Aktürk Yapı kentsel dönüşüme hazırlanıyor

Elinde halen yine önemli ve özellikli projeler var. Son olarak Zorlu Center işini aldı. ‘Nato müteahhidi' olarak bilinen Aktürk,  Ankara  Belediyesi'nin büyük alt yapı projelerinin müteahhitliğini yaptı.
Ama artık bu işlerden yavaş yavaş çekilmek niyetinde. Özel sektörle iş yapmaya ve kendi projelerini geliştirmeye odaklanmak istiyor. Zorlu Center, bunun en önemli örneği. Bir de ‘kendi projeleri' derken... Rapsodi Evleri var. 550 konutluk bir proje, içinde,  66 çeşit daire var. Şirketin Genel Müdürü İsmet Ergül, “Standart bir üretim olsaydı, çok kolaydı. Zoru istiyoruz. Ahmet Zorlu da bizi bu nedenle seçmiş olmalı” diyor. İsmet Ergül'le Aktürk'ü konuştuk. 

Biraz Aktürk'ü anlatır mısınız? Nasıl kurulmuş, kimler kurmuş?
Aktürk'ün 31 yıllık geçmişi var. Bir aile şirketi. Kurucumuz, aynı zamanda yönetim kurulu başkanımız,  yüksek mimar Öner Aktürk'tür. Ağabeyi Ömer Aktürk'le birlikte kurmuş.
Başlangıçta hem proje hem de proje geliştirme, bir çeşit yap-sat'la işe başlamış. İlerleyen dönemde iş gelişmiş ve taahhüt işine dönüşmüş. Halen de öyle yürüyor. Ankara merkezli bir firma.
Peki ne kadar iş yaptı şimdiye kadar?
Bugüne kadar bitirdiğimiz projelerin toplamı, devam edenlerle birlikte 3 milyar dolara yaklaşıyor. Bizim taahhüt grubumuz alt yapı projeleri yapıyor. Ankara'daki ilk altgeçidi Aktürk yaptı. Metro projelerimiz var Ankara'da. Birinci aşaması bitti. İkinci aşama devam ediyor.
NATO'nun birçok önemli projesini bitirdik. Altyapı projelerinde depremden sonra kalıcı konutların altyapı işleri. Ankara'daki ilk katlı otoparkı, ilk kentsel dönüşüm projesini (Dikmen Vadisi) Aktürk yaptı. İleri ahşap teknolojisini Türkiye'ye Aktürk getirdi.
Peki şu anda hangi işler, sektörler var?
Biz,  şu anda kendi projelerimizi geliştiriyoruz. İkincisi taahhüt sektörü. Üçüncüsü ahşap fabrikamız var. 15-20 yıl önce nitelikli konut yaparken Türkiye'de nitelikli malzeme bulmak zordu. Öncelikle bu amaçla kuruldu ama 2000 yılında Kanada Nascor patentini aldı. Bir de şu anda hizmet sektöründe varız.
Ankara'da Renewaclub adı altında, üç aktiviteyi (fitness, sağlık ve spa) birarada bulunduran bir merkezimiz var.
Ahşap işi nasıl başladı?
Ahşap evler bizim için aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi. Depreme dayanıklı olduğu için, bunun Türkiye'ye girmesi gerekiyordu. Bunu yaptık. Dışarıya da malzeme veriyoruz. Kendi projelerimizde kullanıyoruz. Ahşap malzemelerle Kemerburgaz'da 64 villa yaptık. Ankara'da İncek'te yaptık. Bütün yapılar ayrı bir mimariye sahiptir.
Vatandaş gelip bir ahşap ev istese, yapıyor musunuz?
Tek eve girmiyoruz, bayilerimize yönlendiriyoruz. Tek evi bizim yapmamız zor, maliyetli. Bayi bizden evi alıp gidip montajını yapıyor. Bölgelerde bayilerimiz var. Bizim hazır projelerimiz var. İncek'te 20 tip villa yaptık. Her tipte yapılabileceğini gösterdik.
Kanada'da,  tüketici marketten kiriş alıp kendi yapıyor. Bayilerimizin ekibi var. Herkese de bayilik vermiyoruz. Bayinin yapımını kontrol ediyoruz.
7 şiddetinde bir deprem testi yaptık. Çatlama bile olmadı. 7 ve üzeri şiddette depreme dayanıklı. Çok bilinen bir yapı tarzı değil ama gerçekte çok sağlıklıdır.
Ahşap pahalı mı peki?
Maliyet olarak tek bina betonarmeye göre yüzde 10 pahalı. Çok yaparsanız maliyet düşüyor. Bir avantajı da normal betonarmeye göre yüzde 6 alan kazanıyorsunuz. 200 metrekarelik bir yapıda ilave bir oda alanı sağlıyorsunuz.
Belediye, altyapı işleri sizde önemli. Bundan sonra da öyle mi devam edecek?
Biz yavaş yavaş devlet taahhüdünden çekiliyoruz. Bütün konsantrasyonumuz özel sektörün ihale ettiği işlerde. İkincisi kendimizin geliştirdiği projelere odaklanıyoruz. Belediye işlerinden ise çekiliyoruz. Bir yeniden yapılanma bu. TOKİ'nin kaynak geliştirme ve hasılat paylaşımı işleri var. Bunu  taahhüt olarak değerlendirmek yanlış.
Şu anda elinizdeki işler neler?
Ankara'da metro işimiz var. Yine Ankara'da, İncek Villaları projemiz var, 18 villa yapıyoruz. Bu, tamamen kendi projemiz. Arsa da bizim. Sosyal bir proje çünkü 18 değişik tip villa yapmak ekonomik değildir. Sadece ahşap karkas anlayışının yerleşmesi için yapıyoruz.
Ankara'da Mesa - Aktürk - Emlak pazarlama olarak yaptığımız Parkoran evleri var. Eski Meclis Lojmanları'nın olduğu yer.
Orda 1.832 konut, bir sosyal tesis, bir ticaret merkezi yapılıyor. Bu TOKİ'nin proje geliştirme, hasılat paylaşımı işlerinden biri. Maliye bir kısmını satmıştı. Sonra kaldı, satılmadı TOKİ'ye geçti. İhaleyi alıp, 2007'de başladık.
Ne yapılıyor şimdi orada?
12 tane 30 katlı, 5 tane 7 katlı apartman yapılıyor. Eski yapıların tamamı yıkıldı. Yaklaşık 1 milyar lira toplam hasılat bekleniyor. Üç şirketin hissesi yüzde 40-40-20'dir. Bizim payımız yüzde 40'tır. Şu anda yaklaşık yüzde 30-35'i bitti. Satışa çıkanlardan 600'ü satıldı.
İstanbul'a da geldiniz...
İstanbul'da Rapsodi Evleri'miz var. Daha doğrusu Aktürk Rapsodi Evleri. 4 etaplı 555 konut. 3 etap bitti, dördüncü devam ediyor. 2009 sonu teslim ediyoruz. Satışlara devam ediyoruz.
Biten 3 etapta 329 daire satıldı. Bitenler de 466 dairedir.  Burada 66 çeşit daire vardır. Bir müşterinin buradan çıkması 3 saati alıyor. Çünkü çok çeşit var. ‘Rapsodi' adının seçiminde, insanların kendilerini ifade edebilecekleri tip bolluğunu vurgulamak istedik.
Yeni bir proje var mı?
TOKİ'nin Çanakkale'den başlayıp Mersin'e kadar, arazi geliştirip özellikle yabancılara konut satma konusu var. İspanya modeli diye adlandırılan proje. Bu projeleri takip ediyoruz. Diğer bir şey, İstanbul bir kentsel dönüşüm proje alanı. Bunlara biraz farklı bakıyoruz.
Bu projeleri oluştururken içine mimarlar, şehir planlamacıları, sosyologlar, kent bilimciler, iletişimciler ve yaşayacakların katılımı ile birlikte yapılması gerekiyor. Tüm sosyal tarafları da içermeli.
Bizim için eskiyi yık, yerine bilmem kaç emsal apartman yap yok. Büyük yeşil alanlar olmalı. Bizdeki en büyük eksiklik bu. Büyük meydanlar, büyük parklar yok. Bir yeri yıkıp yeniden yapıyorsanız bunların hepsini göz önüne almalısınız. Biz zaten Türkiye'nin ilk kentsel dönüşüm projesini yapan bir şirketiz.
Aktürkler yeni bir sektör düşünüyor mu?
İnşaatçılığı biliyoruz, bütün konsantrasyonumuzu bu işe veriyoruz. Yeni bir sektöre girme gibi bir planımız yok.
Aktürk'ün farkı ne? Bütün firmalar en iyisini kendilerinin yaptığını söyler...
Hijyen... Kullandığınız malzemenin önemi var. Kullandığınız boya, hijyen belgeli olmalı. Yoksa gaz salar. Ahşabın içinde tutkal var. Bunların hepsinde hijyen belgesi olan ürünler kullanıyoruz. Yapımda yer, projesi, metodolojisi, dördüncüsü yapımdır. İnsan kaynağına dayanır. Beşinci ayağı, yaptığınız yapıya sahip çıkmaktır. Bitirip gitmek yok.
Rapsodi'de ne diyoruz? En son evin iskânının alınmasından sonra da bir yıl daha buradayız. Bir şey daha önemli. Tamamen kayıtlı çalışırız. Çalışma Bakanlığı'ndan iş güvenliği konusunda ilk ödül alan firmayız.
Elinizde büyük arsalar, araziler var mı?
Ankara'da sahip olduğumuz ileriye yönelik proje geliştireceğimiz arsalarımız var. Rapsodi Evleri'nin yerini de 2000 yılında almışız. 2006'da başladı. Ankara'da birçok arsamız var. İstanbul'da arayışlarımız devam ediyor.
Sektörle ilgili neler söylersiniz?
2001 krizinden sonra bakıldığında, inşaat sektörü, devlet desteği olmadan büyümeye başladı. Özel sektör AVM,  konut, tatil köyü, otel işlerine girdi. En büyük yatırımcı eskiden devletti.  Cumhuriyet tarihinde ilk kez inşaat sektörü, devleti arkasına almadan büyümeye başladı. 
Sektörü artık bir sanayii dalı.  200 binin üzerinde kayıtlı müteahhitlik firması var. Tüm AB toplamından fazla. En büyük sorunlarımızdan biri belki bu.
Öte yandan, arsaların yüzde 50'den fazlası devlet elinde. Gelişmiş ülkelerde bu yüzde 20-30.  Konutta maliyetleri etkileyen unsur.  Arsa yüzde 40-50'lere çıkabiliyor. Yurtdışı taahhüt sektörünün en büyük sorunu teminat mektubu. Bu halledilemedi. Diğer problemimiz ise kalifiye eleman sorunu.

İsmet Ergül kimdir?
Aktürk Yapı Endüstrisi Genel Müdürü İsmet Ergül, 1982 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Ergül, daha sonra aynı üniversitede Yapım Stratejisi dalında yüksek lisansını tamamladı. 1987 yılında ise ODTÜ İşletme Bölümü'nün Üst Düzey Yöneticilik Sertifikası programını ‘üstün başarı' ile tamamladı . METİŞ ve STFA gibi Türkiye'nin önde gelen inşaat şirketlerinde çeşitli görevlerde çalıştıktan sonra 2003 yılında Aktürk'e Genel Müdür olarak katıldı.

Zorlu Center, eser olacak, turistler görmeden gitmeyecek
Zorlu'nun işini aldınız ve zor bir iş. Ne aşamadasınız? Oranın adı nedir?
Zorlu Center diyoruz ama bir isim çalışıyor sanırım. Orada Tabanlıoğlu-Aralot mimari yarışmayı kazandı.
Bu proje, uluslararası bir ödül aldı, çok güzel. Her mühendisin, mimarın çalışmak isteyeceği bir proje. İstanbul'a gelen turistlerin gezi programlarına girecek kadar çekici bir yanı olacak. 5 ayrı konsepti aynı anda barındırıyor. Otel, rezidans, alışveriş merkezi (AVM), konser - kültür merkezi ve ofisler var.
Çok iddialı. Ahmet Bey'le nasıl gidiyor? Zor işler istiyor mu?
Bizim için çok önemli bir proje. Ahmet bey (Ahmet Nazif Zorlu), bu konuda hiç bir şeyden sakınmıyor. Avrupa'nın, hatta dünyanın en önemli projelerinden birine imza atmak istiyor. Son derece çevreye saygılı, insanı önde tutan ve eser olacak bir proje yapmaya çalışıyor. Bize düşen görev, onun isteğini en iyi şekilde yapmak.
Bundan dolayı tüm konsantrasyonumuzu bu projeye aktardık. Ben haftanın 5-6 günü burada oluyorum. Merkez kadromuzun, başkanımızın dikkati üzerinde.
Ahmet Bey, işi alırken, dedi ki “Bundan sonra sen-ben yok, biz varız.” Böyle bir yaklaşım büyük sorumluluk yüklüyor. Bunun altından en iyi şekilde kalkmaya çalışıyoruz.
İki şirketin işe yaklaşımı uyuyor...
31 yıllık Aktürk tarihinde hiçbir projeyi yarım bırakmak, geç teslim etmek yoktur. İnsan kaynağımızla övünürüz. Burada klasik bir işveren-müteahhit işi yok, birlikte yapıyoruz.
Tüm satın almalardan taşeron belirlemelere kadar birlikte yapıyoruz. Bizim için kendi projemiz. Minimum maliyetle ama en iyisini yapmaya çalışacağız.
Ne zaman teslim edeceksiniz?
2010 sonunda birinci etap, 2011 sonunda tümü bitmiş olacak. Ahmet Bey, kriz şartlarında, şu anda böyle bir sıkıntı varken böyle bir yatırıma giriyor. 3 bin kişiye istihdam sağlanacak.
Başladınız mı?
Hafriyatı yapıldı, teslim edildi. Biz şantiye kurduk, temel altı betonlarına başladık. Ruhsatın alımıyla da inşaata bütün hızımızla başlayacağız.

Aktürk'ün rakamları
-  Aktürk sadece yapı endüstrisi sektöründe faaliyet gösteriyor. Şirket gelirlerinin tamamı bu sektörden
-  Ahşap yapıda Kanada teknolojisini getirdi. Yapı ile ilişkili olan tek endüstriyel işi ahşap yapı malzemesi üretimi
-  3 milyar dolarlık proje gerçekleştirdi
-  Elindeki işlerin toplamı 2 milyar doların üzerinde.
-  Yıllık satışları 50-100 milyon dolar arasında değişiyor 
-  Grupta Aktürk personeli olarak kardolu çalışan sayısı 500'ün üzerinde
-  Alt yüklenicilerle birlikte çalışan sayısı binleri bulabiliyor
-  Gruptaki şirketler Aktürk çatısı altında toplandı

Milliyet