Sektörel

Ahmet Alp: Aydın çarpık yapılaşma kıskacında!

Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Aydın'da çarpık yapılaşmanın olduğunu söyledi. Aydın, düzeysiz kentleşmenin ve yapılaşma ülkemizin yarası olduğunu belirtti.

Mimar, Kent Bilimci, Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Aydın'ın altı çürük üstü çarpık yapılaşmada, olduğunu öne sürdü. Alp, yaptığı açıklamada, düzeysiz kentleşme, yapılaşma ve imar yağmasının ülkemizin yarası olduğunu belirtti. Turistik bölgelerimiz açısından en kötü örneğin Aydın İli olduğunu bildiren Alp, şöyle dedi: 


"Bir zamanlar güzide kıyıları, antik medeniyetlerin beşiği olan bu coğrafyamızda, son 30-40 yılda, hem eşsiz doğa ve tarih katledildi, hem de milli servet kaybedildi. Özetle, bindiğimiz dalı kestik. Bir dönem Kuşadası, İstanbul'dan sonra Türk turizminin amiral gemisiydi. Fransız Tatil Köyü, Club Med ilk burada açıldı. Ancak, komşu Selçuk İlçesinde yer alan arkeolojik zenginliklere, Efes, Meryem Ana gibi varlıklara, muhteşem doğa parçası Dilek Milli Parkına, Uluslararası Marina ve Kruvaziyer Limanı gibi imkanlara, imbat esintisinin bahşettiği yumuşak iklime, ADM Uluslararası Havalimanı'na bağlayan yeni otoyola rağmen düzeysiz şehircilik ve mimarlık nedeniyle bu seçkin beldemiz değer ve itibar kaybetti. Şeftalileri, kayısıları, çamlıkları, zengin toprağıyla bir zamanların cenneti Davutlar Koyu Türk mimarlık ve şehirciliğinin kara lekesi haline geldi. Bidonlu güneş kollektörleri, zevksizlik numunesi, yazlıkların çatılarını süslüyor. Arada kaybolup giden tek tük seviyeli örnek dışında, tip projelerle dip dibe planlanmış yazlık sitelerde her evin teras pergolası, bahçe duvarı farklı. Özetle bir 'görsel cümbüş', bir 'görsel gürültü'. Yapı işçiliği son derece kötü. Deprem riski var, denetim gelişigüzel. Didim'de, Akbük'te durum farklı değil. Yazlıklarımızın çoğu rahatça 'uluslararası çirkinlik ödülü' alırlar. Dilek Milli Parkı gitti gidecek: bir taraftan milli parkları kısmi yapılaşmaya açan yasa tasarıları, diğer taraftan halka açık, pislik içindeki koylar. Belediyeler, sinek ilaçlaması, kumsal temizliği, su katılım bedeli, gezinti yolu gibi çeşitli kalemler altında yazlıkçılardan sürekli para topluyor, ödemeyene ceza uyguluyor. Ancak etraf mezbelelik, ortalıkta çöpler, petler, naylonlar uçuşuyor. Savunma ise hazır: '8.000 kişiye göre devlet desteği alıyoruz, yazın 80.000 kişiye hizmet götürüyoruz.' Yeşil sahalara yapılan geçici şantiye binalarının daha sonra etrafı çevriliyor ve kalıcı oluyor. Göstermelik yıkım kararları, uygulanmıyor. İmar uygulaması sırasında, arsa sahipleri tarafından yol, yeşil saha, park olarak kamuya bedelsiz terk edilen kentsel donatı alanları gelirleri artırmak adına kimi Belediyelerce büfe, çayhane, gözlemeci gibi derme çatma yapılara 'işgaliye' adı altında kiralanıyor, bunlar görsel kirliliği taçlandırıyor." 


ACIKLI TABLONUN SORUMLUSU BELEDİYELER 

Düzgün çalışanları ayrı tutmak gerektiğini bildiren Alp, "Ancak, bu acıklı tablonun bir tek sorumlusu belediyeler demek yanlış olmaz. Özel yasalarla korunan ve aksine davrananlara çok ağır cezalar getirilen 'Sit Alanları' dahi kaçak yapı kaynıyor. Yasa, yönetmelik, genelge takan azınlıkta. Adamını bulan, bağışını yapan işini yürütüyor. Özetle, Turistik Aydın sahillerinde 'ahbap çavuş sistemi' epey egemen. 'Bal tutan parmağını yalar' ilkesiyle hareket eden kimi yöre sakinlerimiz de çevre katliamına hem sebep hem ortak oluyor, hem de bindiği dalı kesiyor. Ve ancak burnumuzun dibindeki Yunan Adalarına gidince de mimariye, çevreye bakıp utanıyor, sıkılıyoruz. Mimarlık ve şehircilik bir kültürün, bir medeniyetin ifadesidir. Türk kültürü bu olamaz, kabul etmiyorum, edemiyorum... Deprem ise ensemizde, arada sırada yokluyor, işaret veriyor, geliyorum, diyor. Muğla, İzmir daha iyi. Bizim elitler Aydın'a uğramıyor. Ver elini Bodrum, ver elini Çeşme. Müstakbel Aydın Büyükşehir Belediyesi'ni büyük sorumluluklar bekliyor. Babadan Aydınlı olarak ifade ediyorum, Aydın da maalesef durumumuz bu: 'Altımız çürük, üstümüz çarpık"diye konuştu.



Aydın Denge Gazetesi