7. İstanbul Finans Zirvesi’nde Jeopolitik Riskler ve Finans tartışıldı!

7. İstanbul Finans Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, AB üyeliğinin Türkiye için stratejik hedef olduğunu belirtti. Ekonominin büyümeye devam ettiğini ve mali disiplin sayesinde bütçe açığının düştüğüne dikkat çeken Ağbal, mali disiplin uygulamalarının sürdürüleceğini bildirdi. Vatandaşların kamu borçlarında yeniden yapılandırma için başvurmalarının ve ödemelerini yapmalarının önemli olduğunu söyleyen Ağbal, yatırımları arttırmak için teşviklerin dışında yapısal reformlara da hız vereceklerinin altını çizdi. Zirvede ilk kez iş dünyasının karşısına çıkan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan tüm önlemleri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini belirtti.

Hem küresel ekonomi hem de Türkiye risklerle dolu bir dönemden geçerken düzenlenen IFS’16 7. İstanbul Finans Zirvesinde, jeopolitik riskler ve finans konuları ele alındı. Zirvenin ilk gününde açılış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal, Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu ve önümüzdeki günlerde bu anlamda çok önemli adımlar atılacağının anlattı. Zirvede ilk kez iş dünyasının karşısına çıkan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da ekonomi istikrar ve mali disiplin çerçevesinde bugüne kadar sürdürdükleri gibi ekonominin ihtiyacı olan kaynakları yaratacaklarını belirtti. 

Maliye Bakanı Ağbal’dan önemli mesajlar

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal kamuoyunun, Fed'in faiz kararlarına odaklandığına dikkati çekerek, "Fed ne zaman faiz artıracak?' diye bir tartışmanın içinden çıkamıyoruz. 2015'in sonunda bir faiz artırım kararı geldi ama sonrasında global finansal piyasalarda yaşanan belirsizliklerin ardından gerçekten faiz artırımı konusu ciddi bir bulmacaya dönüşmüş durumda. ABD'de çıkan veriler bir faiz artışına işaret ediyor. Global kırılganlıkların devam etmiş olması da bu faiz artışı meselesinin önünde ciddi bir konu" dedi. Ağbal, genel jeopolitik riskler yanında Fed'in faiz artırım süreci, Çin ekonomisinde dengelenme, Brexit'in etkileri, ABD'deki seçimin, gelecek dönemde global ekonomik gelişmeleri etkileyecek faktörler arasında olduğunu anlattı. Hükümetin mükellefler için gerçekleştirdiği borçların yeniden yapılandırılması konusunda dikkat çeken Ağbal, mükelleflerin başvuruda bulunmasını ve ödemeleri zamanında yapmasını istedi.

AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef 

Bakan Ağbal, 15 Temmuz'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin Türkiye'de halkın büyük bir direnci ile kırıldığını, darbenin başarılı olamadığını anımsatarak, hükümetin aldığı tedbirler, iş adamları ve bankaların gösterdiği kararlılık sayesinde piyasalarda yukarı yönlü veya normalleşme yönünde gelişmelerin görüldüğünü kaydetti. Türkiye'nin bir devlet politikası olarak öteden beri izlediği Avrupa Birliğine (AB) tam üye olma hedefinin politik olarak en önemli önceliklerinin arasında bulunduğunu ifade eden Ağbal, şunları aktardı:

"Türkiye AB'ye tam üye olmak istiyor. Özellikle AB üyeliği yolunda darbe girişiminden önceki 6 ayda 2 yeni fasıl açtık. Gümrük Birliği anlaşmasının genişletilmesi kapsamında yapılan görüşmeler var. Önümüzdeki günlerde AB üyeliği noktasında hükümet olarak çok daha kararlı bu meseleye ağırlık veren bir perspektifte çalışmalarımız olacak. Türkiye için AB üyeliği hiçbir şekilde vazgeçilmesi mümkün olmayan stratejik bir hedeftir. Bu üyeliğin gerektirdiği her türlü kararlılık da hükümetimiz tarafından gösterilecektir. Türkiye için ABD stratejik bir politik partnerdir. ABD ile olan güçlü stratejik ilişkilerimiz bugüne kadar nasıl devam ediyorsa, bundan sonra da inşallah artarak devam edecektir."

Ağbal, hükümetin kararlı adımlarıyla Rusya ve İsrail ilişkilerin normalleştiğini aktararak, ilişkilerin normalleşmesinin ekonomik ve siyasal olarak olumlu yönde devam edeceğini söyledi. Türkiye'de 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkan yeni bir atmosferin bulunduğuna işaret eden Bakan Ağbal sözlerine şöyle devam etti:

"Hükümet olarak bizler, muhalefet partileri büyük bir sorumlulukla, büyük bir uzlaşı içeresinde Türkiye'nin demokrasisinin ileriye gitmesi için çaba gösteriyoruz. 15 Temmuz olmaması gereken bir hadiseydi, ancak olmuştur. Türkiye buradan gerekli dersleri çıkartmak suretiyle Türkiye demokrasisini daha ileriye götürme noktasında bunu fırsata dönüştürmeyi bilmiştir. Gerek hükümet gerekse muhalefet partilerinin gösterdiği sağduyulu tavrı takdirle karşılıyoruz. Hep beraber inşallah Türkiye'nin daha ileriye gitmesi noktasında çok güzel çalışmalar yapacağız. İnşallah en yakın zamanda Anayasa değişiklikleri noktasında önemli bir inisiyatif alınacak" 

Türkiye ekonomisi büyümeyi sürdürüyor

Son 3 yılda Türkiye'nin ortalama yüzde 4 büyüdüğünü aktaran Ağbal, Türkiye’nin 2016'nın ilk çeyreğinde yüzde 4,8 büyüme elde ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: 

“Bu büyüme oranlarını gerek Çin ve Hindistan hariç diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırırsanız hemen hemen 2 katı büyüme seviyesini Türkiye'nin yakaladığını görebilirsiniz. Dolayısıyla  Türkiye'nin ortalama global kriz sonrası dönemde büyüme oranlarının gelişmekte olan ülkeler içerisinde olumlu olarak ayrıştığını söyleyebiliriz. İnşallah 2016 yılında da sonra iki çeyreklerde de nispeten biraz hale gelse de büyüme momentumunun devam edeceğini biliyoruz. Son bir yılda Türkiye ekonomisi 800 bin kişiye yeni istihdam sağladı. Global kriz sonrası dönemde 7 milyon 200 bin kişiye istihdam sağladık. Dolayısıyla istihdamla büyüyen ama kendisini de büyüten bir Türkiye ekonomisi görünümü var. Özellikle global kriz sonrası OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında büyük bir istihdam gelişmesi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle de kadınlarda işgücüne katılma oranının artmış olması Türkiye'nin uzun vadeli büyüme perspektifine önemli bir katkı sağlıyor.” 

Denk bütçeye devam

Ekonomik büyüme, dış ticaret ve mali disiplin uygulamaları sayesinde bütçe açığının sürekli azaldığına dikkat çeken Ağbal, şöyle konuştu:

“2002 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 11’e yakın bütçe açığı veren bir görünümü vardı. Bugün Türkiye'de bütçe açığı yüzde 1’ler seviyesinde. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin bugünkü sağlam duruşunun arkasında güçlü bir mali disiplin, güçlü bir bütçe performansı var. İnşallah önümüzdeki dönemde de mali disiplin hedefimizden hiçbir şekilde vazgeçmeden düşük bütçe açığı ile devam edeceğiz.”

Attıkları adımların kamu maliyesindeki harcamalara verimlilik ve etkinlik getirirken diğer taraftan da gelir performansını artırdığını anlatan Ağbal, “Dolayısıyla kamu maliyesinde reform çabalarımız devam edecek. Biz bunlara ikinci nesil reformlar diyoruz. İnşallah şu andaki mali disiplini sürdürmek için reform çabamızı aynı şekilde sürdüreceğiz” dedi.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için çok kapsamlı makro ve mikro reform ve program çalışmaları olduğuna değinen Ağbal, bunların arasında önemli olanlarından birinin de İstanbul Finans Merkezi projesi olduğunu dile getirdi. 

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ilk kez zirvede

TC Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, IFS’16 ‘daki özel oturumunda ilk kez ekonomi kamuoyunun karşısına çıktı. Çetinkaya MB’nın bu süreçteki aksiyonlarını ve ekonominin finans ihtiyaçlarını karşılamak için bundan sonra izleyeceği yolu anlattı. 

Merkez Bankası oturumunda TCMB Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci’nin moderatörlüğünde İslam Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Salah Jelassi, Macaristan Merkez Bankası Genel Müdürü Dâniel Palotai ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başekonomisti Jim Turnbull “Finansal istikrar, emeklilik sistemleri ve tasarruf” başlıklı bir oturumda söz aldılar. Ülkeler bazında tasarruf eğilimlerinin farklılık gösterdiği belirtilen konuşmalarda hem devletin emeklilik sistemlerinin hem de özel emeklilik sistemlerinin daha verimli çalışabilmesi için yeni yatırım araçlarının yaratılmasının önemine değinildi.

Zirvenin ilk günü Frankfurt Main Finance Genel Müdürü Hubertus Vath’ın konuşmasıyla sona erdi. 

Küresel oyuncular zirvede

Zirvenin ilk gününde LBV Varlık Yönetimi Baş ekonomisti ve Başkanı; MRL Corporation CEO’su Cornelia Meyer ile Royal Dutch eski başkan ve eski CEO’su Sir Mark Moody Stuart özel bir oturumda küresel ekonominin içinde bulunduğu durumda finansın önemine değindiler. Krizlerin çözümlere, çözümlerin de finansmana ihtiyacı olduğunu belirten Meyer, küresel anlamda oluşan finans ihtiyacının doğal olarak bir haksız rekabet yaratacağını belirtti. 

Zirvenin Bankacılar ve CEO’lar oturumunda Açıl Sezen’in konuğu olarak Denizbank CEO’su Hakan Ateş, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası Başkanı İhsan Uğur Delikanlı, GAMA Güç sistemleri Genel Müdürü Özgür U. Eroğlu, Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Özdil, Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdür Dr. Fahrettin Yahşi görüşlerini dile getirdiler.

Zirvenin 2. Gününde kimler konuşacak?

Zirvenin 2. gününün açılış konuşmasını Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı RysZard Czarnecki yapacak. Daha sonra HSBC Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Horozoğlu’nun moderatörlüğünde Yatırım Bankacılığı ve Sermaye Piyasaları ele alınacak. Oturumda, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Akgiray, Hazine Müsteşar Yardımcısı Hayrettin Demircan, Turkish Yatırım Genel Müdürü Dr. Berra Doğaner, Kirchhoff ConsultCEO’su Klaus Kirchhoff, Khazanah Yatırımlar Direktörü Zafer Sönmez söz alacaklar. 

LBV Varlık Yönetimi Başkanı ve MRL Corporation CEO’su Cornelia Meyer’in açılışını yapacağı Jeoolitik Riskler oturumunda da çok değerli isimler söz alacak. BGC Partners Türkiye Direktörü Shezad Abedi’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilecek olan Jeopolitik Riskler oturumunda, Goldman Sachs Finansman Direktörü Fatih Aydın, İş Yatırım Sorumlu Müdürü Şant Manukyan, Nexus Operation CEO’su Gintare Narkeviciute, Turkey Macrowiew Consulting Genel Müdürü Serkan Özcan, JCR Eurasia Rating İş Gelitirme Direktörü Nesrin Şirvan yer alacaklar. Eski Başbakan Yardımcısı ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilecek oturumda TBMM’den milletvekilleri Ziya Altunyaldız, Faik Öztrak ve Erhan Usta Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgedeki gelişmeleri tartışacak. Hazine Müsteşarı Osman Çelik’İn moderatörlüğünde gerçekleştirilecek olan oturumda Amstar Global Partners Kıdemli Başkan Yardımcısı Zafer Baysal, Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Turan Erol, Avrupa Yatıırım Bankası Bölüm Başkanı Dr. Hakan Lucius, Haliç Leasing Genel Müdürü Gökçen Karaca Şahin ve AB Uyum Komisyonu Sözcüsü ve Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu söz alacaklar.