Akiş GYO'dan Beykoz ve Caddebostan'a yeni proje!

AKİŞ GYO, iddialı alışveriş merkezi projeleriyle dikkat çeken bir şirket. 2011'de açılan İstanbul'un en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan İstanbul Esenyurt'taki Akbatı'nın yakaladığı başarı sonrası, yine İstanbul'da Acıbadem'de 2014'te açılan Akasya AVM ile bu başarısını devam ettirdi. Para Dergisi'nde yer alan habere göre; “Yenilikçi ve bulunduğu çevreye değer katan gayrimenkul yatırımlarımızla yolumuza devam ediyoruz" diye konuşan Akiş GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökşin Durusoy, uygun zamanda, en doğru lokasyon üzerinde, yeni trendler oluşturan projelerle fark yarattıklarını ifade ediyor. Cadde mağazacılığının gelişimine destek olduklarını ve Bağdat Caddesi'nde bu alanla ilgili projelerini hayata geçirmeye başladıklarından bahseden Durusoy, "Türkiye'deki gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketlerinden farklı olarak kira getirisi yüksek alışveriş merkezi yatırımlarının yanında cadde mağazacılığının da yer aldığı bir portföyümüz var. Bu taraftaki projelerimizi tamamlayarak kira gelirini artırmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı. Durusoy, şirketin faaliyetlerini ve 2021 hedeflerini anlattı...

1- Pandemi kısıtlamaları ve sonrasında bu kısıtlamaların kademeli kalkması AVM'lere nasıl yansıdı?
Pandeminin ilk yılında bildiğiniz gibi AVM'ler belli bir süre kapalı kalmıştı. Giriş sayıları doğal olarak kısıtlamalardan doğrudan etkilendi. Özellikle hafta sonu kapalı olmak sektörü oldukça olumsuz etkiliyor. Atılan normalleşme adımlarıyla cumartesi günleri açık olmak genel olarak pozitif bir ivme kazandırdı. Kategori bazında farkli etkilenmeler olmakla birlikte özellikle food court alanındaki kiracılarımız kısıtlamalardan en çok etkilenen grup oldu. Toplam ciro tarafından bakacak olursak, durumun ziyaretçi sayısındaki düşüşe göre daha pozitif olduğunu söyleyebiliriz. Gelen müşteriler alışveriş odaklı geldikleri için kişi başı harcama tutarı ve sepet büyüklüklerinde artışlar yaşandı. Şunu da eklemekte fayda var, genel olarak AVM'lere ve özelde de bizim alışveriş merkezlerimize bakış pandeminin ilk dönemleri ile karşılaştırınca olumlu anlamda değişti. Hijyen, hava filtreleme ve sosyal mesafe konularındaki hassasiyetimizin ve yatırımlarımızın bu değişimde önemli etkisi oldu.

2- İstediğiniz rakamlara ulaştınız mı ya da ne zaman ulaşabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Aşılama çalışmalarının hız kazanması, toplumsal hareketliliğin artmasına katkı sağlayacak. Tüm dünya gibi Türkiye'de de aşılama çalışmaları, pandeminin etkisini en aza indirecek. Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte turizmin de hareketlenecek olması sektörde hızlı bir toparlanmayı beraberinde getirecek.

3- Bu kapsamda 2021 yılı hedefiniz nedir?
Pandemi döneminde AVM'lerin insanların hayatında ne kadar önemli olduğu daha çok anlaşıldı. Hem alışverişin, hem de sosyalleşmenin sağlandığı, aynı anda çeşitli ihtiyaçların karşılandığı bu noktalar birer ihtiyaç merkezi görevi gördü. AVM'ler hayatımızda önemli bir yer oluşturuyorlar. Pandemi döneminde de birikmiş bir alışveriş isteği bulunuyor. Online alışverişlerin tüketicileri yeterince tatmin etmediği, özellikle kargo ve teslimat konusunda yaşanan büyük sıkıntıların müşteri memnuniyetini düşük tuttuğunu görüyoruz. Tüm bunlara yaz sezonunun yaklaşması da eklenince tüketicilerin bilgisayarlarını kapatıp alışverişi eski ve geleneksel yoluyla; fiziksel mağazalarda gerçekleştireceğini düşünüyorum.

4- Pandemi sonrası sektöre yönelik beklentileriniz neler?
Türkiye perakende sektörü, dinamik yapısı ve bünyesinde barındırdığı yüksek potansiyelden ötürü değişimleri fırsatlara dönüştürecek olanaklara sahip. Geleceğe ilişkin iyimserliğimizi koruyoruz. Gelecek beş yılda şehirleşmenin devam edecek olması, perakende için pazara erişimi kolaylaştırıyor. Turizm sektöründeki toparlanmanın devam etmesi ile perakende başta olmak üzere diğer sektörlerde talebin daha da canlanmasını bekliyoruz. Nitelikli iş gücü ve sirkülasyon sorunlarına karşılık, nüfus demografisi, iş gücü havuzunun yeterli olması, tüm AVM'lerde olmak değil doğru lokasyonda ve doğru yapılandırılmış AVM'lerde olmak, yakın coğrafyadaki tüketicilerin Türkiye'deki alışveriş olanaklarına kolay erişimi gibi faktörler sektörün önündeki fırsatlar olarak duruyor.

5- 2021 yılına ilişkin yatırım planlarınız neler?
2021 için caddedeki Caddebostan projesinin yatırımı bulunuyor. Perakende odaklı start-up'lar için ayırdığımız bir yatırım bütçemiz var. Bunun dışında 2021'i genel olarak borç azaltımı, var olan gayrimenkullerin en verimli kullanımı ve sermaye piyasalarını kaynak çeşitliliği için etkin kullanma ekseninde bir yıl olarak planladık. Öte yandan sürdürülebilirlik ve girişimlere yatırım da operasyonel anlamda öncelikli konularımız arasında yer alıyor.

6- Portföyünüzdeki alışveriş merkezlerinde hijyen ve toplum sağlığı konusunda ne gibi yatırımlar yaptınız?
Gayrimenkul sektörünün Türkiye'deki en büyük oyuncularından biri olarak bünyemizde bulundurduğumuz Akasya ve Akbatı alışveriş merkezleriyle geniş bir sosyal çevreye ulaşıyoruz. Pandeminin başladığı ilk günden itibaren öncelikle Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun yönlendirmelerini dikkate aldık ve kapılarını ilk kapatan alışveriş merkezleri olduk. Sadece market ve eczane için yani insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için faaliyet gösterdik. Haziran 2020'de kapılarımızı yeniden açtığımızda ise sadece tavsiye ve zorunlulukları izlemekle kalmayıp, uluslararası alanda başarılı olan modelleri ve araştırmaları da göz önüne aldık. Akasya ve Akbatı İstanbul'da "TSE Covid-19 Güvenli Hizmet Belgesi'ni alan ilk alışveriş merkezleri oldu. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nca açıklanan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen hijyen, enfeksiyon önlem ve kontrol belgelendirme kriterlerinin tümünü sağladık. Çalışmalarımız ile ayrıca “TÜV-SÜD Sertifikası" ve "Safe Covid-19" gerekliliklerine uygunluk bakımından "Royal Cert Sertifikası”nı da kazandık.

7- Sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarınız var mı?
Sürdürülebilirliği dijitalleşme, bilgi güvenliği, iklim güvenliği, çevrecilik gibi pek çok farklı alanda tüm süreçlerimize entegre ediyoruz. Sürdürülebilirlik Raporu'muzu pandemi öncesinde yayınlamıştık. Aynı zamanda 2019'dan bu yana Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi imzacısı olarak bu sözleşmenin on ilkesiyle uyumlu olarak faaliyet gösteriyoruz. İş modelimizin ve gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerin merkezine insanı koyuyoruz. Üyelerimiz, paydaşlarımız ve tüm toplum için değer yaratmayı hedefliyoruz.

"Beykoz ve Caddebostan projelerimizde iddialıyız"

''İstanbul'un en güzel ilçeleri arasında yer alan Beykoz'da, tamamına yakını deniz manzaralı olan bir kısmı mülkiyetimizde, bir kısmı kar karşılığı olarak anlaştığımız yaklaşık 45 dönüm bir arsa stoğumuz var'' diye konuşan Akiş GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökşin Durusoy, buranın imar planı ile ilgili düzenlemenin 2021'de tamamlanmasını planladıklarını kaydetti. Ardından burayı maksimum fayda sağlayacak şekilde değerlendireceklerinden bahseden Durusoy, "Caddebostan sahilindeki projemiz için de imar planlarının netleşmesi ve ruhsatlandırma çalışmaları sonrası inşaat faaliyetlerine başlayabiliriz. Bu konuda da sona yaklaştık. Ayrıca Londra'da bulunan küçük bir yatırımımız var. Tipik bir kentsel dönüşüm projesi olarak tanımlayabileceğimiz bu yatırımın da gerekli izinler alındıktan sonra hızlıca inşaatına başlanmasını öngörüyoruz" açıklamasında bulundu.