Ahmet Arslan: Havalimanı sayısı 55'e çıktı!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Bu ülke, 14 yıldır bütün vesayet odaklarına, bürokratik oligarşiye ve ayağındaki prangalara rağmen 3 kat büyümüşse, eğer bunlar olmasaydı biz bugün 2023 hedeflerini yakalamış, ondan sonrasını konuşan bir ülke haline gelirdik" dedi.

Kars-Ardahan-Iğdır Dernekleri temsilcilerinin Avcılar'daki toplantısına katılan Arslan, burada yaptığı konuşmada, halk oylaması çalışmaları kapsamında 1,5 ay önce sahaya çıktıkları zaman çok daha farklı şeyler söylediklerini, çünkü milletin kafasının karışık olduğunu hatırlattı.

Birçok argümanları, evet demek için birçok gerekçeleri olmasına rağmen henüz milletle paylaşmadıklarını ve henüz milletin haberdar olmadığını belirten Arslan, daha çok ezberci bir yöntemle hayır diyenlerin sahada, argüman, gerekçe ortaya koymadan milletin kafasını karıştırmak adına yalan yanlış bilgilerle bir hayır kampanyası başlattıklarını kaydetti.

Arslan, şöyle konuştu:

"Aşağı yukarı 35 gündür sahalardayız. Memleketteyiz, buradayız, başka illerdeyiz ama görüyoruz ki insanımız artık 1,5 aydır her sorusuna cevap bulmuş, kimin doğru, kimin bu ülkenin geleceği adına dertlenerek çözüm aradığını, kimin de milletin kafasını karıştırmak adına yalan söylediğini çok net bir şekilde anlamış. O yüzden bizim işimiz kolay. Bizim işimiz artık sizlere niye evet demeniz gerektiğini anlatmaktan ziyade hemşehrilerimizle bir araya gelmek, hasbihal etmek, neler yaptığımızı anlatmak ve doğrusu sizlerden de neler beklediğimizi tekrar söylemek.

Son 14 yıldır bu ülke aşağı yukarı 3 kat büyüdü. 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol bugün 25 bin kilometrenin üzerine çıktı. 8 bin 500 kilometre sıcak asfalt 21 bin 300 kilometrenin üzerine çıktı. Hiç yüksek hızlı tren yokken bugün bin 200 kilometrenin üzerinde yüksek hızlı tren hattına sahibiz. O da yetmiyor, ülkenin her yerine yaygınlaştırmak adına olağanüstü bir gayret var. Yine 25 aktif havalimanı varken bugün 55 oldu. Yılda 30 milyon kişi havayoluyla iç hat, dış hat taşınıyorken bugün 180 milyon kişi taşınıyor.

Bu ülke, 14 yıldır bütün vesayet odaklarına rağmen, bütün bürokratik oligarşiye rağmen, ayağındaki bütün prangalara rağmen 3 kat büyümüşse, bu projeleri yapmışsak, ki Allah'a şükür yaptı, eğer bu vesayet odakları, bu prangalar, bu bürokratik oligarşi olmasaydı biz bugün 2023 hedeflerini yakalamış, ondan sonrasını konuşan bir ülke haline gelirdik."

- "Büyük hizmetler yapabilmemiz için hızlı büyüyor olmamız lazım"

AK Parti'nin 2002 yılında 363 milletvekiliyle görev başına geldiğini hatırlatan Arslan, millete verdiği sözler neticesinde bu kadar milletvekiline sahip olduğunu ve göreve geldikten sonra da verdiği sözleri yerine getirmek için çalışmaya başladığını dile getirdi.

Arslan, bu kapsamda kanun çıkarmak gerektiğinde başbakanın düşüncesiyle cumhurbaşkanının düşüncesinin farklı olmasından dolayı kanun çıkaramadıklarını, çift başlılık olduğunu, ikisinin de ayrı ayrı yetkilerinin bulunduğunu ve cumhurbaşkanının "ben bu kanunu onaylamam" diyerek kendilerine engel olduğunu anımsattı.

Hükümetin millete verdiği sözler için bir hükümet programı yayınladığını, iş yapacağını, bakanın bu programa uygun olarak "ben işleri yapacağım" dediğini ancak bir genel müdürün, "ben senin gibi düşünmüyorum, ben senin fikrini beğenmiyorum, o yüzden yapmayacağım" dediğini ifade eden Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arkadaş güzel de benim millete verdiğim sözler var, buna bağlı olarak da hazırladığım bir hükümet programı var ben bunu uygulamak zorundayım. Bürokrat olmaz diyor. Ya da yine bu program uygulanacak, bürokrat masasından kalkmıyor, hiçbir şey de yapmıyor. Siz olsaydınız ne yapardınız? Bunları söyleyen bir bürokratı görevden alırsınız. Bizim de yaptığımız oydu. Bakan imzalıyor, başbakan imzalıyor, cumhurbaşkanı imzalarsa görevden alınacak. Sayın Sezer diyor ki hayır olmaz. Yine o bürokrata diyorsunuz ki madem çalışmıyorsun, sen bir kenara çekil de başka birini getireyim; kararname yazıyorsunuz, başbakan imzalıyor, bakan imzalıyor, sıra cumhurbaşkanına geliyor, cumhurbaşkanı diyor ki bu adamı ben beğenmiyorum. Niye? Senin düşüncenden. Ya güzel de benim amacım hizmet etme, benim amacım düşüncesi değil. İstediğiniz adamı atayamıyorsunuz ki iş yapasınız.

Hepsi onayladı diyelim, adam mahkemeye gidiyor. Mahkeme diyor ki, bu adam bir suç işlememiş, sen bunu görevden alamazsın. Tamam suçu yok da, ama çalışmıyor, iş yapmıyor. Örnek verecek olursak; bir garsona 50 tane bardağı al götür yıka, yeniden servis yapacağız diyorsunuz, götürürken 2 tanesini kırıyor. Bir başka garsona diyorsunuz, o hiç götürmüyor. Bürokrat buna benziyor. Bir tanesi iş yapıyor, arada 2 tane hata yapıyor, bu hatalı bürokrat; bir de hiç iş yapmayan bürokrat var. Adamı görevden alıyorsun, mahkemeye gidiyor, mahkeme diyor ki bu adamın bir suçu yok, bardak kırmadı ki. Baba bardağı taşımadı ki kırma riski olsun. Bunları çok yaşadık. Bunlar bürokratik oligarşi. Bürokrasi bu kadar tıkamasına rağmen 3 kat büyümüşüz, tıkamasaydı nereye giderdik siz hesap edin."

Arslan, geçmişte çift başlılık, kavga ve gürültü olması nedeniyle bir gecede 1 milyon kişinin işsiz kaldığına dikkati çekerek, "Biz diyoruz ki bürokratik oligarşi, vesayet odakları olmasın, çift başlılıktan kaynaklı o günlere geri dönmeyelim" dedi.

Ardahan'da başlanan adliye binasının 12 yıl, Kars'ta 1994 yılında başlanan bir hastanenin de yine 12 yıl, Bolu Dağı Tünelinin ise 17 yıl sürdüğünü hatırlatan Arslan, şunları söyledi:

"Niye? Çift başlılık var, tek merkezden yürütülememe var, herkes herkesin işine karışıyor, o zaman da hiçbir iş olmuyor. Çift başlılıktan, vesayet odaklarından, bürokratik oligarşiden kurtulmamız lazım. Çok hızlı karar veren, kararları hızlı uygulayan, çift başlılıktan kaynaklı birbirine düşmeyen bir yapıda bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yol almamız lazım. Bizim büyük hizmetler yapabilmemiz için hızlı büyüyor olmamız lazım. Buna ihtiyacımız var. 81 ilin ihtiyacı var."

AA