25 / 12 / 2024

Ali Pehlivanoğlu, zincir market almayı planlıyor

Ali Pehlivanoğlu, zincir market almayı planlıyor

Türkiye'nin en büyük bölgesel market zinciri Pehlivanoğlu, Migros, Kipa gibi devlerle satış görüşmeleri yaptı, sonuç çıkmadı. Şimdi kendisi `ulusal' olmak için yerel zincir satın almayı planlıyor



Ali Pehlivanoğlu, "Türkiye'nin en büyük yerel market zinciri" Ege kökenli Pehlivanoğlu'nun kurucusu. 98 marketi var, bu yıl 105 olacak ve ciro beklentisi 500 milyon lira!..
Pehlivanoğlu,  İzmir  - Üçkuyular'da açtığı 250 metrekarelik ilk dükkândan gelmiş bugünlere... 1970 yılından başlayarak 5 yıl öğretmenlik yapmış. 6 ay kadar bir bankada çalışmış, bırakmış. Arkasından Henkel'e girmiş, satış mümessili olarak çalışmış. Perakendecilikle tanıştığı dönem de bu Henkel yılları. Henkel'den de Aralık 1979'da perakendecilik yapmak üzere ayrılmış. 30 yıldır perakendeci...
"O zaman marketçilik Türkiye için yeniydi. Cüzi bir paramız vardı. Henkel yıllarında iş yaptığımız toptancı arkadaşlardan beşer onar koli mal alarak başladım. Paramız olunca öderiz dedik, mal toplayarak açtım marketi" diye anlatıyor.
Pehlivanoğlu'nun anlattığı dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Tansaş'la piyasaya hızlı girdiği dönem. Tansaşlar büyürken Pehlivanoğlu yavaş gitmiş. İlk 10 yıl 4 - 5 marketle kalmış. Tansaş'ın yakaladığı fiyat avantajına karşı ne yapacağını düşünmüş.

Alman zinciri görünce...
Zincir işi kolay değil. Düseldorf'ta zincirlerin 50-60 marketi nasıl tek merkezden yönettiklerini araştırmış. 400 kilometre öteye kadar açılabildiklerini görmüş. "Bana çok cazip geldi. Biz niye yapmayalım dedim. Tansaş'a karşı, ilk çok ortaklı şirketi kurdum, 1986'da toptancılarla. Biraz aramızdaki mesafeyi kapattık. Tansaş'la fiyat farkını azalttık. 10 güzel yılımı o şirkete verdim" diyor.
Toptancılarla ortaklık fiyat farkı dezavantajını ortadan önemli ölçüde kaldırmış ama çok ortaklığın getirdiği anlaşmazlıklar hızlı büyümenin önünü kesmiş. Pehlivanoğlu, 1995'te ayrılmış ve kardeşlerinin (İsmail ve Muharrem Pehlivanoğlu) yönetiminde devam eden şirketi Pehlivanoğlu'nun başına dönmüş. Tarih 1995, 14 mağazaları var.
Bundan sonrası hızlanma dönemi. 1995 - 2009 arasındaki 14 yılda 80'den fazla market açmışlar. Şu sıralar bir yandan yeni marketler açarken, bir yandan da yenileme yapıyorlar. Ali Pehlivanoğlu, "Daha yaşanabilir, daha estetik bir yapı oluşturuyoruz. Muğla, Manisa, Balıkesir, İzmir ve Aydın'dan sonra başka bölgelere gidebiliriz. Denizli'de yokuz. Orada yereller iyi, keyiflerini kaçırmayalım" diyor.

`Ette çok iddialıyız'
Pehlivanoğlu zincirinde market markası çok önemli. Özellikle bakliyatta... Ali Pehlivanoğlu 7 bin ton bakliyat sattıklarını belirtiyor. "Ürün alıp, paketliyoruz. Tarlada yokuz. Peynirde de böyle yapıyoruz. Şarküteri bizde çok önemli. Deterjan ve gıda ağırlıklı, bir de Paşabahçe vardır. Ette iddialıyız. 500 dönümlük çiftlikte 3 bin besi büyükbaş var. Tire-Selçuk arasında. Kesiyor, işliyoruz. Hayvanları bölgeden alıyoruz, ithalat yok" diyor.

Ayrı işler de var
Ali Pehlivanoğlu'nun tek işi marketçilik değil. Ufak ufak başka işlere de el atmış. Şöyle anlatıyor:
"Ben ticareti severim.  5 tane Shell istasyonum var. Bir tane kız yurdu yaptık. İşletiyoruz, yarı sosyal sorumluluk gibi. 5 yıldızlı otel kalitesindedir. Çok para kazanmak için yapılmış bir iş değil. Başarılı ve yoksul çocukları kolluyoruz.
Et işleme tesisi, sigorta acenteliğimiz var. Bunların hepsinde kardeşler ortağız. Ayrı işlere de giriyoruz. Hanif Bey zeytinyağı işine girdi. Raf fabrikası var. Naturel benim işimdi. Karabiber de paketliyoruz orda. Bunlar da gruba mal satıyor. Bizde 6 bin 500- 7 bin  barkod vardır. Poşet üretimi yapıyoruz. Ayrı bir şirkettir. Dışarıya da satıyoruz."

Migros'la tam el sıkışıyorduk ki...
Son yıllarda perakende sektörü çok hareketli. Türkiye'ye uluslararası market zincirleri girince ve Tansaş, Gima, Migros, BİM gibi önemli zincirler el değiştirince piyasa iyice hareketlendi. Bu arada Migros özellikle hızlandı, birçok yerel zinciri satın aldı. Bu gelişmeler nedeniyle piyasada hep "Pehlivanoğlu ne olacak?" sorusu gündemdeydi.
Ali Pehlivanoğlu anlatıyor:
"Migros'la konuştuk ama bir kardeşimiz pek satıcı olmadı. Yoksa olabilirdi. Türkiye'nin en sadık müşterisi bizdedir. Bağımsız araştırmalara göre böyle. Kipa bizimle ilgilendi ufak mağazalar açmadan... Şimdi biz onların ufakları ile ilgileniyoruz. Pehlivanoğlu bir yol ağzındadır. Her şey olabilir. Çocuklar büyüdü. Onu sorguluyoruz, bu şirketi geleceğe nasıl taşırız? Satmak gündemde değil. İstanbul'a yerleşmeyi istiyoruz. Bir grubu satın almak istiyoruz. Birinci öncelik bu görünüyor. Bursa'da market olarak yokuz, orada da satın alma olabilir. Tek tek büyümek çok zaman alır."
`Peki iyi para verilse satmaz mı?' Bu soruya yanıtı şöyle:
"Kızımız güzel, herkese vermeyiz. İlk görüşmelerde hazır değilidik. Şimdi yapılanma bitti. Şirket pırıl pırıl oldu. Paranın kimde olduğu belli olmaz. Kiler büyüklüğünde bir şey, paramız yeterse niye olmasın? Biz hep haddimizi aşmadan iş yapmışızdır.
Borsa niye 45 bin? Anlamış değiliz. Kimse ne olacağını kestiremez. Riske girmeyiz.  Borsaya da açılabiliriz. Her şeyi hazır."

`Hedefimiz İstanbul,  gerilla gibi savaşırız'
Ali Pehlivanoğlu, zinciri `ulusal' yapmak istiyor. Ama bunun için öncelikle `kurtlar sofrası' İstanbul'a girmesi ve tutunması gerekli. "10 yıl önce asıl hedefimiz İstanbul'du" diye anlatıyor. O dönem şirketin merkezini taşımış, depo kurmuş, ciddi hazırlık yapmış. Ama bakmışki bir kere bölgesinde daha yapacak çok iş var, ertelemiş. Ama bu hedeften vazgeçmiş değil. "Büyük muhasebemiz hâlâ İstanbul'da" diyor. Her an İstanbul'da Pehlivanoğlu boy gösterebilir.
`İstanbul gibi büyük bir pazara girmekten korkmuyor musunuz?' diye soruyoruz, "50 marketle iyi savaşırım. Gerilla gibi. 100 marketle canına okurum. Çünkü ben satın almayı biliyorum" diyor.

Pehlivanoğlu'nun rakamları
Grupta 1.600 kişi çalışıyor.
2008'i yüzde 23 büyümeyle kapattı, 418 milyon lira ciro yaptı.
2009 hedefi en az yüzde 10 büyüme, ciro hedefi 450- 500 milyon lira.
Halen 98 mağazası var, yenilerle 105 olacak.

Üç kardeşin ortaklığıyla devam
Pehlivanoğulları 8 kardeş. Şirket ortaklıkları da kardeşlik hukukuyla başlamış. Ama zamanla ayrılıklar, kendi işini kurmalar olmuş.
İsmail ve ağabey Mustafa Mustafa Pehlivanoğlu ayrıldıktan sonra bir süre marketçilik yapmışlar. Ama sonra anahtarları Ali Pehlivanoğlu'na bırakıp gitmişler. "İki yıl öncesine kadar şirketin yüzde 70'i bendeydi. Şu an üç kardeş ortağız. Kız kardeşimiz de ayrıldı, finansa bakıyordu. Hepsinin biraz tuzu vardır çorbada. Ben, Hanif ve Muharrem Pehlivanoğlu devam ediyoruz" diyor.

Market açarken gayrimenkul alıyor
Pehlivanoğlu'nun sistemi, Türkiye'de gayrimenkul şirketi Redevco ile tanınan Hollandalı Cofra Holding'e benziyor.  Büyük perakende işi yapan bu şirket mağazalarının mülkünü satın alarak büyük bir gayrimenkul portföyü oluşturmuş durumda.
Pehlivanoğlu'nun 100'e yakın mağazasından 45'e yakını kendi mülkü. Market açtığı yerleri satın alarak önemli bir portföy oluşturuyor. Pehlivanoğlu, "Mağaza yeri al, şirketine kiraya ver. Bizim konseptte yer çok önemli. Gayrimenkul yatırım ortaklığı ile bunları değerlendireceğiz" diyor.

`İşi bırakıp Çeşme'ye çekilirsen olmuyor'
Ali Pehlivanoğlu, kendi şirketinin de bütün aile şirketleri gibi geleceğe taşınması sorunu ile karşı karşıya. Bunun için çalışmaları var. "Doğru yönetilmezse aile şirketlerinin sıkıntısı büyük olabilir. İzmir'de çok canlı örnekler yaşadık. İşi çocuklara bırakıp Çeşme'ye çekilirsen olmuyor. Benim iki kızım var. Hanif Bey'in bir oğlan bir kız, Muharrem Bey'in de öyle. Şimdi soruyoruz. `Seviyor musun bu işi?' Oyun düzenini ona göre kuracağız. Kimseye zorla gel çalış diyen yok. Sıfırdan başlayacak, her birimde çalışacaklar. İstiyorsa dışarıda çalışsın" diye anlatıyor.
İBRAHİM EKİNCİ/Milliyet


Geri Dön