Afet Yönetim Uzmanı Bülent Özmen: Depremle ilgili kanun ve yönetmelikler güncellenmeli!
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Özmen, afet yönetimi ile ilgili olan tüm kanun ve yönetmeliklerin risk azaltmayı öncelik alacak şekilde güncellenmesinin gerekli olduğunu söyledi.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, 17 Ağustos depreminin 24'üncü yılında deprem mevzuatları ile ilgili bir son dakika açıklamasında bulundu.
Doç. Dr. Bülent Özmen, söz konusu açıklamasında, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Yapı Denetimi Hakkında Kanun, Zorunlu Deprem sigortası, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulması, Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nın, Türkiye Afet Müdahale Planı'nın, İl Müdahale Planları'nın, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nın ve İl Afet Risk Azaltma Planlarının hazırlanması, Türkiye Diri Fay Haritası'nın güncellenmesi, Yeni Deprem Tehlike Haritası ve Bina Deprem Yönetmeliği'nin uygulamaya alınması, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin hazırlanması gibi deprem risklerinin azaltılmasına ilişkin çok sayıda çalışma yapıldığına dikkat çekti.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında da çok sayıda riskli binanın yıkılarak yenilendiğine, riskli alanların ve yerleşime uygun rezerv alanların belirlendiğine vurgu yapan Bülent Özmen, deprem gözlem istasyonlarının sayısında da önemli bir yükseliş olduğunun altını çizdi.
Doç. Dr. Özmen, konuya ilişkin "17 Ağustos depreminin üzerinden 24 yıl geçmesine ve bu süreçte birçok önlem alınmasına rağmen 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremler yeterince hazır olunmadığını, daha yapacak çok iş olduğunu en acımasız şekilde gösterdi" değerlendirmesinde bulundu.
6 ŞUBAT'TAN SONRA 45 BİNE YAKIN ARTÇI SARSINTI OLDU
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden sonra yaşanan artçı depremler ile ilgili de konuşan Doç. Dr. Bülent Özmen, "Deprem bölgesinde 45 bine yakın artçı deprem meydana geldi. Kahramanmaraş'tan sonra en fazla artçı depremin Malatya'da olması dikkatlerin bu ile çevrilmesine neden oldu. Yeşilyurt fayı üzerinde büyüklüğü 5 ve daha fazla olan 6 deprem meydana geldi" şeklinde konuştu.
Malatya ve yakın civarındaki deprem aktivitesine bakıldığında bunların ilerleyen zaman içinde de süreceğini belirten Bülent Özmen, Türkiye'deki aktif diri faylar ile ilgili de konuştu.
DEPREM MEVZUATLARI GÜNCELLENMELİ
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, "Her ne kadar biz zamanını net olarak bilemesek de bu faylar kırılacak, depremler vakti zamanı geldiğinde acımasız yüzünü bize gösterecektir" diyerek, bu sebeple başta deprem bölgesinden başlanıp, tüm Türkiye'nin depreme dirençli hale getirmesinin gerektiğini söyledi.
Bülent Özmen, açıklamasında "Ülkenin mevcut riskli yapı stokunu zemin özellikleri ve fayların durumunu da göz önüne alarak süratli bir şekilde yenilemeli, gerekirse başka yerlere taşımalıyız" açıklamasında bulundu.
Seferberlik halinde ülkenin depreme dirençli hale getirilmesinin gerektiğine dikkat çekilen Özmen, "Afet yönetimiyle ilgili bütün kanun ve yönetmelikleri, hem afet yönetimi biliminin hızla ilerlemesi hem de geçmişte yaşadığımız afetlerden elde ettiğimiz dersler ve bilimsel gelişmeler ışığında bütüncül bir bakış açısıyla yeniden ele almalı ve risk azaltmayı önceleyecek şekilde güncellemeliyiz" dedi ve kurumsal yapılanmanın da merkezi ve yerel düzeyde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Özmen, söz konusu açıklamasında "Aksayan yönleri süratli bir şekilde tespit etmeli ve en etkin, en verimli şekilde çalışacak bir afet yönetimi sistemini kurmalı, yerel yönetimlere daha fazla sorumluluk vermeliyiz" ifadelerine de yer verdi.
Depremin iklim değişikliği ile artan sıcaklarla ilgisi var mı?
Doç. Dr. Bülent Özmen, klim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı yükselen sıcaklıklar sebebiyle deprem olacağı endişesi yaşandığını işaret etti ve küresel ısınma ve iklim değişikliğinin ana nedeninin, insan faaliyetleri sonucunda sera gazı emisyonlarındaki artış olduğunu söyledi.
"İklim, atmosferdeki değişimlere ve insan faaliyetlerine bağlı olarak değişmektedir. Depremler ise yer kabuğunun derinlerinde mantodaki konveksiyon akımların etkisiyle değişik yönlere kaymaya zorlanan levha hareketleri neticesinde oluşur" diyen Özmen, açıklamasını iklim değişse de değişmese de depremlerin olmaya devam edeceğini söyleyerek tamamladı.
Marmara depremi gecikti! Alman uzmanlar açıkladı: Büyüklüğü 7.4'ü geçebilir!
Uzmanlar uyarıyor! 6,5 milyon konut için güçlendirme ve dönüşümde geç kalmayın!
Türkiye'de 8,3 milyon konutun deprem sigortası yok!