2B mağdurlarının gözü Meclis'te
2B kapsamındaki arazilerdeki sorunu çözecek yasa ile ilgili, CHP milletvekillerinin bazı maddelerin iptali yönündeki başvurusu, mağdurları zor bir dönemece soktu
2B kapsamındaki arazilerdeki sorunu çözecek yasa ile ilgili, CHP milletvekillerinin bazı maddelerin iptali yönündeki başvurusu, mağdurların hak arama yolundaki çabalarını zor bir dönemece soktu. İtirazlar, TBMM gündemine alındı.
CHP TBMM Grubu adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, 5841 sayılı yasanın bazı maddelerinin iptali amacıyla yürütmeyi durdurma talepli olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, başvuruları yürütmeyi durdurma talepli olmaları nedeniyle 08 Mayıs 2009 tarihi için toplantı gündemine aldı.
2B Arazi Danışmanlığı Firması temsilcisi Cihangir Dönmez, yasa teklifinde bir CHP milletvekilinin imzası olmasına rağmen yine CHP'li milletvekilleri tarafından iptal başvurusu yapılmasının manidar olduğunu belirterek, "İptal başvuruları için yerel seçimlerin bitmesinin beklenmesi ve 5841 sayılı yasa teklifinde CHP Antalya milletvekili Osman Kaptan imzasının olmasına rağmen CHP, bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Olası bir yürütmeyi durdurma kararına karşı, 2B arazi Danışmanlığı olarak bize başvuran 2B arazi mağdurları adına ilgili kurumlara yasal başvuruları yaptık. Yürütmeyi durdurma kararı verilmesi halinde bu başvurular kazanılmış hak sağlayacaktır," dedi.
2B Arazi Nedir?
2B olarak isimlendirilen araziler, 6831 sayılı Orman Yasası'nın 2. maddesinin b bendinde konu edildiği için, kısaca "2B" olarak adlandırılıyor. Bu madde orman vasfını kaybeden arazilerle ilgili bir maddedir. Aslen 2B arazilerin büyük çoğunluğu orman vasfını yitirmiş değil, evveliyatında hiç orman olmamış arazilerdir.
1937 yılında çıkan 3116 sayılı Türkiye'nin ilk Orman Yasası, vatandaşlara orman içinde tapu hakkı tanırken, 1945 yılında çıkan 4775 sayılı yasa ile tüm ormanlar devletleştirilmiştir. 1937 yılında çıkan 3116 sayılı Orman Yasasının Kadastro uygulama aşamasında vatandaşın tapulu tapusuz kadim ziraat arazileri teknik imkansızlıklar ve hatalı uygulamalarla orman sınırları içine alınmıştır. Ancak daha sonra yapılan orman dışına çıkartma çalışmaları ile bu araziler Orman dışına ancak hak sahibi adına değil Hazine adına çıkarılmış, hak sahipleri işe şagil olarak tanımlanmıştır. Böylelikle tapulu tapusuz hak sahibi olan binlerce kişi kendi kadim ziraat arazilerinde tapularını ve haklarını kaybetmişler, işgalci olarak nitelenmişler, büyük kısmında da ecrimisil olarak tabir edilen haksız kullanma bedeli ödemişler ve ödemektedirler. (Arkitera)