Adem Yılmaz, Boğaziçi'nde yatırımcılığa soyundu!

Delta Mobilya'nın patronu Adem Yılmaz, Boğaziçi'nde yatırımcılığa soyundu

DELTA Mobilya, ağırlıklı olarak anahtar teslimi ofis, banka, hastane projeleri için üretim yapıyor. Delta bünyesinde 6 şirket var. Grubun yurtiçi ve yurtdışındaki işlerinin büyüklüğü 40 milyon doları buluyor.

Delta Mobilya'nın yönetim merkezi 20 yılı aşkın süredir istanbul Ayazağa'da bulunuyordu. Adem Yılmaz, buradan ayrılmaya karar verince internetten gördüğü bir ilanın peşinden giderek Kuruçeşme'de bir yer satın aldı. 1500'lü yıllarda yapılan bu yer, eskiden eğlence merkezi Laila'nın olduğu binadan başkası değildi. Tarihi kimliğini koruyarak binayı restore eden Yılmaz, burayı dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen tasarımcılarının ürünlerinin sergileneceği bir tasarım merkezi yaptı. Yeni bina Ekim ayında açılacak.

Adem Yılmaz, Boğaziçi'ne bir indi pir indi. Mimar Sinan'ın son eseri tarihi Ortaköy Hamamı'nı da alan Yılmaz, binayı Türk spa'sı yapacak. Yılmaz'ın diğer ses getirecek projesi de yine aynı bölgede. Kuruçeşme Arena'nın yanındaki 9 dönümlük alana bir eğlence merkezi kurmayı planlıyor. Delta Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Adem Yılmaz ile yeni yatırımlarını konuştuk.

Laila'nın eski yerini nasıl satın almıştınız?

Showroom yapacak bir yer ararken internette bu yerin ilanını gördük. Eski hali çok mezbelelikti ama biz cesaret ettik girdik. Anıtlar Kurulu, KUDEP ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü ile ayrı ayrı uğraşarak 2.5 yılda bu noktaya getirdik. Söz konusu yerin 24 hissedarı vardı. Hepsiyle anlaştık ve satın aldık. Boğaz'a 80 metre cephesi bulunan mekanımızın ekim ayında resmi açılışını yapacağız. Binayı, showroom ve ofis olarak kullanacağız. Ancak bu bildiğiniz anlamda bir shovvroom olmayacak. Ünlü tasarımcıların çalışmalarını sergileyeceğiz.

 Buraya insanların alışveriş için gelmelerini istemiyoruz.

Ortaköy Hamamı'nı ne yapmayı planlıyorsunuz?

Turizme atılıyoruz. Biliyorsunuz Ortaköy Hamamı, Mimar Sinan'ın son eseri. Bir Türk SPA'sı yapacağız. En geç önümüzdeki 3 ay içinde açmayı düşünüyoruz. İşletmesini uluslararası bir zincire verebiliriz. Alman bir zincirle görüşmelerde önemli bir noktaya geldik. Anıtlar Kurulu'ndan izin bekliyoruz.

Boğaziçi'ndeki yatırımlarınızın devamı gelecek mi?

Kuruçeşme'de 9 bin metrekarelik bir alan var. Oraya batılı bir konseptle bir eğlence merkezi yapacağız. Restoranların, eğlence yerlerinin olduğu bir kompleks olacak. İşletmeciliğini biz yapmayacağız, kiraya vereceğiz. Bu eğlence merkezinin içinde 7-8 dünya markası (eğlence-restoran) olacak. Yatırım miktarı netleşmedi ama 20 milyon doların altında olacağını sanmıyorum.

Adı ne olacak?

Henüz belli değil. Her şey yolunda giderse mart ayında hizmete açmayı düşünüyoruz.

Ana işiniz mobilya, orada yeni projeler var mı?

Gazetecilikten geldiğimiz için eşimle birlikte dünyayı geziyorduk. İtalya'ya gittik, incelemelerde bulunduk. Battık ki Türkiye ofis mobilyaları konusunda çok gerilerde. İlk panel sistemi, ilk siyah mobilya derken, Türkiye'ye birçok yenilik getirdik. Zamanla markayı oluşturduk. Harbiye'de o zamanın en büyük showroom'unu yaptık... Halen tüm İş Bankası ve HSBC şubelerinin işlerini biz yapıyoruz.

Global kriz sizin de satışlarınızı etkiledi mi?

Satışlarımızın yüzde 90'ı projelere yönelik. Çatalca'daki tesisimiz zaten projeye endeksli çalışıyor. Kazakistan'da bir devlet hastanesinin işlerini yapıyoruz. 1 milyon metrekarelik bir iş bu. Erbil Üniversitesi'nin mobilyalarını biz yaptık. İşi İngilizler almış; biz onlara buradan işin teslimatını yapıyoruz. Libya'da hastane ve iş merkezi yapıyoruz. Halen yurtdışında devam eden işlerimizin tutarı 20 milyon dolar civarında. Türkiye'deki işlerimiz de buna yakm. Bizim işlerimiz yatırımlara endeksli. Yatırım yoksa biz de yokuz.

Siz firma olarak krize karşı nasıl tedbir alıyorsunuz?

Babamın iki sözü vardır: "Bankanın önünden geçme, devletin çeşmesinden su içme." Devletle işimiz yok. Bankaların da önünden geçmiyoruz. Teminat mektubu mu alacağız, "Al paranı, ver mektubumu" mantığıyla hareket ediyoruz.
Para