Sektörel

Ahmet Erdem: Türkiye'ye yatırımlar devam edecek!

YASED Yönetim Kurulu Başkanı Erdem, son dönemde yaşanan gelişmelerin piyasaya olumsuz etki etmesine rağmen Türkiye'ye yatırımın süreceğini söyledi.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, "Küresel ekonomide ve iç etkenlerde son dönemde yaşanan gelişmeler finansal piyasalar üzerinde dönemsel olumsuz ve volatil etkilere neden olsa dahi, biz bu sürecin ülkemizin geleceğine yönelik genel görünümünü değiştirmediğine inanıyoruz, bu doğrultuda ülkemize yatırımlar devam edecektir" dedi. 


Erdem, YASED olarak Türkiye'de daha iyi bir yatırım ortamının oluşturulması için her fırsatta ekonomik önceliklerin ve reformların bir an evvel gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladıklarını anımsattı. 


Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve küresel sermaye hareketlerinden alınan payın artırılması yönünde kamuyla, tüm paydaşlarla daha kararlı ve istikrarlı bir stratejik yol haritasının izlenmesini önemli gördüklerini vurgulayan Erdem, "YASED olarak uzun vadeli stratejik yatırımcı olan üye şirketlerimizle birlikte, ülkemizde uluslararası yatırım ortamının iyileştirilmesi için çalışıyoruz" dedi. 


Üyelerinin uzun vadeli stratejik plan ve programlarını ve yatırım kararlarını, siyasi gelişmelerden çok, bu gelişmelerin ekonomik etkileri, ekonomik istikrarın korunması ve öngörülebilirliği ile serbest rekabet ortamının sürdürülebilirliği gibi faktörlerin etkilediğini bildiren Erdem, sözlerine şöyle devam etti: 


"Ülkemiz belirlediği hedeflere istikrar ve güven ortamının bozulmasına müsaade etmeden ilerlemeyi sürdürmelidir. Bunun için vakit kaybetmeden; ortak akıl, uzlaşı ve beraberlik ekseninde geleceğe odaklanmalıyız. Bu süreçte parlamentodaki tüm temsilcilerin ülke menfaatlerini her şeyden önde tutması gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de ülkemizin sahip olduğu bölgesel bir güç olma potansiyelinin hayata geçirilmesi ve küresel rekabet gücümüzün artırılması için gerekli olan tüm ekonomik, hukuki ve yapısal reformlara hızla odaklanmalıyız. Uzun ve meşakkatli çabalarla oluşturulan sürdürülebilir uluslararası yatırım akışı ve pozitif algının devamı için yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına hız kesmeden devam edilmesi, bugün ülkemizin kalkınması için her zamankinden daha da önemlidir." 


Yatırımcılar uzun vadeli bakıyor


Uluslararası yatırımcıların bakış açısının uzun vadeli olduğunu ve Türkiye'nin potansiyeline güvenerek yatırım yaptıklarını anımsatan Erdem, küresel ekonomide ve iç etkenlerde son dönemde yaşanan gelişmelerin finansal piyasalar üzerinde dönemsel, olumsuz ve volatil etkilere neden olsa dahi, kendileri açısından bu sürecin Türkiye'nin geleceğine yönelik genel görünümünü değiştirmediğine inandıklarını, bu doğrultuda Türkiye'ye yatırımların devam edeceğini söyledi. 


Türkiye'ye yönelik uluslararası doğrudan yatırımların enerji, altyapı, gayrimenkul, sağlık, hızlı tüketim malları, bilgi-iletişim, gıda, tarım ve finansal hizmetler gibi sektörlere gelmeye devam ettiğine işaret eden Erdem, birleşme ve satın almalara bakıldığında 2014 yılında da üretim ve enerjinin en çok işlemin görüldüğü sektörler olduğunu dile getirdi. 


Bunu gıda ve içecek, finansal hizmetler ile internet ve mobil hizmetlerin takip ettiğini vurgulayan Erdem, "2015 yılında bu sektörlerle birlikte perakende sektörünün de yatırımcıların radarında olması beklenmektedir" şeklinde konuştu. 


Potansiyel çok daha yüksek


Erdem, Türkiye'nin her yıl uluslararası doğrudan yatırım akışından yüzde 1 civarında pay aldığını, ancak kendilerinin Türkiye'nin potansiyelinin çok daha yüksek olduğuna inandıklarını söyledi. 


Türkiye'nin dünyada en fazla yatırım çeken ilk 10 ülke içinde yer alabileceğini ve yıllık 30-40 milyar dolar arası uluslararası yatırım girişi sağlayabileceğini vurgulayan Erdem, "Doğru politikalarla biz bu potansiyeli taşımaktayız" dedi. 


Birleşmiş Milletler Ticaret Örgütü'nün (UNCTAD) Dünya Yatırım Raporu'na göre 2014 yılında Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım girişinin bir önceki yılki seviyesini koruyarak yaklaşık 12,1 milyar dolar olduğu bilgisini veren Erdem, konuşmasına şöyle devam etti: 


"Türkiye, dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı yüzde 0,99 pay ile aynı çizgisini koruyor. Diğer yandan gelişmekte olan ülkeler içinde 2014 yılında uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığımız pay yüzde 1,78, Batı Asya bölgesindeki pay ise yüzde 28,22 oldu. Bu rakamlara göre Türkiye dünyada en fazla yatırım çeken 22. ülke. Gelişmekte olan ülkeler arasında ise en fazla uluslararası yatırım çeken 12. ülkeyiz. Türkiye, Batı Asya Bölgesi'nde en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülke olma konumunu koruyarak liderliğini sürdürdü. 2015 yılı Türkiye için bir seçim yılı olmasına rağmen, daha önce aktardığım gibi doğru politika ve reformlarla kamu-özel sektör işbirliği içinde vakit kaybetmeden hızla geleceğe odaklanmamız halinde, uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde geçen yıl ile aynı seviyeleri koruyacağımıza hatta yüzde 1 küresel uluslararası doğrudan yatırım payımızı artıracağımıza inanmaktayız."


AA



Haber Hürses Gazetesi'nde şöyle yer alıyor...


YASED Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye'de son dönemde daha fazla yatırım çeken alanların enerji, perakende, finans ve üretime yönelik sektörler olduğunu belirterek, "10 yıldaki yatırımlar, 1.9 milyon kişiye istihdam sağladı" dedi. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, "Türkiye'de son dönemde daha fazla yatırım çeken alanların enerji, perakende, finans ve biraz da üretime yönelik sektörler okluğunu görüyoruz. Son dönemdeki trendin bu yönde olduğu ve bu şekilde de devam edeceği öngörüyoruz" dedi. Erdem, Anadolu Ajansı'nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği AA Finans Haberleri Terminali'nden canlı olarak yayınlanan AA Finans Masası'nın konuğu oldu. "Gelecek dönemde Türkiye'nin yabancı yatırıma çekmede en önemli avantajı ve dezavantajı ne olacak? 2016 yılında hangi alanlarda Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekeceğini düşünüyorsunuz?" şeklindeki somya karşılık Erdem, Türkiye'de son dönemde daha fazla yatırım çeken alanların enerji, perakende, finans ve biraz da üretime yönelik sektörler olduğunu söyledi. Son dönemdeki trendin bu yönde olduğu ve bu şekilde de devam edeceği öngörüsünde bulunan Erdem, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'yi uluslararası doğrudan yatırım çekme konusunda diğer ülkelerle olan rekabette öne taşıyan faktörlerden en büyüğü coğrafyamız. Türkiye bazlı ister Ar-Ge, ister üretim merkezi olsun ulaşabileceğiniz nüfus malum. Bu ülkelerin bir kısmında şu anda yaşanan problemler var ama kalıcı ve uzun dönemli baktığınızda bu cazibe hakikaten orada. Bugün İstanbul dünya çağında bir seyahat merkezi. Bundan 8 yıl önce çalıştığım ülkeye buradan direkt uçamıyorduk bile. Şimdi haftada kaç sefer olduğunu takip etmek zor. Bu da büyük avantajlarımızdan biri. Diğer avantaj, ülkemizin hakikaten büyüyen ve potansiyeli olan bir iç pazarının olması. Ayrıca, ülkenin genel olarak uluslararası doğrudan yatırıma verilen destek anlamındaki bakışı da önemli. Şu anda ciddi bir destek ve katla olduğunu da görüyoruz." Erdem, bu avantajların yanı sıra gerçekten rakip ülkelerle yarışabilecek hukuki, vergisel ve yönetsel düzenlemelerin olması ile birtakım problemlerin ortadan kaldırılarak sektör bazında cazibenin artırılması gerektiğini ifade etti.Bu anlamda G20 Zirvesi'nin Türkiye'de yapılmasının çok gurur verici olduğuna dikkati çeken Erdem, Türkiye'nin tanınması, bilinmesi ve algılanması açısından da çok faydalı olduğunu kaydetti. Başkan Erdem, son dönemde Türkiye'de birçok alanda yatırım yapan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) yatırımlarının devam etmesini beklediğini, EBRD Başkanının açıklamalarının da bunu gösterdiğini söyledi. "Türkiye'nin potansiyeli, bulunduğu coğrafya içindeki önemi bence konuyu net bir şekilde özetliyor" diyen Erdem, bu yatırımların çeşitli sektörlerde artmasının olumlu olduğunu dile getirdi. Erdem, Türkiye'nin mega projelerinin yabancı yatımcıları nasıl etkilediğine yönelik bir soru üzerine, bunların Türkiye'nin yatırım konusunda hızlı şekilde gelişmesinde çok önemli rol oynadığını kaydetti. Bunların uluslararası yatırımcılar açısından da önemli projeler olduğuna işaret eden Erdem, bu projelerin Türkiye'nin daha entegre bir lojistik yapışma kavuşması açısından da önemli olduğunu vurguladı. Yabancı yatırımlarda 2016'da yıldız sektörlerin hangisinin olacağına ilişkin bir som üzerine Erdem, uluslararası doğrudan yatırımlarda enerjinin biraz daha ön plana çıkabileceğine dikkati çekti.Perakende sektörünün de öyle olduğuna işaret eden Erdem, "Lojistik vesaire gelişmeler çerçevesinde de belki üretimle ilgili yatırımlar görürüz. Bütün bunların içerisinde ekonomimiz açısından önemli olacak olan biraz daha inovasyona, ArGe'ye yönelik yatırımları çekmek... Bu anlamda yakın zamanda üyelerimizden birisinin güzel bir Ar-Ge merkezi açılışı oldu. Dolayısıyla benim bakışım 2016 için pozitif." Erdem, uluslararası doğrudan yatırımın önemine değinerek, bunların bir ülkenin ekonomisine ve kalkınmasına çeşitli açılardan katkı sağladığını söyledi. 

Bunlardan en önemlisinin ihracat olduğuna işaret eden Erdem, şunları kaydetti: "İhracat bizim ekonomimiz için kritik. Her ülke ekonomisi için öyle ama bizim için daha da kritik bir alan. Baktığınız zaman ihracat manasında uluslararası doğrudan yatırımın Türkiye'ye gelip üretime yönelik yatırım yapması önemli. Bunun yaratacağı istihdam da önemli. 'Uluslararası doğrudan yatırımın, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasına katkısı' diye bir araştırma yaptık. Bu 10 yılda yapılan yatırımlar, 1.9 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bunları neden başka bir ülkeye kaptıralım? Bunların ülkemize gelmesinin bu avantajları var." 


Hürses