313 milyon dolarlık çelik boru ihracatı tehlikede!
Türk çelik sektörü, zor günler geçiriyor Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Ticaret Komisyonu Türkiye’nin de bulunduğu dokuz ülkeye yönelik olarak antidamping ve telafi edici vergi soruşturması başlattı.
Dünya emtia fiyatlarındaki düşüşle ihracatında gerilime yaşayan Türk çelik sektörü, çelik boruda ikinci büyük pazarı olan ABD’de de antidamping soruşturması nedeniyle zor günler geçiriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin çelik boru ihracatı ile ilgili soruşturma başlattığı diğer ülkeler; Hindistan, Güney Kore, Filipinler, Suudi Arabistan, Tayland, Tayvan, Ukrayna ve Vietnam. Çelik İhracatçıları Birliği; ABD’nin çelik boru ihracatı konusunda başlattığı antidamping soruşturması ile ilgili mücadelesini Ekonomi Bakanlığı ile koordineli olarak sürdürüyor.
Türk çelik sektörü, çelik boru ihracatında önemli pazarlarından biri konumundaki ABD’de zor günler yaşıyor. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Ticaret Komisyonu (ITC) aralarında Türkiye’nin de bulunduğu dokuz ülkeye yönelik olarak antidamping ve telafi edici vergi soruşturması başlattı. Türkiye ile birlikte soruşturma başlatılan Hindistan, Güney Kore, Filipinler, Suudi Arabistan, Tayland, Tayvan, Ukrayna ve Vietnam ile ilgili ön kararın 23 Ağustos 2013 tarihinde açıklanması bekleniyor.
Türk çelik sektörünün önemli ihracat pazarları arasında yer alan ABD’ye çelik boru ürün grubunda 2012 yılında 337 bin ton ve 313 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Toplam 1,9 milyon ton ve 1,77 milyar dolar çelik boru ihracatı içinde ABD yaklaşık yüzde 18’lik bir paya sahip. Ocak-Temmuz 2013 döneminde ABD’ye gerçekleştirdiğimiz çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine oranla değer bazında yüzde 34,8 gerileme ile 120 milyon 367 bin dolar ve miktar bazında yüzde 28,2 azalarak 140 bin ton olarak gerçekleşti. Sektörün ihracatındaki gerilemede en önemli sebep dünya emtia fiyatlarındaki düşüş olmasına rağmen ABD’li ithalatçı firmaların farklı ülkelere yönelmeleri de etkili oldu.
Antidamping soruşturmasının Türk çelik borularının ABD’de normal fiyatın altında satıldığı iddiaları ile açıldığını belirten Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Amerika Birleşik Devletleri hem kapitalist bir ülke hem de serbest piyasa ekonomisinin liderliğini yapıyor. Kendi piyasasını koruma açısından da aynı liderliğe sahip. Türkiye’nin de içinde bulunduğu dokuz ülkeye damping soruşturması açan ABD’nin; Türkiye’den daha fazla ihracat yapan Kanada, Avusturya, Japonya, Almanya ve Meksika’ya neden soruşturma açmadığını merak ediyoruz. Bu detayı düşündüğümüzde soruşturmanın tamamıyla politik sebeplerden kaynaklandığına ve sonucunun da lehimize olacağına inanıyorum” dedi.
Namık Ekinci; “Soruşturma açılmadan önce bu konuda duyumlar aldık ve bu soruşturmayı önleyebilmek amacıyla 16-26 Haziran 2013 tarihlerinde Ekonomi Bakanlığı ile birlikte Çelik İhracatçıları Birliği olarak ABD’ye bir heyet düzenledik. Ön soruşturmanın kapanması için yaptığımız görüşmelere rağmen maalesef antidamping davası açıldı. ABD bizim için çok önemli bir ihracat pazarı, ancak en çok soruşturma ile karşılaştığımız ülkeler arasında ABD yer alıyor. Soruşturma ve davalar ABD’ye ihracat yapan firmalar nezdinde yapılıyor, biz Çelik İhracatçıları Birliği olarak bu davaları devralıyoruz ve sonuçlandırıyoruz. Bugüne kadar açılan tüm davaları kazandık. Ancak dava sürecinde firmalarımız kayıplar yaşıyor ve bunun önüne geçmek mümkün değil. Son dava ile ilgili de gerek kamuoyu nezdinde gerekse hukuki olarak mücadelemizi sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini bitirdi.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci’nin görüşlerine katıldığını belirten Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Borusan Mannesmann Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Demircioğlu ise “Türkiye’nin Amerika ithalatı içerisindeki payı ve ihracat fiyatlarına bakıldığında bu dava neticesinde bir damping çıkmayacağı kanaatindeyim. 1987’de açılan standart boru dampingi dosyası 26 senedir halen açık ve her sene yeni bir soruşturma söz konusu. Buna karşılık, ABD’ye en büyük ihracatı gerçekleştiren Güney Kore ile ilgili bir damping tespit edilirse, Türk üreticiler için iyi bir fırsat da doğabilir” dedi.