Genel

Ahmet Alataş: Biz binaları tekne yapar gibi yapıyoruz!

Kemer Country evini; çevresindeki doğaya, tarihe kucak açan, gülümseyen bir yaşam makinesi haline getirme işinde mimar-mühendis Ahmet Alataş, her zamanki rasyonel kurgu kabiliyeti, detaycılığı ve incelikli işçiliğini konuşturuyor

Kaç çeşit manzara vardır Bir düşünelim: deniz, orman, kır, şehir İstanbul söz konusu olduğunda buna bir de tarihi eklemek mümkün Sahip olduğu en büyük değere, tarihi su kemeri manzarasına sırtını dönmüş, küskün bir Kemer Country evini; çevresindeki doğaya, tarihe kucak açan, gülümseyen bir yaşam makinesi haline getirme işinde mimar-mühendis Ahmet Alataş, her zamanki rasyonel kurgu kabiliyeti, detaycılığı ve incelikli işçiliğini konuşturuyor.

İstanbulun en güzel evlerinden birine Maison Française dergisinin risan sayısında rastladım. Yaptığı cam evlerle adını sıkça duyduğum Ahmet Alataşın imzasını görünce hiç şaşırmadım. Kentin yıllardır popülaritesini yitirmeyen ve şehir dışında yaşam denince akla gelen ilk projelerden biri olan Kemer Countrydeki bir evin dört kişilik aile ve hizmetlinin ihtiyaçları için yeniden düzenlenmesi olarak tanımlanabilecek; renovasyon sonrası toplam 600 metrekare alana yayılan ev, cam ve çelik sihirbazı olarak tanıdığımız mimar-mühendis Alataşın imzasını taşıyor. Evle ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz Maison Françaisein şu an piyasada olan sayısına bakmanız yeterli.

İLHAM KAYNAĞI SU KEMERİ
Evin bahçe duvarı pozisyonundaki tarihi su kemeri, yeni tasarımın en önemli ilham kaynağı olarak öne çıkıyor:  Kemer Countrydeki evlerin birçok problemi var. Mesela, doğayla iç içe yaşamaktan bahsederken, hiçbir ilişkileri yok. Hacimler kesintili, mekânlar birbirine akmıyor. Ev su kemeriyle karşı karşıya konumlanıyor. Buna rağmen ufacık pencereler vardı. İçeriden manzarayı algılamak imkânsızdı. Ön cepheye bakan banyo vardı mesela.

Yapıyı içinde bulunduğu doğal çevreyle, manzarayla irtibatlı hale getirmek burada başlangıç noktası olmuş:Binanın yapısal sorunlarını çözen, matematiksel problemlere yanıt veren bir tasarımla, binayı kaba betonarme inşaat aşamasına kadar soyup üzerine yepyeni bir tasarım yaptık. Tüm fonksiyonlar değişti."                                                                                      

MEK NLAR BİRBİRİNE AKIYOR
Alt katta sırasıyla televizyon odası, ana yaşama alanı, şömineli oturma odası, yemek odası, çalışma odası, mutfak, misafir odası,  genç erkek odası ve müştemilat bulunuyor. Aynı zamanda mekânlar arasında bir çeşit sınır oluşturan raflarda ailenin büyüklerinden kalan seramik koleksiyonu sergileniyor. Buradaki panelin arka yüzü, içki dolabı ve müzik setini içinde barındırıyor. Bu katta mekânların tümü birbirine akıyor. Arada herhangi bir kapı yok. Ev sahibinin çalışma odası köşe konumuyla tüm bahçeye, dolayısıyla manzaraya hâkim. Binanın tam ters köşesinde yer alan televizyon odası da benzer özelliklere sahip.

Mutfak, yemek odasından bir avlu ile ayrılıyor. Avludaki bitkiler, mutfak ile yemek odasını birbirinden ayırıyor. Bununla birlikte mutfak, avlunun iki tarafından kayar kapılarla istendiğinde ana mekândan ayrılıyor. Mutfak, ayrıca ev işleri bölümü ve ardından hizmetli odasına açılıyor. Üst katta ise ebeveyn yatak odası, genç kız yatak odası ve yaşama alanı ile spor odası bulunuyor. Ebeveyn yatak odasının kendine ait banyosu, boydan boya yerleştirilmiş bir aynayla camdan yansıyan manzaraya hâkim kılınmış. Evin genç kızının ise yatak odasına açılan özel bir alanı bulunuyor. Buradaki ve aşağı kattaki şömineli alanda kullanılan kırmızı koltuk, mimarın tasarımı Spor odası ile ebeveyn banyosu arasında çatıyı delerek bir avlu oluşturmuş mimar Sauna, duş ve spor odası bu avluya bakıyor. 

DUVARLARI YOKMUŞ GİBİ GÖSTERMEK
350 metrekareden 600 metrekareye büyüyen evde giriş cephesindeki garaj kısmı hizmetli yaşam alanı olarak tasarlanmış. Bununla birlikte yine aynı cepheye kütle etkisinden kurtulmak için tamamen cam ve çelik strüktürle şekillendirilmiş bir garaj eklenmiş. İç mekânın dışarıyla daha çok ilişki içine girmesi için özel çalışmalar yapılmış: "Pencereler çok küçük olduğu için, biz bunları dikey yönde açsak bile yeterince kesintisiz bir görüntü çıkmadı ortaya Ufak göz hileleriyle bu detayı çözmeye çalıştık. Örneğin duvarları yokmuş gibi gösterebilmek için iç mekânda iki pencereyi bir çerçeve içerisine alıp arada kalan duvarları incelterek gri renge boyadık..

Evin genelinde birbirinin içine geçen, kesintisiz ancak istendiğinde hafif kayar kapılarla işlevi özelleşen bir iç mekân konumlaması yapılmış. Evde kapılar, odaları birbirinden ayırmaktan çok birleştirme amaçlı kullanılıyor. Tümü kayar kapılar açıldıklarında tek hacimli bir ev kullanımına olanak sağlıyor. Dolapların tümü kulpsuz, kayar kapaklı Evin mobilyaları çoğunlukla mozaikten... Sehpalar, yemek masası, şömine, mutfak ve banyo tamamen mimarın tasarımı. Evin ahşap işlerini Biberoğlu Ahşap gerçekleştirmiş. Amerikan cevizi, iç mekâna hâkim malzeme Cam işlerinin tümü Gedik Cama, paslanmaz çelik işleri ise Detay Metale ait Zemin doğal taş. Banyolarda özel tasarım olmayan tüm ürünler Hans Grohe markası taşıyor.

"Binanın yapısal problemlerine çözüm ararken biraz da büyüme ihtiyacımız oldu. Evin yanındaki müştemilatı zemin katta ana yapıya katarak bu problemi çözdük. Bunu da kısmen kapalı, ya da açılıp kapanan alanlar olarak tasarladık.

Biz binaları tekne yapar gibi yapıyoruz. Tüm alanlardan yararlanıyoruz. Örneğin pencere çerçevelerin içinde gizli jaluzi yuvaları var. İçeride tam görünmezliği sağlayan perdeler, dışarıda güneş kırıcılar var. Planlara da baktığınızda her duvarın, her köşenin bir işlevi olduğunu görebilirsiniz.

Ahmet Alataş kimdir
Lisans ve yüksek lisans eğitimini Viyana Teknik Üniversitesi mimarlık bölümü nde yaptı. İlk ödülünü 1995te ünlü Avusturyalı mimar Prof. Hans Hollein grubunda hazırladığı St. Pölten Kültür Merkezi ile aldı. Aynı sene tek başına katıldığı 1.000 dairelik Konut ve İş Merkezi Proje yarışmasında Viyanada birinci oldu. 1999 senesine kadar Mimar Profesör Helmut Richter grubunda sürdürdüğü çalışmalarında Avusturyanın çeşitli şehirlerinde ve Berlinde ödüller aldı ve inşaatlar yaptı. 1999 senesinde Viyanada kendi ofisini kurdu. 2000 senesinde İzmir Amerikan  Koleji okul binası yarışmasında birinci oldu. Ultimo ofis projesi ile Türkiyenin ilk iç mekân  tasarım yarışması IDAda En İyi Ofis Tasarımı ödülünü kazandı. Bodrum Havaalanı, Ankara Esenboğa Havaalanı Terminal Binası, İTÜ Yaşlılar Yurdu projeleri de Ahmet Alataşın ödül aldığı diğer yarışma projelerinden bazıları.
Güncel projeleri arasında ise; Galatada İpera Konut Binası, Kartalda Safi İnşaat Gökdelen Projesi, Pendikte Yu suf Cebeci Pendix Konut Projesi, Zekeriyaköyde İnanlar İnşaat Konut Projesi, Kemerburgazda  Fako Keleşoğlu konut projesi bulunuyor.

Yasemin Aksoy/Milliyet Emlak