8. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı kapılarını açtı!

Türkiye Petrolleri (TP) Genel Müdürü Besim Şişman TP'nin büyük bir dönüşüm içerisinde olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2023 hedefleri çerçevesinde uluslararası milli bir petrol şirketine dönüşmeyi planladıklarını söyledi.

8. Uluslararası Enerji Kongresi'nin, ikinci gününde başkanlığını da yaptığı oturumda konuşan Şişman, dünyada petrol fiyatlarının düşük seyrettiğini ancak bu dönemde gerek teçhizat gerek de arama faaliyetlerine yatırım yapılırsa, bu yatırımların karşılıklarının bir sonraki yüksek petrol fiyatı döneminde fazlasıyla alınabileceğini dile getirdi.

Türkiye'nin petrol ve doğalgaz konusunda zengin olmadığını belirten Şişman, İtalya, Fransa veya İspanya gibi ülkelerin de petrolü olmadığını ancak Eni, Total, Repsol gibi çok büyük şirketlere sahip olduğunu, TP'nin de uluslararası milli (INOC - International national oil company) bir şirkete, 2023 hedefleri çerçevesinde dönüşmesini planladıklarını dile getirdi.

Aynı oturumdaki konuşmacılardan TP Üretim Dairesi Başkanı Ali Tirek ise TP olarak kazandıkları her doların yüzde 10'unu hasılat payı olarak hazineye devrettiklerini ve bu durumun petrol fiyatlarının düşük seyrettiği şu dönemde kendilerini ciddi olarak sıkıntıya soktuğunu söyledi.

Yeni hükümetten bu konuda bir çalışma beklediklerini belirten Tirek, "kazandığımız ölçüde yatırım yapabiliriz ve bizim sektörümüzde petrol fiyatları birincil derecede belirleyici unsur" diye konuştu.

UG Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Gönülalan da petrol aramadaki yatırımların ve faaliyetlerin 2013'ten itibaren düştüğünü, bu düşüşün ruhsat sayısında da görüldüğünü ve bu tespitin iyi yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Petrol arama ile ilgili sektörde son zamanlarda görülen bazı sorunlara dikkati çeken Gönülalan, "Ruhsat ticareti gibi bir anlayış ortaya çıktı yani artık ruhsat alalım satalım bunun üzerinden bir ticaret yapalım anlayışı başladı. Ayrıca petrol sektörü çırak kalfa usta ilişkisinin çok iyi yapılması gereken bir konu bu geleneğin bozulmadan devam ettirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Kaya gazının Türkiye'deki ve dünyadaki durumu ile ilgili bir sunum yapan Petrol İşleri Genel Müdür Yardımcısı Ömer Koca da artan global enerji talebi, mevcut sahalardaki üretimde görülen düşüş, kolay erişilebilir kaynakların azalması ve aramalarda kullanılan teknolojini gibi nedenlerin kaya gazını ön plana çıkardığını kaydetti.

Türkiye'nin Güneydoğu'da 3 ve Trakya'da 1 kuyuyla petrol ve doğalgaz (kaya gazı ve petrolü) arama faaliyetlerinin yapıldığını belirten Koca, "Bu yöntemlerde kullanılan her bir çatlatma maliyetinin, kuyunun derinliği ve formasyonun özelliğine bağlı olarak 200 bin ila 500 bin Amerikan doları arasında oluyor" ifadelerini kullandı.

Dünyada ve Türkiye'deki kaya gazı miktarları ile ilgili de bilgi veren Koca, "Dünyada şu an 200 trilyon metreküplük üretilebilir kaya gazı miktarı olduğu düşünülüyor. Ülkemizdeki ise 650 milyar metreküplük bir kaya gazı potansiyelimiz bulunmakta. Güneydoğuda açılan 3091 kuyunun 101 inde kaya gazı olma ihtimali var" dedi.

Kaya gazının bazı çevresel risklerinin de olduğunu söyleyen Koca, enerji ihraç eden bazı ülkelerin diğerlerinin daha güçlü hale gelip enerjiye muhtaç durumlarının değişmemesi için kaya gazı aleyhine propaganda yaptıklarını belirterek her projede risk olabileceğini ancak sadece bu propogandalara inanılmaması ve gelecekte daha da önem taşıyacak bu tekniklere yatırım yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

AA