Akçil kardeşlerin huzurevi dramına belediye el koydu!
Ölünceye kadar kalma koşuluyla Silivri'de 2.5 milyon lira değerindeki deniz manzaralı arazilerini huzurevi yapılmak üzere belediyeye bağışlayan Akçil kardeşlerin yaşadığı drama devlet seyirci kalmadı
Silivri'deki huzurevi skandalına Kaymakamlık'tan sonra Silivri Belediyesi de el attı. AKŞAM'ın 'Arazilerini verdiler ama huzur yok' haberinin ardından harekete geçen Silivri Belediyesi avukatları, Savcılığa başvurarak huzurevinde tespit yapılmasını istedi. Nazif (68) ve İlyas Akçil (57) kardeşler, kimseleri olmadığı için Alibey Mahallesi'ndeki 2.5 milyon lira değer biçilen arazilerini ömür boyu kalmak şartıyla 2007'de Silivri Belediyesi'ne bağışlamış, dönemin AKP'li Belediye Başkanı Hüseyin Turan da araziye huzurevi yapılması için Gönenli Mehmet Efendi Vakfı'yla protokol yapmıştı. Yaklaşık 4 yıl sonra yapımı tamamlanan huzurevi geçtiğimiz aylarda açılmış, vakfın protokole uymaması nedeniyle Akçil kardeşler bağışı yaptıklarına pişman edilmişti. Elektriği, suyu, yemeği kesilen huzurevinde sefil olan, denizde yıkanarak temizlenmeye çalışan Akçil kardeşler Silivri Çanta Huzurevi'ne nakledildi.
SIKINTI BİLİNİYORDU
Silivri Kaymakamı Mesut Demirkol, Akçil Kardeşler Huzurevi'ndeki sıkıntının 15 gün öncesinden valiliğe intikal ettiğini söyledi. Demirkol, 'Valimiz Hüseyin Avni Mutlu'yla 15 gün önce huzurevini ziyaret ettik. Ziyarette kendisi de gördü. Olay savcılığa intikal etti. Belediye de davanın uzun süreceğini düşünerek iki bağışçıyı belediye huzurevine nakletti' dedi. Silivri Belediyesi, Gönenli Mehmet Efendi Vakfı'nın protokol yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na tespit davası açtı. Savcılığa açılan davanın ardından bilirkişi huzurevinde incelemelerde bulunacak. İncelemenin ardından huzurevinin belediyeye devredilmesi bekleniliyor.
Dönmek istiyoruz
Çanta Huzurevi'ne yerleştirilen Akçil kardeşler, bir an önce kendi adlarını taşıyan huzurevine dönmeyi bekliyor. Akçil kardeşler, 'Buraya polis zoruyla gelmedik. Belediye yetkilileri geçici olarak kalmamız için bizi günlerce uğraşıp ikna etti. Sorun çözülünce tekrar yerimize döneceğiz. Biz bu yapılanları hak etmedik. 'Keşke bağışlamasaydık' dediğimiz bile oldu. Bize burada iyi davranıyorlar, ama biz kendi yerimizde kalmak istiyoruz' diyerek isyanlarını sürdürdüler.
Akşam/Ercan ÖZTÜRK
