Kentsel Dönüşüm

Altan Elmas: Kentsel dönüşüm aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm de!

Kentsel dönüşümün açmazları olduğunu söyleyen Sur Yapı’nın Başkanı Altan Elmas, “1.200 TL gelirli aile, ‘sosyal tesisi olsun ama aidat olmasın’ diye söze başlıyor” dedi...

Altan Elmas 22 yıldır inşaat sektörünün içinde. Babası ve inşaat mühendisi olan amcasının yanında hem okuyup hem çalışmış. İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu olan Altan Elmas, İstanbul’un farklı yerlerinde konut, ofis ve AVM projelerine imza atıyor. Enerji sektöründe de iddialı.


- Siz Mimarlık Fakültesi mezunusunuz. İnşaat işine babanız ve amcalarınız başlamış. Çocukluktan itibaren aklınızdaki iş bu olmalı diye düşündüm...


Doğru. Aslında çocukluğumda babamların yedek parça mağazası vardı. Babam ilk oto elektrikçisi İstanbul’un. Dedem İstanbul’a geldiğinde bir apartmanda kapıcılık yapmış. Babamların yeri Talimhane’deydi, ben de yazları çalışırdım. 5 kardeşiz biz, en büyükleri benim. Daha sonra inşaat yapmaya başladı babam ve amcam. Küçük kardeşim iç mimar. Diğer iki kardeşim işletme mezunu, bir kardeşim de tarih mezunu. Mimarlık çocukluğumdan beri içimden gelen sesti. İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra kendi işimi kurdum. O ilk kurduğum şirkette 1992’den 1997 yılına kadar iş yaptık.


- İlk ne tür işler yaptınız, nasıl büyüdü Sur Yapı?


Ben projecilik yaptım. Mağaza dekorasyonlarıyla başladım. Kat karşılığı konut işlerim daha sonra hızla büyüdü. Ama hiç kolay olmadı. Doğru insanlarla karşılaştım. Sonradan ortağım olan Abdullah Armağan yaptığım bir apartmandan 3 daire aldı. Benim iş hayatımda önemlidir bu. İş merkezleri yapmaya başladım. 50-100 daire derken, villalar yapmaya başladım. O döneme kadar şirketimiz farklıydı. 1997 yılında da Sur Yapı’yı arkadaşlarımla kurdum. Fikrim şuydu başta: ‘Çok ortaklı bir şirket kuralım. Ben inşaat işini biliyorum, sermaye olursa çok daha büyük iş yaparız’ demiştim.


Ofis projesiyle başladı


- Kaç ortaktan bahsediyorsunuz?


Aklımda 20 kişi vardı ama 3 ortağa düştük. Bilal Özcan ve Abdullah Armağan’la Sur Yapı’yı kurduk. Kardeşlerimi saymıyorum, onlar benleydi. Özel şirketimizi de Sur Yapı’yla birleştirdik.


- İlk yaptığınız büyük proje neydi?


İlk yaptığımız proje Ümraniye’de ofis projesiydi. Şu an Finansbank’ın operasyon merkezi bina. İlk büyük konut projemiz Çekmeköy’deki Greenium, 2004’te yaptık. 94 villa yaptık 110 dönüm arazide. İyi bir proje oldu. Şu an da Çekmeköy’ün en değerli projesi. Oradan villa alanlar kazandı. 300 bin liraya alınan villaların değeri şu an 1.5 milyon lira. Selvice Evleri, Mahalle İstanbul, DoraPark... Projeler birbirini izledi.


Rant konuşuluyor


- Kentsel Dönüşüm’den büyük beklentiler vardı. Ama şimdi en çok konuşulan konu ‘rant’ oldu. Sizce kentsel dönüşüm doğru adreslerden başlatıldı mı?


Kentsel dönüşümde açmazlar var. Şunu kimse unutmasın. Önce insan. Hiçbir bina insandan değerli değil. Önce insan deyince depreme karşı önlem almak zaruri. Belirli ilçelerde müthiş kötü yapı stoğu var.


Binalar helva gibi. Kötü yapılaştığı için bazı bölgeler sorunlar da büyük. O mahallelere öncelik veriliyor. Bunu yaparken doğru iş yapmalıyız. Her belediyenin farklı uygulamaları var. Bazı belediyeler mesafe aldı. Bazı yerlerde mesafe alınamadı.



100 bin liralık evi 300 bin oluyor ama...


- Kentsel Dönüşüm toplumsal bir dönüşüm de getiriyor...


Kentsel dönüşüme karşı çıkmak mantıklı değil ama sosyal dokuda da elbette farklılık yaratacak. Bu da kaçınılmaz. Yerinde dönüşüm olunca yeni ve değerli konutlar üretmiş oluyorsunuz. Eskisinden daha değerli oluyor. 100 bin liralık evi 300 bin liralık olabiliyor. İster o daireyi satar, çocuklarına da ev alır. Yani bir evden farklı bir semtte iki ev alma şansına kavuşur, isterse o evde oturmaya devam eder. Ama bu kez de o değişen çevreye yeni gelen ve 300 bin lira, 500 bin lira vererek oralardan yer alanlarla komşu olur. Biz bir site ile anlaşmaya çalıştık. 50 yıllık bir site. 300 daire var, biz 500 daire yapacağız. ‘Bize aidatı ne olacak?’ diye sordular. 200 liralık bir aidatı dahi istemediler. Yenilenince sosyal tesisi olacak, farklı bir ortam olacak ama istemiyorlar çünkü aidat ödemek istemiyorlar. 1200 lira maşı var çoğu ailenin. ‘Biz aidat ödemeyiz’ ile başlıyor konuşmalar. Aidatı düşürecek çözümler bulmaya çalıştık ama 3-5 dükkan kiraya verip siteye gelir yaratarak sorunlar çözülmüyor. 50 yıllık bir siteyi yenileyemedik. Yerinde çözüm çok da kolay değil. Ancak her şeye rağmen İstanbul yenileniyor.



Proje bir diğerini finanse etmemeli


- İstanbul’un farklı yerlerinde biten ve devam eden projeleriniz var. Hızla büyüdüğünüzü söyleyebiliriz. Geçen yıla bakarsak sektör sıkıntılı bir dönem geçirdi. Sur Yapı bu dönemde sıkıntı yaşamadı mı?


2012 dediğiniz gibi zor geçti. Sektör şunu görmeli, bir proje bir diğer projeyi finanse etmemeli. Şirketler üst üste projeler açıkladılar, ne yazık ki bazılarını yapamadılar. Böyle olacağı da belliydi. 2013 için iyi öngörüler vardı. Ama ben 2014’ün daha iyi geçeceğini düşünüyorum. 2013’te de sıkıntılar var. Biz Kağıthane’deki Axis AVM’yi bitirdik. Metrogarden’ın konut tarafı bitmek üzere, o proje de Çekmeköy’de. Oradaki AVM inşaatı devam ediyor. Konutların tümü bu yaz teslim ediliyor. Adapark’ın satışı bitti. Son etabı da teslim ediliyor. Exen İstanbul Projesi de devam ediyor. Son etabını teslim edeceğiz. Oranın da AVM inşaatı devam ediyor.



Maslak’taki yanlışlar Kağıthane’de yapılmadı


- Kağıthane’de büyük bir değişim var. Siz de orada yeni bir alışveriş merkezi açtınız.


Kağıthane çok önemli bir bölge. Bizim için de önemli. Oradaki ilk alıveriş merkezi (AVM) inşaatına biz başladık ama açılışı daha sonra oldu. Büyüklüğü fazlaydı projenin. Kağıthane’de 3 yıl içinde büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Ofis projeleri, konutlar ve alt yapı iyi ve planlı. Maslak’a alternatif olacak Kağıthane. Üstelik Maslak çok plansız. Alt yapı sorunu büyük. Kağıthane Belediyesi projeleri duvarlarla bölmüyor, projeler yollarla birbirine bağlı. Kağıthane iyi örnek olacak. İyi şirketler geldi Kağıthane’ye.



Bir işkoliğim fasıl severim


- İş dışında ne yaparsınız?


İşim hobim gibi aslında. Çok severek çalışıyorum. Büyük sermaye birikimlerimiz olmadığı için çoğu patron gibi ben de çok çalışıyorum.


- Mimarlar çok gezer, tarihe kültüre meraklı olurlar...


Doğru. Ben de meraklıyım. Okurum. Her seyahatimde işimle ilgili bir konu mutlaka vardır. Birkaç arkadaşım ve kardeşimle her yıl bir kere tekneye gidiyoruz. 4 gün erkek erkeğe tatilimiz var. Ayrıca fasıl severim. Bir arkadaş grubumuz var fasıl düzenliyoruz. Ama yine de şunu net söyleyebilirim, bunların hepsini arada sırada yapıyorum. İşkoliğim.


Devam eden projelerimizin hacmi 1.5 milyar dolar


- Devam eden projelerinizin dışında yeni başlayacak projeleriniz neler?


Bayrampaşa’da yeni proje başlıyor. Eyüp’e bağlı aslında. Bayrampaşa Metro istasyonu arkasına düşüyor projemizin yeri. Orası ofis ve AVM. Sur içindeki tüm konutlara hitap edecek bir yer olacak. İstanbul planları sık sık değiştirildiği için proje de değişti. 3’üncü projeyi hazırlıyoruz orası için. Devam eden farklı yerlerdeki projelerimizin hacmi 1.5 milyar doları buluyor.


- İzmir’de de projeniz vardı. O ne durumda?


TURYAĞ’ın olduğu yer orası, projesi bizim için çok önemli. Orada da birkaç kez proje değişti. Bir projeyi hazırlayıp ruhsat almak inanın yapmaktan zor. İmar taslağı üzerine çalışılıyor. Çok enerjimizi tüketiyor bu işler.


- Bu yalnızca İzmir’deki projeniz için geçerli olmasa gerek...


İstanbul için de geçerli. Çok zorlanıyoruz.


- İzmir’deki projenizde marina da olacak mı?


Bizim projemizde marina var. 2 ortağımız daha var bu projede. Ama daha izinler çıkmadı. Otel de var o projede. İzmir’in en güzel arsası orası. Bayraklı’daki Turyağ tesisleri. İzmir’de ses getirecek bir proje olacak orada. Ulaşım da çok iyi. Raylı sistem geçiyor durak var, çevre yoluna erişimi mükemmel. Denizde iskelemiz var. Çok güzel bir yer.


Elif Ergu/Vatan Gazetesi