Ahşap teknoloji için çağrı..
Günümüzde inşaat sistemleri zemin ve konsepte göre farklı teknolojilerde inşa ediliyor
İşin enterasan tarafı ülkemizde kişiye veya şirketlere göre değişen bu tercihler sadece imar hakkına göre şekilleniyor olması işin ticari riskinden kaynaklanıyor.
Tabi zorunluluk arz eden durumlar dışında ise tamamen yapımcının keyfiyetine bağlı. Ancak bu durum her ticari yatırım gibi bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Doğal afetler, finans, inşa proğramı ve satış riskleri de düşünülmek ve hesap edilmek zorunda.
Bu riskler maruz kalınacak bir doğal afet veya bir kriz ortamında vizyon, ticari ahlak ve işbilirlik testlerine tabi tutulmuyor mu?
Ancak bizim ülkemizde işe sondan başlamak zihniyeti ve geleneği sadece satış riski ortadan kaldırılınca iş bitiyor düşüncesi hala geçerliliğini koruyor.
Aksi olsaydı ülkenin son 50 yılında durduk yere çöken beton binalar, elektrik kontağından çıkan yangınlar, yağmurda uçan çatılar, selden etkilenen evler, depremde yerle bir olan şehirler vb. gibi bir çok felaketten çıkan sonuç bu yapıların eksik, noksan ve bilinçsiz şekilde inşa edilmesinden kaynaklandığını ispat etmezdi!
İyi de altyapıdan kaynaklanan problem zaten belli..ancak işin kötü tarafı problemin esas kaynağı yapıların bilinçsiz şekilde ve kötü malzemelerle inşa ediliyor olması!
Tabi bir felaket olunca da hemen bir suçlu aranıyor..iyi de kimi suçlayacaksınız?
Ev sahibini mi, müteahhiti mi, belediyeyi mi, yoksa izni vereni mi, kimi?
İşte orası belli değil!,
İyi de bu ülkede inşa edilen binaların %98'i betonarme sistemle inşa ediliyor.
Bunu iyi düşünmek lazım.
Ahşap sistem teknolojisi uygulanan binalarda ise depremden satışına kadar ticari açıdan her hangi bir risk taşımaması nedeniyle doğru yatırım olarak kabul edilmesi bu kriz ortamında dahi örnekleriyle sabittir.
Halbuki ahşap sistemin montajından kurulumuna, konforundan satışına kadar her şey çok farklıdır ve riski de yoktur.
Gelişmiş ülkeler de ise ahşap sistemden bırakın vazgeçmeyi daha da geliştirmek için araştırma ve geliştirmeye milyonlarca dolar harcanıyor.
Buna en büyük örnek; bina izolasyonları için üretilen poliüretan köpük sisteminin 15 yıl deneme sürecinden sonra piyasaya sunulmasıdır.
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ar-ge için harcadığı bir bütçe var mı derseniz, inanın bilmiyorum.
Aslında bizim gibi ülkelerde ahşap evlerin nadir yapılar statüsünde olması nedeniyle piyasada bir emsali ve karinesi de yoktur..bu üzücü olduğu kadar düşündürücüdür de.
Nitekim ahşap karkas sistem teknolojiye sadakatle daha da gelişen ve büyüyen bir sektör olduğunu yıllar içinde ispat etti.
Geçtiğimiz hafta içinde hem sektörden hem de basından bazı arkadaşlarımla yaptığım konuşmalarda bana ahşap sistemle ilgili sordukları sorular karşısında açıkçası büyük şaşkınlık yaşadım.
Şaşkınlığım ise basında ve inşaat-emlak sektöründe yıllardır faaliyet gösteren ve projeler inşa eden piyasa aktörlerinin ahşap sistemi bilmemesi..işin vahim tarafı sorulan soruların cehaleti karşısında afalladım.
Bilmiyorsan sektöre yazık, bilip te soruyorsan kendine yazık.
Demek ki ortada çok bilinmeyen ve bizim de anlatmamız gereken bir sistem var.
Bu nedenle yaşam garantili ve sıfır risk taşıyan bu sistemin ülkemizde yaygınlaşmasında
Ve öğrenilmesinde gelecek nesiller adına da büyük faydalar olduğu bilinmelidir.
Bakınız Ahşap sistemle sadece konutlar inşa edilmiyor..kütüphane, kongre ve fuar merkezlerinden tutunda tüm spor ve kamp amaçlı inşa edilen yapılarda kullanılması, yapılarda izolasyon, bakım gerektirmeme ve sağlık açısından mükemmel sonuçlarverdiği biliniyor.
Bu tür yapılar da en büyük tercih nedeni nem ve rutubetsiz ortamlar sunulabilmesi.
Sadece ABD de yılda 1 milyon ev inşa ediliyor..milyonlarca evde ikamet ediliyor..
İnsanlar mutlu, sağlıklı ve güvenli bir hayatı büyük keyif ve konfor içinde sürdürüyor..
Hatta kamu ve toplum güvenliği açısından konutlarda betonarme sistem yasaklanıyor.
Sırf yaşamsal riskler için..insanların sağlığı için..toplum güvenliği için..yetmez mi?
Bizim ülkemizde ise bu sistemin yaygınlaştırılması için her hangi bir caba gösterilmemesi
İşin vahametini ortaya koyuyor.
NBA maçlarının oynandığı salonlar, parlamento binaları, spor salonları ve kamp merkezleri hep ahşap sistemle inşa ediliyor.
Bu sistem insanoğlunun yaşamsal kalitesi ve sağlığı açısından seçilmesi alelade bir seçim olmadığı örneklerle sabittir.
Sonuç olarak Ahşap sistem teknolojisinin bu ülke için gerekli olduğu bilinmelidir.
Saral İnşaat Grubu olarak bu sütunlardan bir çağrıda bulunmak istiyoruz;
Bayındırlık, Çevre ve Orman bakanlıklarına,
Üniversitelerin ilgili bölümlerine, Mimar ve Mühendis odalarına, Değerleme şirketlerine, buradan sesleniyorum;
Türkiye'nin geleceği adına Ahşap sistem ve teknolojisini tanıtmak istiyoruz.
Silivri Sunflower projesinde hafta sonları kısa proğramlarla yapacağımız bu tanıtımlarda Ahşap sistemde kullanılan malzemeleri ve uygulamaları yerinde göstererek soru ve cevaplarla tüm bilinmeyenleri anlatmak ve tanıtmak amacındayız.
Bu konuda aşağıda ki telefonlara başvurup bilgi alabilirsiniz.
Bilgi için : Sayın Meltem Köksalan
Tel : 0212.736.1818
Faks : 0212.736.1723
e-posta : [email protected]
İyi haftalar