Aile konutunda eşin rızası!
Posta Gazetesi yazarlarından Tamer Heper bugünkü köşe yazısında okuyuculardan birinin sorduğu soruya yanıt olarak Aile konutu ve eşin rızası konusuna değindi..
Eşim bankadan kredi kullandı evimizi ipotek etti. Ancak sonradan işleri bozuldu. Ben bu sırada eve aile konutu şerhi koydurdum. Şimdi banka ipotekli evi sattırabilir mi? Benim bankadaki parama veya banka kasama haciz tatbik ettirebilir mi? • Y.Y.
Okuyucumun sorusu çok tartışma götürür bir soru. Aile konutu, 2002'de hukuk mevzuatımıza girmiş olan, eşlerin kirada dahi olsa hayatlarını idame ettirdikleri meskenler için kabul edilmiş bir kavramdır.
Kiracı veya malik olmayan eş, tapu dairesine müracaat ile oturdukları mesken için aile konutu şerhi koydurabilir. Aile konutlarında aile kiracı ise kiracı durumundaki eş sözleşmeyi tek başına feshedemez, malik oldukları meskende malik olan eş tek başına bu gayrimenkulden tasarruf edemez.
Konu 2002'den beri tartışılagelmektedir.
Birinci tartışma, aile konutu şerhi konulmasa bile bu sistemin uygulanıp uygulanmayacağıdır. Şahsi görüşüm, aile konutu şerhi konulmadığı hallerde bu sistemin uygulanmaması gerektiği yönünde olmakla birlikte, zaman içinde yerleşen görüş, aile konutu şerhi bulunmasa bile bu sistemin uygulanacağı yönünde. Mesela bir Yargıtay Genel Kurulu kararında, daire sahibi eşin, daireyi satması meselesinde alıcıların, satan malikin eşinin rızasını almamış olmalarını, eşin rızası yoktur diye yorumlamıştır. Bu satışın iptaline karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu durumda tüm alışverişlerde, tapuda aile konutu şerhi olsun olmasın, satıcının medeni hali araştırılacak, evli ise eşi bulunacak açık izni alınacaktır demektir ki erişkin insanların hukuki işlem yapmasını kısıtlayacak bir ortam oluşmuştur.
Bu husus bankacılık işlemine yansıdığında sanki ortaya farklı bir durum çıkmayacak gibi...
Yani banka kredi alan erkeğin evli olduğunu bilmesi gerektiğinden, bilmiyorsa bile araştırması gerektiğinden eşin iznini almadan ipotek tesis ettiği için ipoteğin kaldırılması gerekecek gibi bir sonuç çıkmaktadır. Bu dahi benim anlayışıma terstir.
Yukarıdaki hususta, evin satışı talep edilse ve satış bedeli, borcu karşılamasa veya daire üzerindeki ipotek kaldırılsa bile kredi kullanmayan okuyucumun malvarlığına, dolayısı ile bankadaki parasına veya kasasına dokunulmayacaktır.
Tamer Heper-Posta