Sektörel

ABD’de FED’in hamlesi Türkiye’de GYO’ları vurdu!

İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti Tuğba Özay, Türkiye'de konut fiyatlarındaki artışta azalan kredi faizlerinin etkisi olduğunu söyledi...

İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti Tuğba Özay, son zamanlarda konut fiyatlarında yaşanan artışa ilişkin açıklamalarda bulundu. Son aylarda Avrupa ve ABD piyasalarında yaşanan çalkantılı hareketlerin yurt içi piyasalara da yansımakta geç kalmadığını ve Amerika Merkez Bankası FED'in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alım programını azaltacağı beklentisiyle yükselen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin, gelişen ülkeler başta olmak üzere, ülke tahvillerinin yükselmesine yol açtığını belirten Özay, Türkiye tahvil faizlerinin yükselmesinin de kredi büyüme hızını ve emlak piyasasındaki yükselişi olumsuz etkilediğini dile getirdi. 


“Tahvil faizleri yüzde 1,5’in altına indi”


“FED'in ABD ekonomisini canlandırmak amacıyla yaptığı tahvil alımları ya da bir diğer ismiyle niceliksel genişlemelerin ardından, 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 1,5'un altına indi. ABD tahvil faizlerindeki düşüş, yatırımcıların gelişen piyasalara yönelmesinde de etkili oldu. Türkiye gösterge tahvil faizi yüzde 4,79'a geriledi. Ancak Mayıs ortasından beri önce gelişen piyasalardan para çıkışı ardından Gezi Parkı olayları nedeniyle yüzde sekiz seviyelerine yükseldi” diye konuşan Özay, Türkiye'de gösterge tahvil faizinde bir değişme olması beklentisinde sadece ABD tahvil faizlerinin değil, enflasyon ve kurun da hesaba katılması gerektiğini sözlerine ekledi. 


Tuğba Özay’ın konuya ilişkin açıklamalarından satır başları şöyle: 


“ABD ekonomisindeki ılımlı toparlanma dengeleri değiştirirken FED Başkanı Bernanke’nin açıklamaları ile  fonlama maliyetlerinin artacağı endişesi ve tahvil faizlerinde meydana gelen yükselişler Türkiye Gösterge Faizinin de yüzde 6,5 civarlarından yüzde 8 seviyelerine çıkmasına sebep oldu. Bu durumun bütün sektörlere yansıması gözlenirken en çok dikkat çeken ise, konut kredi faizlerinin yükselmesi oldu. Yurt dışındaki gelişmeler ve bunların iç piyasalarda yarattığı hareketliliğin ardından konut kredi faizlerinde artışların başladığı görüldü” 


“Konut faizlerinde artış gözleniyor”


“Konut faizlerinde 10 yıllık faiz oranlarından örneklendirmek gerekirse 0.04 ila 0.06 puan arasında değişiklik meydana geldi. Ortalama 0,75’ten 0,83’lere varan artışlar meydana geldi. Bu da 0,04 ila 0,06 puana denk gelmekte ve bu durum kabaca 100.000 TL’lik bir kredi de  120 aylık maliyeti 9360 TL civarında arttıracaktır. Ancak görece olarak bu durumdan daha çok etkilenecek olan firmalar küçük ve orta büyüklükteki GYO firmaları olacaktır” 


“Kredi faizleri ABD’deki gelişmelerden etkilenebilir”


“Önümüzdeki süreçlerde ABD tarafında yaşanacak gelişmeler ve ABD tahvillerinin yükselebileceği beklentisi Türkiye'de de kredi faizlerine yansımaya devam edebilir. Dolayısıyla Türkiye'de lira cinsi tahvil getirilerinde yukarı yönlü baskının devamını bekleyebiliriz. Bu baskının kredilere de yansıması sürpriz olmayacaktır; zaten mevduat faizlerinde yükseliş eğilimi kendini hissettiriyor, bu eğilimin bir miktar gecikmeyle de olsa kredi faizlerine yansımaya devam edebileceğini tahmin edebiliriz. ABD'nin tahvil alımlarını azaltması halinde iç piyasada yansıması yine mevduat ve kredi faizlerinde artış şeklinde olabilir. Bunun doğal etkisi ise konut kredi faiz oranlarında artış, kredi hacminde nispeten daralmayı getirebilir” 


“Hisse senedi bazında bakacak olursak en büyük GYO olan EKGYO, yakın vadede çıkarılmış sermayeyi 2,5 milyar dolardan 3,8 milyar dolara yükselterek  1,3 milyar doları halka arz yöntemiyle elden çıkarmayı ve 2,65 - 3,10 fiyat aralığıyla  yüzde 80’ini kurumsal yabancı firmalara satmayı planlamaktaydı.  Ancak içsel dinamikler sebebiyle ertelendi. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan halka arzlarda özellikle İstanbul’da yapılacak yatırımlar ciddi finansman gerektirmekte. Bu sebeple sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da en büyük imar hareketi olacak kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için inşaat sektörünün güçlendirilmesi gerekir. İnşaat sektörü, Türk ekonomisinin lokomotifidir. İnşaat sektörünün zor duruma düşmesi, bu sektörle doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı olan 300'e yakın sektörü de olumsuz etkileyebileceğinden yatırımcının yeniden konut sektörüne yönlendirilmesi gereklidir”