Ali Fahri Özten: Türkiyenin yüzde 92si deprem bölgesinde!
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Fahri Özten yapı denetim kuruluşlarının yeniden gözden geçirilmesi ve denetimin kamu eliyle yapılması gerektiğini bildirdi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından düzenlenen ve bu yılki teması "Ortak Aklın Adresi" olarak belirlenen 3. Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, Antalya Kültür Merkezinde başladı. Kongrenin açılışında konuşan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Fahri Özten, Va depreminin hemen ardından gerçekleşen kongrenin Coğrafi Bilgi Sistemlerinin (CBS) önemini bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi. Türkiyenin bir deprem ülkesi olduğunu ifade eden Özten, Deprem Bölgeleri Haritasına göre Türkiyenin yüzde 92sinin deprem bölgesinde yer aldığını belirtti.
Türkiye nüfusunun yüzde 95nin deprem tehlikesi altında yaşadığına değinen Özten, şöyle konuştu: "Büyük sanayi merkezlerimizin yüzde 98i ve barajlarımızın yüzde 93ü deprem bölgesinde bulunmaktadır. Nüfusumuzun yüzde 44ü birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Ülkemizin bu depremsellik ve afet gerçeğine rağmen halen bilimi, mühendisliği ve kamu denetimini öne çıkaracak mevzuat düzenlemeleri eksiktir. Havza ve bölge ölçeğinde arazi kullanım planları ve kent yerleşim planları ya güncel değil, ya tamamlanmamış ya da planlama sürecinde bilimsel, teknik ve mühendislik verileri gözardı edilmektedir."
Türkiyede 20 milyon civarında yapı bulunduğunu ifade eden Özten, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise 14 milyon 800 bin kaçak yapı bulunduğunu belirtti. Özten, bu yapıların yüzde 40ının projesiz, yüzde 67sinin ise projesine uygun yapılmadığını ve iskan ruhsatı alınmadığını anlattı.
Özten, 1999 depreminin ardından geçen 12 yılda Türkiyenin deprem ülkesi olduğunun unutulduğunu, kaçak, plansız, projesiz, ruhsatsız yapılar ve yerleşim alanlarının görmezden gelindiğini ileri sürdü. Özten, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aradan geçen bunca yıla ve yaşanan can kayıplarına rağmen kentsel ve kırsal alan düzenlemeleri, arazi yönetim planları, kent bilgi sistemleri, afet bilgi sistemleri hayata geçirilememiştir. Ek veri adı altında toplanan maddi kaynaklar, afetlere karşı duyarlı ve dayanıklı yerleşim alanları ve zorunlu yapılması gereken güçlendirme ve iyileştirmelere değil de, farklı alanlara kaydırılmıştır. Böylece Vanda görüldüğü gibi karamsar bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz anlaşılmaktadır. Depremlerde yaşanan can kayıplarının kader olduğu algısının gelecek nesillere devredilmemesi gerekmektedir."
CBS politikalarının geliştirilmesi ve kurumsallaştırılmasının zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Özten, son yapılan düzenlemelerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kurulduğunu, bunun da deprem ülkesi Türkiye için büyük önem taşıdığını kaydetti. Özten, "Bilim ve teknolojiyi üretmede neredeyse dünyayı 30-40 yıl geriden takip eden ülkemizin bu arayı kapatması gerekmektedir. Bunun için CBS Genel Müdürlüğü günlük politikalardan uzak bir yaklaşımla, donanımlı, üretken, nitelikli mühendis ve uzmanların yönetiminde bir kurumsal yapı niteliğinde örgütlenmelidir" dedi.
CBS sisteminin kurulmasının birçok kamu kurum ve kuruluşu arasında bilgi paylaşımını gerektirdiğini vurgulayan Özten, şöyle konuştu: "Türkiyede kamu kurum ve kuruluşları ürettikleri bilgileri CBS tabanlı üretmelidir. Vanda bu konularda çok başarısız bir sınav verdik. Buradaki binaların durumlarının ortaya çıkarılması, bu binalarla ilgili bilgilerin elimizde olması gerekiyordu. Bu sistem daha önce kurulmuş olsaydı, hangi bina ne durumda bunu görecektik. Afetlere dayanıksız konutların yenilenmesi ve envanterlerinin çıkarılması gerekiyordu. Vanda deprem öncesi ve sonrası tam bir kaos yaşanmıştır. Yapı denetim kuruluşları yeniden gözden geçirilmelidir. Denetim kamu eliyle yapılmalıdır. Denetim özelleştirilmemelidir. Yapı denetimi kamu eliyle mimar ve mühendisler tarafından yapılmalıdır. Bu iş rant kapısı olarak görülmemelidir. Vanda afetlere dayanıksız binalar ve zemin etütlerinin ne durumda olduğu bilinmiyor. Bu binaların daha önce belediyeler tarafından kontrol edilip edilmediği de tam anlamıyla belli değil. Bu binaların yapı kullanım izinleri var mı bunları kim verdi bilmiyoruz. Bu nedenle CBS bir an önce hayata geçirilerek Türkiyedeki yapı stokunun envanterinin çıkarılması gerekir. Yeni kanunlarla belediyelere CBS kurma görevi verildi, ancak hiçbir belediyede bu sistem oluşturulamadı. Türkiyedeki yapılan haritaların veri tabanlı olması gerekiyor. Mülkiyetle ilgili bilgilerin güncellenmesi CBS uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Bunlar yapılabilir. Üniversitelerimizde bu konuda uzman yeterince bilim adamımız var."
60 KİŞİLİK HEYETLE VAN'DA İNCELEME YAPTILAR
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı da, Afet Yönetim Bilgi Sisteminin CBS açısından çok önemli olduğunu söyledi. Sistemin ülkelerde etkin araç olarak kullanıldığını kaydeden Soğancı, uydulardan alınan bilgilerin veri toplama bilgileriyle biraraya getirilerek faydalı şekilde kullanıldığını belirtti.
Soğancı, Van depreminin ikinci gününde 60 kişilik heyetle Vana gittiklerini ve incelemelerde bulunduklarını anlattı. Vanda gördüklerinin 1999 depreminde gördüklerinin aynısı olduğunu ifade eden Soğancı, şöyle devam etti: "1999 depreminin ardından 12 yıl geçmesine rağmen Van depreminde bir arpa boyu yol alınmadığını bir kez daha görmüş olduk. Bu şehirde ne bir Afet Yönetim Sistemi, ne de başka bir önlem uygulaması vardı. Eğer yetkililerimiz 1999 depreminden sonra depremle ilgili hazırlanan raporları ve çalışmaları dikkate alıp önlemler alınsaydı, bu acılar tekrar yaşanmayacaktı. Türkiye deprem bölgesi değil, afet bölgesi haline gelmiştir. Eğer depreme yönelik çalışmalar ve önlemleri hızlandırmazsak, bugün Türkiyenin herhangi bir bölgesinde yaşanacak olası bir depremde aynı acıları yaşamaya devam edeceğiz. Bizler halkı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Eğer tedbirler alınmazsa olası depremler afete dönüşecek. Hastane, okul gibi binaların durumu ürkütücü boyutta bunlar gözden geçirilmeli. Depreme karşı önlem almamanın cinayet olacağını dile getiriyoruz. Doğru yer seçimi ve sağlıklı yapı denetimiyle depremle mücadelenin sağlanabileceği görülebilir."
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof.Dr. Dursun Zafer Şeker de, Türkiyede CBSnin çok önemli olduğunu söyledi. Sistemin bir an önce aktif hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Şeker, kongrede alınacak kararların, ilgili makamlarca değerlendirilmesi ve gözardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, CBSnin Antalyada kurulması için belediye olarak çalışma içinde olduklarını anlattı. Tütüncü, "İnsanlarımızın geleceği etkileyecek her türlü çalışmayı görevimizin bir parçası olarak kabul ediyoruz" dedi. Açılış konuşmalarının ardından Coğrafi Bilgi Teknolojileri (CBT) Fuarı protokol üyeleri tarafından açıldı. Kongre, 4 Kasımda sona erecek.
AA