Genel

Ali Babacan: Türk inşaatçılar yurtdışında önemli işler yapıyor!

Başbakan Yardımcısı Babacan, MAPIC fuarında yaptığı incelemeler sırasında yaptığı konuşmada Türkiyenin gayrimenkul piyasasının hızla geliştiğini, gayrimenkul konusunda yurt dışında da önemli işler yapan Türk firmaları olduğunu söyledi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel krizle ilgili problemin iki önemli kaynağının bankacılık ve kamu maliyesi olduğunu belirterek, "Türkiye ise her iki konusunda da reformlarını yapmış ve sağlam bir yapı ile bu döneme girdi" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Fransanın Cannes kentinde Uluslararası Gayrimenkul ve Perakende Fuarına katılan Türk katılımcılar için organize edilen, yemeğe katıldı.

Aralarında AMPD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avi Alkaşın da bulunduğu Türk işadamları, bazı belediye başkanları ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezcinin de katıldığı yemekte konuşan Babacan, dünyanın en büyük etkinliklerinden biri olan MAPIC Fuarını ve fuardaki Türk firmalarının stantlarının cazibesini görmenin büyük mutluluk olduğunu söyledi. Fuardan edindiği intibaya göre projelerin artık gelişmekte olan ülkelerin projelerinin ağırlı olduğunu ifade eden Babacan, "Bir yandan durgunlaşan bir ABD ekonomisi var, gittikçe durgunlaşan bir Avrupa ekonomisi var ama onun hemen yanında dinamik bir Türkiye var, dinamik bir Asya var" dedi.

Türkiyenin 2002 yılından bu yana çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirdiğini, gerçekleştirmeye de devam ettiğini anlatan Babacan, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda dönüşüm olduğunu, demokrasi, temel hak ve özgürlükler konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda önemli adımlar atıldığını vurguladı. Ekonomik göstergelere bakıldığı zaman Türkiyede 2002 yılından bu yana enflasyonla mücadelede, kamu maliyesini ve bankacılık sistemini sağlamlaştırmada çok köklü adımlar atıldığını kaydeden Babacan, atılan bu adımlar sayesinde 2009 krizi etkilemeye başladığında, Türkiyenin dünyadan ayrışmaya başladığını bildirdi. Babacan, "Dünyada şu anda problemin iki önemli kaynağı bankacılık ve kamu maliyesi. Türkiye ise her iki konuda da reformlarını yapmış ve sağlam bir yapı ile bu döneme girdi" diye konuştu.

2009 yılında pek çok ülkenin ekonomik krizden çıkma adına kamu harcamalarını artırdığını ve vergileri düşürdüğünü, Türkiyenin tam tersine adımlar attığını kaydeden Başbakan Yardımcısı, ekonominin temelinde siyasi istikrar olduğunu da vurguladı. 2009dan bu yana ne olduğuna bakılacak olursa; pek çok Avrupa ülkesinde 2009 yılında görev yapan başbakanların bugün olmadığını ifade eden Babacan, "Bir tek İspanyanın Başbakanı Sayın Zapatero iş başında, fakat ayın 20sinde seçim var, anketlere göre partisi muhalefetin gerisinde. Muhtemelen ayın 20sinden sonra İspanyada da başka bir başbakan, başka bir hükümet göreceğiz" dedi.

Global ekonomik kriz döneminde Türkiyenin bankacılık sistemiyle, güçlü kamu maliyesi ve bünyesini sağlam bir şekilde koruması ile diğer Avrupa ülkelerine göre çok farklı bir yol izleyerek ayrıştığını vurgulayan Babacan, Türkiyenin geçen sene yüzde 9 büyüdüğünü, bu sene yüzde 7-8 arasında bir ekonomik büyüme göstereceğini, gelecek yıl da Avrupa ortalamalarına göre daha yüksek bir büyüme beklediklerini bildirdi.

Başbakan Yardımcısı, Türkiyede işsizlik rakamlarının aşağı yönlü bir seyir izlediğini, sadece son 12 ayda 1 milyon 700 bin ilave istihdam yaratıldığına vurgu yaptı.

İstanbul finans merkezi

Türkiyenin önümüzdeki dönemde istihdam işgücü piyasası ile ilgili reform paketi üzerinde çalışacağını, İstanbulu dünyanın en büyük 10 finans merkezinden birisi yapma konusunda önemli reform paketi bulunduğunu, yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi konusunda çalışıldığını belirten Başbakan Yardımcısı, "Yargı reformu en önemli konularımızdan bir tanesi. Türkiye gerçek anlamda bir hukuk devleti olmak istiyorsa ve ihtilaflı konular mahkemelere gittiğinde 2-3 yıl sürüyorsa, aynı konu farklı mahkemelerde farklı şekilde sonuçlanıyorsa, alt mahkeme ile üst mahkeme birbiriyle tamamen zıt kararlar verebiliyorsa, işte bu konuda çok ciddi sorunlarımız var demektir. Yargı reformuyla ilgili bundan sonraki dönemde çok daha farklı, çok daha önemli adımlar atma imkanımız olacak" dedi.

Bunlardan daha önemlisinin ise eğitim reformu olduğuna işaret eden Babacan, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bizim dünyanın 17inci büyük ekonomisi iken, 16ıncı büyük ekonomisi durumuna gelmemiz, Avrupanın ise 6ıncı büyük ekonomisi haline gelmemiz gayet güzel. Ancak bakıyoruz ki insani gelişmişlik endeksinde çok alt sıralardayız ve bunun en önemli sebebi eğitim göstergeleri. Şu anda OECDnin yapmış olduğu standart testlerde Türk en son sırada çıkıyor. 25 üstü nüfusumuza baktığımızda, bu nüfusumuzun ortalama okulda geçirdiği yıl sayısı 6,5. Yani Türkiyede 25 yaşından diyelim ki 105-110 yaşına kadar kim varsa alıyorsunuz, bakıyorsunuz. İlkokul mezunu olanlar diyelim ki 5 yıl, eski tabirle ortaokul mezunu olanlara 8 yıl, lise mezunu olanlara 11 yıl veya yeni dönemde 12 yıl, üniversite mezunlarına 15 yıl yazıyorsunuz. Master, doktora yaptıysa sayıyı artırıyorsunuz. Bunun ortalamasını çıkartıyorsunuz bizde 6,5 çıkıyor. Yani 25 yaş üstü nüfusumuzun okul seviyesi ilkokul 7inci sınıftan terk. 6yı bitirmişiz, 7yi tamamlayamamışız. Eski tabirle ortaokuldan terk orta yaş nüfusumuzun eğitim seviyesi var. Eğer köklü adımlar atmazsak benim endişem şudur ki; Türkiye hızlı büyüme performansını bir süre sonra kaybedebilir. Çünkü nihayetinde bir ülkenin ekonomisinin büyüklüğü o ülkede oluşturulan katma değerlerin toplamı... Orta ikiden terk bir nüfusun oluşturacağı katma değer ile eğitim seviyesinin çok daha yüksek olduğu bir ülkenin oluşturacağı katma değer arasında tabii ki farklı olacaktır."

Ali Babacan, Türkiyenin büyüme konusunda patinaj yapmaması için önümüzdeki dönemde eğitim konusunda çok önemli adımlar atacağını vurguladı.

Türk firmalarına tavsiye

Böyle bir ortamda Türkiye için çok önemli fırsatlar da olduğunu belirten Ali Babacan, özellikle Almanya ve İtalyadaki şirketlerin ortak arayışında bulunduğunu, bunun da Türk firmaları için büyük fırsat olabileceğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Babacan, MAPIC fuarında yaptığı incelemeler sırasında yaptığı konuşmada da Türkiyenin gayrimenkul piyasasının hızla geliştiğini, gayrimenkul konusunda yurt dışında da önemli işler yapan Türk firmaları olduğunu söyledi.

AA