımıza bağlamış düşmanı tanımalı ve bilmeliyiz… Hep beraber uyanalım, uyaralım.”

Benzer uyarıları diğer duyarlı işadamlarımız da yapıyor. Bugüne kadar sektörün ayakta kalması için yapılan mücadele meyvesini vermeye başlarken bu mesajların yerini bulması gerekiyor.

Eğer 2014 yılında da en az 1 milyon tapu işleminin yapılmasını istiyorsak güveni tesis edip korumamız için ağzımızdan çıkacak söze, kalemimizden yansıyacak kelimelere dikkat etmeliyiz. Burada bir dönemin en popüler bürokratı iken Türkiye’nin kentsel dönüşüm sürecine attığı imzalarla yön veren dünün Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar‘ın ‘Benden sonrası tufan’ şeklindeki tavrını hayretler içinde izlediğimi belirtmek istiyorum. Geride eserim diye bileceği milyonlarca yuvada oturanların duası yerine, 5-10 cümlelik haykırışının zihinlere kazınmasına acaba neden fırsat verdi? Başbakan Erdoğan’ın elinin sağlığının bu şekilde verilmesinin takdirini vatandaşa bırakıyoruz…Bu vesileyle yeni Çevre ve Şehircilik Bakanımız İdris Güllüce ile ekibine de başarılar diliyorum.

2014′e girerken önce herkesin morale ve güvene ihtiyacı var. Bu yılın geçmiş yıllardan daha iyi olması bizlerin elinde. Sayın Güllüce’nin, sektörü ayakta tutan dinamikleri göz ardı etmeden adımlar atmasını temenni ediyorum. İnşaatçıların Ankara’ya net ve aynı tonda mesaj vermesi de ayrı bir önem taşıyor. Vazoyu kırmadan, içindeki gülü soldurmadan kıştan bahara kavuşmak için kriz olarak algılanan bugünlerin hızlı geçmesi dileğiyle, mutlu ve huzurlu yıllar…

Mehmet Canıtatlı/Yeni Akit