Aile şirketleri, birikimlerini genelde gayrimenkule yatırıyor!
GYİAD Başkanı Serkan Sevim, aile şirketlerinin, birikimlerini genellikle gayrimenkule yatırdığını anlatarak, "Bu iyi yönetilemezse yıllar sonra veraset ve yönetimsel olarak sıkıntılar yaşanabiliyor." dedi.
Merkezi Suudi Arabistan'da bulunan Al-Kifah Holding Yönetim Kurulu Başkanı Velid el-Afalik, aile şirketlerinde yatırımların çeşitlendirilmesinin önemine dikkati çekerek, "Gayrimenkul varlıklarınız yüzde 20-25 oranında olursa şirketinizi etkilemez fakat önemli olan operasyondur" dedi.
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), EY Türkiye iş birliğiyle Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı düzenledi. Konferansın ana konuşmacıları arasında, Al-Kifah Holding Yönetim Kurulu Başkanı Afalik de yer aldı.
Afalik, aile şirketlerinde sorumlulukların belirlenmesinin ve yatırımların çeşitlendirilmesinin önemine dikkati çekerek, "Yatırımların çeşitlendirilmesi önem arz ediyor. Gayrimenkul varlıklarınız yüzde 20-25 oranında olursa şirketinizi etkilemez. Fakat önemli olan operasyondur. Operasyonla istihdam sağlarsınız" görüşünü paylaştı.
Ailenin üçüncü kuşak bireylerinin kendi işini kurmak istemesi halinde aile ofisinden kredi alabileceğini söyleyen Afalik, aile birlikteliğinin ve değerlerinin önemine işaret etti.
Afalik, bir "aile anayasası"nın oluşturulması gerektiğini de vurguladı.
GYİAD Başkanı Serkan Sevim, aile şirketlerinin, birikimlerini genellikle gayrimenkule yatırdığını anlatarak, "Bu iyi yönetilemezse yıllar sonra veraset ve yönetimsel olarak sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu konferansta bunların çözüm yollarını konuşacağız" bilgisini verdi.
EY Türkiye Şirket Ortağı Metin Canoğulları ise aile ofisi kavramına değinerek, aile servetinin iyi yönetiminin, şirketin devamı ve aile bireylerinin mutluluğu açısından taşıdığı önemin altını çizdi.
- "Faaliyetlerinizi çeşitlendirerek, ekonomik dalgalanmalardan şirketinizi koruyabilirsiniz"
Konferansın ana konuşmacılarından EY Global Aile Şirketleri Uzmanlık Merkezi Başkanı Peter Englisch, birden çok ailenin birlikte yatırım yapmasının artış gösterdiğini anlattı.
Englisch, şunları kaydetti:
"Şirketlerin yalnızca yüzde üçü sonraki nesle aktarılıyor. Mevcut iş modellerinizi gözden geçirmelisiniz. Belli oranlara çok fazla yatırım yaparsanız bunların başka alanlara kaydırılması gerekebilir. Yeni iş modellerine yatırım yapmazsak ekonomik zorluklarla karşılaşırız. Aile dışında da uzmanlara fırsat vermek gerekiyor, şeffaflık için. Şirketi halka arz etmek, daha şeffaf olmak demektir. Faaliyetlerinizi çeşitlendirerek, ekonomik dalgalanmalardan şirketinizi koruyabilirsiniz."
Krea Gayrimenkul Başkanı Hakan Kodal, Batı dünyasında üç yüz yılık şirketler bulunduğunu hatırlatarak, "Aile ofislerinin kurulması, ailelerin varlıkları kadar önemli. Kurumsallaşma, aile şirketlerinin profesyonel şekilde yönetilmesiyle olur" dedi.
AA
Haber PR ajansında şu şekilde yer aldı;
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği’nin (GYİAD), EY Türkiye işbirliği ile düzenlediği Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı, dünyadan ve Türkiye’den önemli konuşmacıları ağırladı. Etkinlikte, başta taşınmaz mallar olmak üzere, aile varlıklarının ekonomiye nasıl kazandırılacağı konusu tüm ayrıntıları ile değerlendirildi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim, Türkiye’de sermaye sahibi kişi ve ailelerin kazanımlarını genellikle gayrimenkul olarak değerlendirdiklerine dikkat çekti. Uzun ömürlü olmayı başaran aile şirketlerinde biriken gayrimenkullerin başlangıçta verimli olsalar bile, yönetimlerinin zaman içinde zorlaştığını belirten Sevim, “Üstelik bu gayrimenkuller bir veraset durumunda aile içi sorunlara yol açan bir yatırım aracına dönüşebiliyor. Likit bir kıymet olmamaları da acil bir sermaye ihtiyacı durumunda ciddi değer kaybı ile satılmalarına neden olabiliyor. Konuya geniş kesimlerin dikkatini çekmek ve bu durumun neden olduğu sorunların çözümlerini bulabilmek için Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı’nı düzenledik” dedi.
İşletmelerin yüzde 95’i ailelerin
Taşınmazlara yatırım yapılmak suretiyle ortaklarına gelir sağlayan Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun ortaklarına vergi avantajı getirdiğini ifade eden Sevim, “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin hissedarlarının birikim amacıyla ellerinde bulundurdukları gayrimenkul stoğunun büyüklüğünün 167 milyar dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Gayrimenkul Yatırım Fonu’nu bu gayrimenkullerin ekonomiye kazandırılması için son derece etkin bir çözüm olarak değerlendiriyoruz. Ek olarak, mirasın bölüşümü ve bölüşüm sonrasında yönetimi konusunda yasalardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, aile şirketlerinde önemli sorunlar oluşuyor. Bu sorunlar kuşaklar boyu devam eden şirketlerin bölünmesine ve hatta yok olmasına bile neden olabiliyor. GYİAD olarak çözümün ‘miras anayasasının’ hukukumuza kazandırılmasında yattığına inanıyoruz. Miras anayasası ile birlikte aileler, hem mülkleri hem de şirketleri ve sermayeleri için önemli bir güvence kazanmış olacaklar” diye konuştu.
Serkan Sevim’in ardından söz alan EY Orta ve Güneydoğu Avrupa Bölgesi Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketleri Lideri Metin Canoğulları’na göre, aile şirketlerinin gündeminin en önemli konularından birini varlık yönetimi oluşturuyor: “İster kişisel ister şirket yatırımıyla ilgili olsun aileler, varlıklarını en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını arıyorlar. Varlık yönetimi konusunda sadece yatırım yapmakla kalmayan aileler, varlıklarını yönetirken aldıkları her kararın bir sonraki adımı sağlamlaştıracak yapısal kararlar olmasına da özen gösteriyorlar. GYİAD ile düzenlediğimiz bu konferans, Türkiye’deki aile şirketlerinin varlık yönetimi hakkındaki görüşlerini paylaşabilmelerine ve yurt dışındaki uygulamalar konusunda edindiğimiz deneyimleri aktarabilmemize olanak sağlayacak.”
Toplam 20 konuşmacı ile aile varlıklarının ekonomiye kazandırılmasına farklı bakış açıları getirmeyi hedefleyen etkinliğin ana konuşmacıları, Suudi Arabistan merkezli Al-Kifah Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Waleed Al Afaleq, EY Global Aile Şirketleri Uzmanlık Merkezi Global Başkanı Peter Englisch, Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu ile Borusan Holding CEO Agah Uğur olarak sıralandı.
Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı’nda aile mülklerindeki riskler ve fırsatlar, gayrimenkul yatırım pazarı, aile mülklerinin sürekliliği gibi konu başlıkları, gayrimenkul, hukuk ve portföy yönetimi şirketlerinden yöneticilerin katıldığı panellerde masaya yatırıldı. Altın sponsorluğunu Nef’in üstlendiği konferansta ayrıca sanatın aile varlıklarının değerlendirilmesinde alternatif bir yatırım olarak nasıl kullanılabileceği de değerlendirildi.
Haber Bugün Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), EY Türkiye işbirliğiyle Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı gerçekleştirdi. Konferansın açılışında konuşan GYİAD Başkam Serkan Sevim, aile şirketlerinin üyelerine ait, çeşitli sebeplerle atıl durumda bulunan gayrimenkul stokunun ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Toplam stokun 167 milyar dolara (Yaklaşık 495 milyar lira) ulaştığını vurgulayan Sevim, "Bunun ekonomiye kazandırılması için Gayrimenkul Yatırım Fonunun etkin bir çözüm olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda oluşturulacak miras anayasası da sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır" dedi.
Aile şirketlerinin yalnızca yüzde 3'ü 3'üncü jenerasyona kadar devam ediyor. Şirketlerin en büyük sorunu rollerin paylaştırılamaması.
Türkiye'deki işletmelerin yüzde 95'ini ailelerin oluşturduğunu ifade eden Sevim, bu gayrimenkullerin bir veraset durumunda aile içi sorunlara yol açabildiğini kaydetti.
EY Aile Şirketleri Uzmanlık Merkezi Global Başkanı Peter Englisch ise, şirketlerin yalnızca yüzde 3'ünün 3'üncü jenerasyona ulaşabildiğini söyledi. Aile şirketlerinin en büyük sorununun aile içi çatışma ve rollerin paylaştırılamaması olduğunu vurgulayan Englisch, "Şirketler en fazla gayrimenkul yatırımı yapıyor. Kendi şirketine yatırım listenin alt sıralarında kalıyor" dedi Türkiye'de Gayrimenkul Yatırım Fonu kurulmalı 167 milyar dolarlık stoku değerlendirelim Aile şirketlerinin gayrimenkul yatırımı, yarım trilyon lirayı buluyor. GYİAD Başkanı Sevim, "Atıl durumdaki bu stok ekonomiye kazandırılmalı" dedi
Bugün
Haber Dünya Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Başkam Serkan Sevim, "Aile şirketlerinin üyelerine ait, çeşitli sebeplerle atıl durumda bulunan gayrimenkul stokunun toplam tutarı 167 milyar dolara ulaşıyor. Bu stokun ekonomiye kazandırılabilmesi için Gayrimenkul Yatırım Fonu'nun etkin bir çözüm olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda oluşturulacak miras anayasası da sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır" dedi.
GYIAD'ın, EY Türkiye işbirliği ile düzenlediği Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı, dünyadan ve Türkiye'den önemli konuşmacıları ağırladı. Etkinlikte, başta taşınmaz mallar olmak üzere, aile varlıklarının ekonomiye nasıl kazandırılacağı konusu tüm ayrıntıları ile değerlendirildi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan GYİAD Başkanı Serkan Sevim, Türkiye'de sermaye sahibi kişi ve ailelerin kazanımlarını genellikle gayrimenkul olarak değerlendirdiklerine dikkat çekti. Uzun ömürlü olmayı başaran aile şirketlerinde biriken gayrimenkullerin başlangıçta verimli olsalar bile, yönetimlerinin zaman içinde zorlaştığını belirten Sevim, "Üstelik bu gayrimenkuller bir veraset durumunda aile içi sorunlara yol açan bir yatırım aracına dönüşebiliyor. Likit bir kıymet olmamaları da acil bir sermaye ihtiyacı durumunda ciddi değer kaybı ile satılmalarına neden olabiliyor. Konuya geniş kesimlerin dikkatini çekmek ve bu durumun neden olduğu sorunların çözümlerini bulabilmek için Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı'nı düzenledik" dedi. Sevim, taşınmazlara yatırım yapılmak suretiyle ortaklarına gelir sağlayan Gayrimenkul Yatırım Fonu'nun ortaklarına vergi avantajıgetirdiğini vurguladı.
Farklı bakış açıları dile getirildi EY Orta ve Güneydoğu Avrupa Bölgesi Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketleri Lideri Metin Canoğulları da, "İster kişisel ister şirket yatırımıyla ilgili olsun aileler, varlıklarım en iyi şekilde değerlendirmenin yollarım arıyorlar. Varlık yönetimi konusunda sadece yatırım yapmakla kalmayan aileler, varlıklarını yönetirken aldıkları her kararın bir somaki adımı sağlamlaştıracak yapısal kararlar olmasına da özen gösteriyorlar" dedi.
Toplam 20 konuşmacı ile aile varlıklarının ekonomiye kazandırılmasına farklı bakış açıları getirmeyi hedefleyen etkinliğin ana konuşmacıları, Suudi Arabistan merkezli Al-Kifah Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Waleed Al Afaleq, EY Global Aile Şirketleri Uzmanlık Merkezi Global Başkanı Peter Englisch, Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜRKONFED Başkam Tarkan Kadooğlu ile Borusan Holding CEO Agah Uğur olarak sıralandı. Waleed Al Afaleq, aile şirketlerinde yatırımların çeşitlendirilmesinin önemine dikkati çekerek, "Gayrimenkul varlıklarınız yüzde 20-25 oranında olursa şirketinizi etkilemez fakat önemli olan operasyondur" dedi.
Dünya
Haber Yeni Yüzyıl Gazetesi köşe yazarı Atilla Yayla tarafından şu şekilde ele alındı;
Türkiye’de 17 Aralık 2015’te önemli bir toplantı yapıldı. Yeni Yüzyıl’ın haberine göre, GENÇ YÖNETİCİ ve İŞ ADAMLARI DERNEĞİ’nin (GYİAD), EY Türkiye ile işbirliği yaparak düzenlediği Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı İstanbul’da gerçekleştirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim, “Aile şirketlerinin üyelerine ait, çeşitli sebeplerle âtıl durumda bulunan gayrimenkul stoğunun toplam tutarı 167 milyar dolara ulaşıyor.
Bu stoğun ekonomiye kazandırılabilmesi için Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun etkin bir çözüm olduğuna inanıyoruz.
Aynı zamanda oluşturulacak miras anayasası da sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır” dedi.
Taşınmazlara yatırım yapılmak suretiyle ortaklarına gelir sağlayan Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun ortaklarına vergi avantajı getirdiğini ifade eden Sevim, “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor.
Ek olarak, mirasın bölüşümü ve bölüşüm sonrasında yönetimi konusunda yasalardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, aile şirketlerinde önemli sorunlar oluşuyor.
Bu sorunlar kuşaklar boyu devam eden şirketlerin bölünmesine ve hatta yok olmasına bile neden olabiliyor.
GYİAD olarak çözümün ‘miras anayasasının’ hukukumuza kazandırılmasında yattığına inanıyoruz.
Miras anayasası ile birlikte aileler, hem mülkleri hem de şirketleri ve sermayeleri için önemli bir güvence kazanmış olacaklar” diye konuştu.
Toplantıya katılan Suudi Al-Kifah Holding Yönetim Kurulu Başkanı Velid el-Afalik ise “Aile şirketlerinde yatırımların çeşitlendirilmesi önem arz ediyor” diyerek Türk şirketlerine çeşitli önerilerde bulundu.
Daha önceki bir yazımda akrabalar -özellikle eltiler- yüzünden şirketlerin parçalandığına ve kaynakların âtıl hâle geldiğine işaret etmiştim.
Kullanılmayan mülkler ve kaynakların parçalanması problemi değişik biçimlerde tekrar tekrar karşımıza çıkıyor.
Ülkemizdeki şirketlerin çoğu aile şirketi. Bunlar kolay kolay kurumsallaşamıyor.
İlk nesildeki iş yapma kabiliyeti, çalışkanlık, hırs ve tutumluluk sonraki nesillerde nadiren görülüyor.
Birinci nesilden sonra işletmecilik ve yatırımcılık performansı düşüyor.
Yetmezmiş gibi, aileler evlenmelerle genişledikçe aile içi ihtilâfların doğması ihtimâli kuvvetleniyor.
Özellikle ilk neslin sahneden çekilmesinden sonra aile üyeleri birbirine giriyor ve çoğu zaman kavgalı gürültülü bir şekilde yollarını ayırıyor.
Mülkler üzerindeki çözülemez veya çözümü çok uzun zaman alan ihtilâflar ekonomik kaynakların iş hayatı dışında ve âtıl kalmasına sebep oluyor.
Bu duruma üretim tesisleri/makinaları yanında gayrimenkuller de düşüyor.
Bu nokta önemli çünkü Türkiye’de zenginlik deyince akla ilk gelen gayrimenkuller oluyor.
Bu da zaten kendi başına ülkenin yeterince gelişmediğinin ve üretici yatırımcılık anlayışının yaygınlaşmadığının işareti.
Özellikle İstanbul’da birçok emlak zengini var ama bunların bir kısmı mülklerini kiraya verme şeklinde olsun kullanamayınca nakit fukarası olarak yaşıyor.
Bu problem gelişmiş ülkelerde de zamanında yaşandı. Hâlâ da belli ölçülerde yaşanmakta.
Ancak, bizde tablo daha vahim.
167 milyar dolarlık gayrimenkulün âtıl kalması sadece sahipleri için değil tüm toplum için bir kayıp.
Oysa bunlar ülkenin iktisadî gelişimine ve dolayısıyla refah seviyesinin yükselmesine önemli katkılarda bulunabilir.
Problemin kesin çözümünü sağlayacak bir formül hiç kimsenin elinde yok.
Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının gelişmesi problemi hafifletebilir. Ancak, miras ve mülkiyet hakkına yasal ve anayasal müdahalelerin fayda sağlamaktan çok zarar vereceğini sanıyorum.
Genel olarak bakıldığındaysa çözüm bireylerin özgül davranışlardan ziyade genel iş davranış kalıplarının gelişmesine ve değişmesine bağlı görünüyor.
Bunu sağlayacak olansa GYİAD’ın yaptığı kutlanması gereken bu türden faaliyetler.
Yeni Yüzyıl